12 Eylül 2015 Cumartesi 15:31
Hakkı Eraslan ile kırsal kalkınma ile ülke ekonomisine katkı

 Bingöl Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alaattin Yüksel, "Kırsal bölgenin ekonomik yönden kalkınması hayati öneme sahip. Bu nedenle kırsal kalkınma ekonomik büyümenin başlangıç noktasıdır" dedi.

Doç. Dr. Yüksel aynı üniversitede Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Hakkı Eraslan ile kırsal kalkınma ile ülke ekonomisine katkı sunulması amacıyla çalışma yaptı.

Öğretim üyeleri kırsal kalkınmanın temel boyutlarını ele aldıkları, uygulama tekniklerine yer verdikleri çalışmayı model olması için  "Kırsal Kalkınma Genel Yaklaşımı ve Havza Uygulamaları" adıyla yayınladı.

Doç. Dr. Yüksel, birçok bölgede ekonominin hala tarıma dayalı olduğunu belirtti.

Bu çalışmada kırsal kalkınmanın temel boyutlarını ele aldıklarını, uygulama tekniklerine ve kümeleme yaklaşımına yer verdiklerine işaret eden Yüksel, "Kırsal alanlar ilgisizlik ve yöntemsizlik yüzünden büyük oranda erozyon ve çölleşmeye maruz kalıyor. Kırsal bölgelerin büyük bir kesimi yoksulluk sınırının altında geçime sahip" diye konuştu.

"Kırsal bölgenin ekonomik yönden kalkınması hayati öneme sahip. Nitekim gelir elde edemeyen, ürettiği mal ve hizmetleri satamayan bir bölgede insanların yaşamlarını devam ettirme şansı yok denecek kadar azdır. Bu nedenle kırsal kalkınma ekonomik büyümenin başlangıç noktasıdır" diyen Yüksel, bu açıdan ekonomik olarak kırsal kalkınmanın nasıl elde edileceği ve sürdürülebilirliğinin araştırma konusu olduğunu vurguladı.

Yüksel, bu çalışmada öncelikle sektörlerin tarifini yaparak, kırsal kalkınmanın sağlanmasına ışık tutmaya çalıştıklarını aktardı.

- Kalkınmanın çevresel, sosyal, fiziksel ve ekonomik ayakları 

Doç. Dr. Eraslan da çok yakın bir geçmişe kadar Türkiye nüfusunun hatırı sayılır çoğunluğunun, "kırsal alan" tabir edilen bölgelerde yaşadığını dile getirerek, günümüzde ise kırsal nüfusun, şehir nüfusuna göre gerilerde kaldığını söyledi. Tarım ve buna bağlı büyükbaş-küçükbaş hayvancılık sektörünün büyük darbe aldığını öne süren Eraslan, "Dağlarda çobanların sayısı gün geçtikçe azaldı. Kırsal devamlı gelişen ekonomi yerine, yerinde sayan bir durumla karşı karşıya kaldı" şeklinde konuştu.

Eraslan, şöyle konuştu:

"Ekonomik faaliyetten çekildiğimiz ve nüfusun azaldığı bölgelerde, ormansızlık ve diğer faktörlere dayalı etkenlerden ötürü uzun dönemde çevresel felaketlerle karşılaşma riski taşıyoruz. Bu potansiyeli oluşturan ormansızlık, çölleşme ve erozyon sorunları öne çıkan önemli unsurlar. Diğer yandan, geleneksel köy yapılarımız da tahrip olmuş veya olmakta. Bilim insanlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, kamu yönetimi, yerel idareler el ve fikir birliği ile buna  çözüm üretmeliler."

Eraslan, kırsal kalkınmanın sihirli bir formülü olmadığını, ancak etkin bir yöntem olduğunu kaydetti.

Son Güncelleme: 12.09.2015 15:37
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.