2017 yılında Afganistan'da yaşanan savaş ve baskılara dayanamayarak bir gecede aldıkları karar ile Türkiye’ye gelen Afgan aile, Yavuz mahallesinde oturdukları evin bahçesinde kurdukları tandırda el birliği ile pişirdikleri ekmekleri satarak yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.
“Evde eşya olmadığı için kartonlarda yatıyorduk“
10 kişilik ailede Türkçe bilen tek kişi olan Lise öğrencisi Musa Tajik, Ağrı’ya geldikten sonra birçok sıkınyla karşı karşıya kaldıklarını anla.
Dil bilmediklerinden dolayı iş konusunda ciddi sıkınlar yaşadıklarını dile geren Musa Tajik, kira karşılığında kaldıkları evin bahçesine tandır kurduklarını ve el birliği ile ekmek pişirip saklarını aktardı. Tajik, “Biz ilk olarak İran’a gittik.
Afganistan ve Türkiye sınırı yoktu. Bu yüzden önce İran’a gittik. Daha sonra buraya geldik. Buraya ilk geldiğimiz zaman babam burada çobanlık yaptı. Bir yıl çalıştı.
Daha sonra işveren bizim paramızın yarısını verdi yarısını vermedi. Sonra merkezde bir ev bulduk ve kiraladık. Eşya falan yoktu. Kartonların üzerinde yatıyorduk. Komşular falan eşya yardımı yaptılar.
Daha sonra kendimiz yavaş yavaş eşya falan aldık.” şeklinde konuştu.
“Savaş yüzünden başka ülkelere muhtacız”
Türkçe bilmedikleri için babası şair Abdulaziz Tajik ve abileri Nazullah ve Murtaza Tajik’in düzenli bir iş bulamadıklarını ifade eden Musa Tajik, “Biz burada ekmek pişirip satarak geçimimizi sağlıyoruz.
Annem ve iki abim birlikte yapıyor. Babam ise götürüp satıyor. Günlük 200 tane ekmek pişiriyoruz, 20 paket marketlere götürüp bırakıyoruz. Geriye kalanları kendimiz satıyoruz.
Babam şairdi normalde. Küçükken annesini kaybetti. Babası başka kadınla evlenince babam çok mağdur kalmış. Eğer Afganistan’da savaş olmasaydı bizim maddi durumumuz iyiydi.
Ama savaş yüzünden başka ülkelere böyle muhtacız.” dedi.
“Türkiye’den başka bir ülkeye gitmek istemiyoruz”
Bir akşam evlerine düzenlenen baskının ardından babası Abdulaziz Tajik’in kendilerini baskılardan kurtarmak için Türkiye’ye kaçma kararı aldığını ifade eden Musa Tajik, “ Akşama doğruydu, birkaç kez evimize geldiler.
Ben ve abimi götürüp savaşçı yapmak istediler. Babamda izin vermedi, bunlar okuyor dedi. Babama bıçakla saldırdılar. Babamı hastaneye götürdük.
Daha sonra abimi aradı, annemi hemen getirmesini ve Türkiye’ye gideceğimizi söyledi. Her şey bir anda oldu. Eşyaları falan her şeyi bırakıp geldik. Sadece babamın kitaplarını şiir kitaplarını kurtarabildik. Türkiye’den başka bir ülkeye gitmek istemiyoruz. Burada kalmak istiyoruz. Burası Müslüman bir ülke, bizde Müslümanız.” açıklamalarında bulundu.
