11 Ekim 2013 Cuma 00:00
EĞİTİM-BİR-SEN AĞRI ŞUBESİ İŞ BIRAKTI

Memurlarla hükümet yetkililerinin toplu sözleşme masasında anlaşamamaları ve yetkili konfederasyon Memur-Sen’in bu yüzden masayı terk etmesi nedeniyle memur umduğunu bulamadı.

 

  

           Karar hakem kuruluna kaldı. Bu nedenle Türkiye genelinde olduğu gibi Ağrı’da da bir gün boyunca Eğitim-Bir-Sen iş bıraktı. Saat 10.30’da da Kağızman Caddesinde bir basın açıklaması yapıldı.

 

           Eğitim-Bir-Sen Ağrı şubesi adına Şube Başkanı Süleyman Gümüşer basın açıklamasını yaptı.Basın açıklamasında sonra düdük çalarak bakanlardan Ömer Dinçer, Faruk Çelik, Mehmet Şimşek ve Ali Babacan’a kırmızı kart gösterildi. Ardından bir grup Eğitim-Bir-Sen yöneticisi tarafından Ak Parti İl başkanlığının bulunduğu binanın girişine siyah çelenk bırakıldı. Eğitim-Bir-Sen binasına kadar sloganlar atarak yürüyen eğitim çalışanları davul zurna eşliğinde halay çektikten sonra sessiz bir şekilde dağıldı. 

 

  

             Eğitim-Bir-Sen Ağrı şube başkanı Süleyman Gümüşer, 2012-1013 yılı Toplu Sözleşmesi görüşmeleri Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Sendikaları Görevlileri arasında gerçekleşmiş ve anlaşmazlıkla sonuçlanmıştır diyerek söze başladı.  Kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren onlarca talebini görmezden gelen Kamu İşveren Heyeti, anlaşmazlığın, ilk toplu sözleşmede toplu sözleşme imzalanamamasının baş sorumlusudur, vurgusu yapan Gümüşer,  Sermayeye gelince kasanın kapısı açan kamu görevlilerinin haklı taleplerine cari açık gerekçesine sığınan Hükümet, kamu görevlilerine verdiği değeri ortaya koymuştur. Dedi.

 

           Gümüşer şöyle devam etti:          Maaş zammı tekliflerini, 2012 yılına ilişkin %10,26’lık yeniden değerleme oranına dahi çıkarmaya yanaşmayan hükümet, taban aylığa seyyanen zam, özel hizmet tazminatı ve ek gösterge artışları, toplu sözleşme ikramiyesi, ek ödeme artış talepleri, harcırah miktarı artışları, fazla çalışma ücretinin yükseltilmesi, ek ödemenin emekliliğe yansıtılması, eş ve çocuk yardımı, yemek yardımı, emeklilerin eş yardımından yararlanması, 4/C’lilere 200 TL seyyanen zam yapılması ve kadroya alınması başta olmak üzere kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren onlarca teklifimize karşı teklif sunmayı bile gereksiz görmüştür. 

 

 

          Kamu görevlileri ve eğitim çalışanları olarak referandum sonrası aylarca yasamızı bekledik. Sonunda Yasa çıktı ve masaya kilitlendik. Ek ödeme konusundaki talebimizi, toplu sözleşme masasında olmazsa olmazımız olarak ilan ettik. Çünkü, öğretmenler ve öğretim elemanları olarak kapsam dışında tutulduk.  Ek ödemeyle ilgili isyanımıza, diğer kurumlarda muadiliniz olmadığı için sizi kapsam dışında tuttuk cevapları verildi. Haklılığımızı anlayınca, ek ödeme mağduriyetinizi toplu sözleşme masasında çözeceğiz beyanları verdiler. Vaatler unutulmuş, umutlar boşa çıkarılmıştır.

 

 

         Taban aylığa zam için, aile yardımının arttırılması için, emekli ikramiyesindeki otuz yıllık sınırlamanın kaldırılması için, toplu sözleşme ikramiyesindeki beklentilerimizin karşılanması için, ek ödeme artışı için, özel hizmet tazminatı ve ek göstergedeki adalet beklentimizin karşılanması için, Hükümetin 3,5+4’lük cimri zam teklifine isyanımızı haykırmak için, 4/C’li personele 200 TL seyyanen zam yapılması için, hekim dışı personelin, din görevlilerinin ek ödeme mağduriyetini gidermek için alandayız. Biz bugün, işimize sahip çıkmak için, aşımıza sahip çıkmak için, işimizi, emeğimizi değersiz görenlere ne kadar önemli olduğumuzu, emeğimizin ikamesi olmadığını haykırmak için işe gitmedik. Hizmet üretmedik.

 

          Toplu Sözleşme Masası'nda ek ödeme mağduriyetimizin giderilmemesini, yüzdelik zam ve diğer toplu sözleşme tekliflerimizin karşılanmamasını kabul edemiyoruz. Bu duyarsızlığı protesto ediyor, Türkiye genelinde hizmet üretmiyor,  bir günlük iş bırakıyoruz. 2010'da yapılan Anayasa değişikliği referandumunun üzerinden 19 ay geçtikten sonra Toplu Sözleşme Kanunu'nu çıkaran hükümet, 5 aydır kamu çalışanlarına zamlı maaş veremezken; şike, emekli vekillerin maaşları söz konusu olunca yerinde duramamakta, memur söz konusu olunca ise kılını kıpırdatmamaktadır.

 

         'Ekonomi büyüyor, Türkiye zenginleşiyor' diyenlerin, kamu çalışanları söz konusu olunca, 'daha fazlasını veremeyiz, yoksa Yunanistan'a döneriz' edebiyatına sarılmalarını inandırıcı bulmuyoruz. Eğer büyüme varsa, bunun maaşlarımıza yansımasını istiyoruz. Ek ödeme toplu sözleşme masasının konusudur' diyerek, masayı işaret edenler sözünü masada da yerine getirmemiş ve eğitim çalışanlarını hayal kırıklığına uğratmışlardır.

 

 

          Bin 624 TL alan 9/1 öğretmeni, bin 856 TL alan 7/1'deki öğretim görevlisi, 4/C'lisi, hizmetlisi, şefi, memuru ilk toplu sözleşme masasını hüsran masası olarak anacaktır. Eğitim çalışanları olarak, Kamu İşveren Heyeti'nin dolayısıyla hükümetin bu tavrını not ediyoruz ve hükümete kalkınmada iyi gidiyor olabilirsiniz ama adalette ve gelirin adil dağıtımında sınıfta kaldınız diyoruz.

 


 

Son Güncelleme: 11.10.2013 00:00
Anahtar Kelimeler:
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.