ERZURUM - Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Doğan Dursun, Osmanlı'da dönemin ekonomik ve siyasal yaşantısının kentin yapısında, yapıların cephesinde gömülü olduğunu belirterek, "Bu yaşadığımız dönem, şimdiki ekonomik ve siyasal gücümüzü yansıtmıyor" dedi.
Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapı ve binaların birbirinden bağımsız bir şekilde inşa edilmesinin çevre ve görüntü kirliliğine neden olduğunu ifade etti.
Son zamanlarda kimliksiz yapıların çoğaldığını ifade eden Dursun, "Günümüzde binaların düz bir betondan ibaret olması, Osmanlı dönemindeki yapılar gibi çağın kültürünü ve yaşam tarzını yansıtmasına engel oluyor" şeklinde konuştu.
Binaların bu şekilde yapılandırılmasına, estetik değerden çok maddi kazancın ön planda tutulmasının neden olduğuna değinen Dursun, bu konuda mimarlara çok iş düştüğünü ancak mimarın yaptığı her dokunuşun yapıtlara ne kadar estetik değer katsa da müteahhit için maliyetin artması anlamına geldiğini ifade etti.
Mülk sahiplerinin, yaşam standartları yerine bireysel çıkarlarını ön planda tutarak müteahhitlerle işbirliği yapmalarını kentsel dönüşümün önünde bir engel teşkil ettiğini dile getiren Dursun, şunları kaydetti:
"Kentte yaşayan herkeste bir mutsuzluk var. Bunun sebebi, görüntü kirliliği, çarpık kentleşme gibi şeyler. Şehirlerin bugünkü hale gelmesinde, şehir planlaması yapan kişilerin, bina veya yer sahibi olanların ve belediyenin payı vardır. Ekonomik getiri ön planda tutuluyor. Herkes kazanç sahibi olduğunu düşünüyor ama kent kaybediyor, biz kaybediyoruz, gelecek kaybediyor."
- "Gelecekten umutluyum"
Dursun, bazı olumsuzluklara rağmen mimari kimlik açısından gelecekten umutlu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Osmanlı'da dönemin ekonomik ve siyasal yaşantısı kentin yapısında, yapıların cephesinde gömülüdür. Bu yaşadığımız dönem, şimdiki ekonomik ve siyasal gücümüzü yansıtmıyor ama gelecek nesil daha iyi yetişiyor. Yetiştirdiğimiz mimarlar fikir sahibi oluyor. Önceden bilinçsizce yapılan yapıların görüntüsü vatandaşların bilinçlenmesine yardımcı oldu. Bu yüzden gelecekten umutluyum."