Ağrı Haber

Cevher Dudayev, Şehadetinin 18. Yılında Rahmetle anıyoruz

Cevher Dudayev, Şehadetinin 18. Yılında Rahmetle anıyoruz
Dünya

Cevher Dudayev, Şehadetinin 18. Yılında Rahmetle anıyoruz Halkının özgür olması için, şan, şöhret, para, kısaca aklınıza gelebilecek ....

Cevher Dudayev, Şehadetinin 18. Yılında Rahmetle anıyoruz

Halkının özgür olması için, şan, şöhret, para, kısaca aklınıza gelebilecek bütün maddi değerleri terk eden ve İslami yönetim getirmek için savaşa yiğit adam, onuruyla şehadet şerbetini içti. Göğsünü gere gere hak divanına yürüdü.

21 nisan 1996, Çeçenistan’ın efsanevi lideri Cevher Dudayev’in şehadet tarihidir.

Cevher Dudayevi, Şehadetinin 18. Yılında Rahmetle anıyoruz

 

 

 

Resimde: Cevher Dudayev bir uydu telefonuyla konuşurken. O, roketin sesini duydu, profesyonel pilot ve bir asker olarak Cevher başını havaya kaldırdı ve durumu gördü, duruşunu değiştirmedi ve ölümü kabullenmeye hazırlandı. (Fotoğraf Amerika Birleşik Devletleri NSA’ya bağlı bir Amerikan dergisinden alındı. ABD NSA roketin vurşunun gerçek zamanlı bir video görüntüsünü aldı)

Dudayev 1944 yılının ocak ayında dünyaya geldi.On üç kardeşin en küçüğü idi.Doğum gününü tam olarak bilmiyordu.Çeçen sürgünü sırasında kundakta bir bebekmiş.Buna göre 1943 yılı sonu ya da 1944 yılı başlarında doğmuş olsa gerek. Doğumu ikinci dünya savaşının bitimine rastladı. Gözlerini dünyaya açtığında yokluk, kıtlık ve sefalete merhaba dedi.

Dudayev’in dünyaya gelişi sırasındaki yokluk ve sefalet sürprizine, bir de sürgün sürprizi ekleniyordu.

İkinci dünya savaşında Alman işgaline uğrayan Kırım ve Kuzey Kafkasya’nın batısındaki yenilgilere suçlu aranıyordu. Suçlu hemen bulundu. Çeçenler, Kırım Tatarları, Karaçay ve Balkar halkları idi bu suçlular.

Alman işgali altına girmeyen Çeçenistan ve Çeçen halkının, Almanlara nasıl işbirliği yaparak Rusya’ya ihanet ettiği bir türlü anlaşılamadıysa da, Çeçen halkı sürgünden kurtulamadı.

Rus yönetimi, yüzlerce yıldır kin beslediği Çeçen halkını, fırsat bu fırsattır diyerek tarih ve coğrafya sahnesinden silmeye teşebbüs etti.

Halkının özgür olması için, şan, şöhret, para, kısaca aklınıza gelebilecek bütün maddi değerleri terk eden yiğit adam, onuruyla şehadet şerbetini içti. Göğsünü gere gere hak divanına yürüdü.
Cahar Dudayev’in Şehadetinin 17. yılı

21 nisan 1996, Çeçenistan’ın efsanevi lideri Cevher Dudayev’in şehadet tarihidir.

Dudayev 1944 yılının ocak ayında dünyaya geldi.On üç kardeşin en küçüğü idi.Doğum gününü tam olarak bilmiyordu.Çeçen sürgünü sırasında kundakta bir bebekmiş.Buna göre 1943 yılı sonu ya da 1944 yılı başlarında doğmuş olsa gerek. Doğumu ikinci dünya savaşının bitimine rastladı. Gözlerini dünyaya açtığında yokluk, kıtlık ve sefalete merhaba dedi.

Dudayev’in dünyaya gelişi sırasındaki yokluk ve sefalet sürprizine, bir de sürgün sürprizi ekleniyordu.

İkinci dünya savaşında Alman işgaline uğrayan Kırım ve Kuzey Kafkasya’nın batısındaki yenilgilere suçlu aranıyordu. Suçlu hemen bulundu. Çeçenler, Kırım Tatarları, Karaçay ve Balkar halkları idi bu suçlular.

Alman işgali altına girmeyen Çeçenistan ve Çeçen halkının, Almanlara nasıl işbirliği yaparak Rusya’ya ihanet ettiği bir türlü anlaşılamadıysa da, Çeçen halkı sürgünden kurtulamadı.

Rus yönetimi, yüzlerce yıldır kin beslediği Çeçen halkını, fırsat bu fırsattır diyerek tarih ve coğrafya sahnesinden silmeye teşebbüs etti.

21 şubat 1944 tarihinde Çeçen halkı top yekun olarak, 24 saat içinde elverişsiz şartlar altında ülkesini terke zorlandı. 850 bin Çeçen sürgün edildi. Bu sürgün sırasında Çeçen halkının yarıya yakını hayatını kaybetti.

Cevher Dudayev, suçlu olarak dünyaya geldi. Sürgün kararı verildiğinde yaklaşık 40 günlük bir bebekti. Annesinin kucağında sürgüne giden, belki de en küçük Çeçendi.
Sağlam bünyeli insanların dayanamadığı kış şartlarına, mucizevi bir şekilde direnen küçük Cevher (Dudi) sağ salim Kazakistan’a ulaşıyordu. Hz. Musa’yı en büyük düşmanı firavundan koruyan, hatta onun sarayında büyüten Rabbim, Cevher Dudayev’e de meleklerinin kanatlarını gererek onu büyük tehlikelerden koruyordu.

Dudayev Kazakistanın Çimkent şehrinde 13 yıl yaşadı. O, anne ve babasının anlattığı Çeçenistan’ı hep rüyasında görerek büyüdü. Kanlı diktatör Stalin’in ölümünden sonra Rus yönetimi, Çeçenlerin haksızlığa uğradığını kabul edip geri dönüşlerini serbes bıraktı.
1957 yılında gerçekleşen bu geri dönüş kervanına, Dudayev ve ailesi de katıldı.Dudayev ve ailesi, evlerine yerleşen Rusları, kazma ve küreklerle kovarak evlerine yeniden sahip oldular.

Çok zeki bir çocuk olan Dudayev, sınavlarını başarıyla verdiği Tambov Hava Harp Okuluna kaydoldu. Okulu başarıyla bitiren Cevher Dudayev, Sovyet ordusunda genç bir savaş uçağı pilotu olarak görev aldı.

Mesleğindeki başarısı ve dürüstlüğü ona hızla yükselme kapılarını açtı.
Ona daha sonraki çileli yolunda hayat arkadaşı olacak Alla Dudayeva ile evlendi. Alla, Çeçen olarak doğmamıştı ama, Dudayev’in şehadetinden sonra onurlu duruşuyla gerçek Çeçen gelinleri aratmadı.

1989 yıllarına gelindiğinde, Sovyet sistemi çatırdamaya çaşlamıştı.Gorbaçov’un uyguladığı Glasnost ve Prestroyka politikaları Komünizme gün saydırıyordu.

1991 yılının Aralık ayında beklenen son gerçekleşti. Komünizm çökmüştü. Komünizmin sancılı çöküşü öncesinde Dudayev, Tuğgeneral rütbesiyle Estonya’da görev yapıyordu.
Estonya’da görev yaptığı sırada, stadyumdaki bir tören anında Estonyalı gençler, Eston bayrağı açarak bağımsızlık gösterisi yaptılar. Dudayev bu gösteriye sempatiyle baktı.
Ardından Estonya’da başlayan bağımsızlık yanlısı gösterilere müdahale etmesi talimatını dinlemeyerek “Asi General” adını aldı.

Bu sırada kendi ülkesi Çeçenistanda da hareketli günler yaşanıyordu. Zelimhan Yandarbiyev önderliğinde kurulan Çeçen Halk Kongresi hareketi Sovyet kalıntısı yönetimi sarsıyordu.

21 Nisan 1996 akşamın sonlarına doğru Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’nın ilk Cumhurbaşkanı General Cevher Dudayev bir terörist saldırı sonucu şehid oldu.

 

Dudayev, Çeçenya’nın batısında Gehi-Çu köyü yakınındaki ıssız bir yerde bir uydu telefonu ile konuşurken bir roket saldırısı düzenlendi.

 

Rus liderliği, Dudayev’i şehid ederek Çeçen direnişini kıracağını ve savaşın işgal ordusu lehine sona ereceğini ümit etti.

 

Ancak sonraki olaylar gösterdi ki Kremlin’in umutları arzulanan semereyi vermedi. İşgalciler Çeçenya’nın dışına sürüldü.

 

 

Yeni bir Rus işgalinin sonucu olarak Cihad, Kuzey Kafkasya’nın tüm kesimlerine sıçradı.

 

Bugüne kadar oldukça bol miktarda bilgi ve belge bir araya getirilerek Cevher Dudayev cinayeti üzerine kısmen ışık tuttu.

 

Dudayev’e karşı terörist saldırının ABD ve Rusya istihbarat servislerinin işbirliğinde ve her iki ülkenin üst düzey askeri ve siyasi liderlerinin doğrudan müdahelesiyle yapıldığı ortaya çıktı.

 

Varsayımlardan birine göre, Dudayev’in bulunduğu yerin koordinatları Rus tarafına “INMARSAT” sistemi kullanarak Çeçen devlet başkanının telefon görüşmelerini dinlemekte olan Clinton yönetimi ve Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA)doğrudan emirleriyle geçildi.

 

 

Buna ilaveten, terörist saldırı gerçekleştirme emrinin doğrudan Yeltsin tarafından verildiği ortaya çıktı. Terörist saldırıyı planlayan ve gerçekleştirenler Yeltsin’in kendisi tarafından Rusya Kahramanları Altın Yıldızları ile ödüllendirildi.

 

Basın periyodik olarak Cevher Dudayev cinayeti hakkında FSB propogandasının her türlü şeklini kustu ki bunlar arasında Cevher Dudayev’in yakın çevresinde birilerinin rüşvetle satın alındığı ve 1 milyon dolar karşılığında Cevher’dan vageçtikleri şeklinde “yeni” dezenformasyon da vardı- ki bu hikaye gerçeklerle bağdaşmaz.

 

Aslında, bu propogandanın tamamı ABD’nin Cevher Dudayev’i öldürmesi için Rusya’ya yardım eden ve cinayete doğrudan katılması gerçeğinin üstünü örtmek ve yalanlamak içindi.

 

Bize yapılan tüm saldırılar bizi yıldırmaz. Aksine daha çok kamçılar, mücadelemiz daha çok kuvvetlenerek devam eder tarihimiz buna şahittir.
Bana göre haksız güç zulümdür, güçsüz hak ise mağdurdur. Haksız gücün karşısında, güçsüz hakkın yanında olmak benim inancımdır. 13 yılım sürgünde geçti. Baskılar, açlık ve sefaletin yanında sürgünde vatandan ayrı kalmanın verdiği ıstırabı hep içimde hissettim. Ben o ruhla yetiştim ve hayatımın her anında halkıma yapılan bu zulmü hep hatırladım”

CAHAR DUDAYEV