17 Şubat 2014 Pazartesi 20:41
Gül'den Macar İşadamlarına Davet: 'Türkiye ile İş Yapın'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin karlı ve riskleri az bir ülke olduğunu belirterek, Macar işadamlarını Türkiye ve Türk işadamlarıyla iş yapmaya davet etti. Cumhurbaşkanı Gül, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'deki temasları kapsamında Türk-Macar İş Forumu'nda konuştu. Avrupa'nın en güzel şehirlerinden birisi olarak nitelediği Budapeşte'yi ilk olarak 92-93 yıllarında gördüğünü söyleyen Gül, "O hatıra hep zihnimdeydi, gitmemiştir. Avrupa'nın bu güzel şehrinde büyük bir heyetle tekrar buradayız ve bundan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan herkes bize büyük bir misafirperverlik gösteriyorlar bundan dolayı çok teşekkür ederim. Bugün Sayın Başbakanla da çok geniş şekilde öğle yemeğinde konuştuk. Biraz önce söyledikleri gibi Parlamento binasını gezdirdi ki yine Avrupa'nın en güzel Parlamento binalarından birisi, adeta Macaristan'ın simgesi bu bina. Bütün kartpostallarda biz Macaristan'ı bu binayla tanıyoruz. İçinde, ofislerinde hep gezdirme nezaketinde bulundurdu benim ilgimi görünce. ve demin burada anlattıkları gibi tavanlardaki resimler hep dikkatimi çekti. Ama tabi ki tarihi biliyorum. Macar tarihini de biliyorum, kendi tarihimizi de biliyorum, yakın ilişkilerimizi bunları da biliyorum" dedi. Gül konuşmasını şöyle sürdürdü: "Buraya gelmeden önce Sayın Başbakan'a anlattım, size de anlatayım. Buraya gelmeden önce bir Macar gazetesine mülakat verdim. Belki o gazeteci aranızda da olabilir. Mülakatta konuşurken ismini sorduğumda isminin Levent olduğunu söyledi bana. Ben de biraz hayret ettim. Bizde de Levent ismi çok vardır. Hayretimi görünce, 'Sayın Cumhurbaşkanı hayret etmeyin' dedi. 'Benim bir kardeşim daha var' dedi. 'Onun adı da Attila' dedi. Bizde de çok Attila ismi var. Dolayısıyla böylesine bir tarihin derinliklerinden gelen ortak yanımız vardı. Bunlar iki halkın birbirine sempati duyması için, yakınlık duyması için çok güçlü gerekçelerdir." "MÜKEMMEL SİYASİ İLİŞKİLERİMİZİN YANINDA EKONOMİK İLİŞKİLER POTANSİYELİNİ YAKALAMIŞ DEĞİL" Konuşmasına, Türkiye ve Macaristan'ın sadece tarihin eski dönemlerinde değil bugün de NATO'da müttefik iki ülke olduğunu söyleyerek devam eden Gül, "Mükemmel siyasi ilişkilerimiz vardır. Bu ilişkileri daha da ileri taşımak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Belki de bu ilişkilerin daha güçlü bir şekilde ileri taşınmasında Sayın Başbakan Orban'ın geçen sene Türkiye'ye yaptığı ziyaret çok önemli olmuştur. O ziyaretle ilişkimiz bizim Başbakanımız ve hükümetler arası ilişkiler neticesinde stratejik ortaklık seviyesine taşındı, ortak komiteler kuruldu. ve inanıyorum ki bunun neticelerini hep birlikte alacağız" ifadelerini kullandı. Gül, "Şimdi biz niçin bu iş forumunu yapıyoruz? Şunun farkındayız ki bu mükemmel siyasi ilişkilerimizin yanında ekonomik ilişkiler potansiyelini yakalamış değil. Ticaretimiz sadece 2 milyar dolar civarında. Halbuki Macaristan'ın çok güçlü bir ekonomisi var. Sayın Başbakan tecrübeli bir siyasetçi. Başbakan olarak Macar ekonomisinin bu şekilde güçlü hale gelmesine çok katkısı olan kişilerden birisi. Biliyorum Macar ekonomisinin Avrupa'da diğer ülkelerle mukayese ettiğimizde göstergelerinin hepsinin nasıl daha iyi olduğunu. Türk ekonomisi de çok güçlü. Ayrıca bizim 80 milyona yaklaşan bir nüfusumuz var ve çok dinamik bir nüfusumuz var. Nüfusun büyüklüğü önemli değil, nüfusun nitelikli olması önemli. Nitelikli bir nüfusumuz var. Genç dinamik bir nüfusumuz var. ve makro ekonomik göstergelerimizin de hepsi gayet düzgün" dedi. Özellikle 2001 yılında yaşanan büyük ekonomik krizden sonra Türkiye'de, bankacılık ve hukuk gibi pek çok alanda reformlar, köklü değişiklikler yapıldığından bahseden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu reformların 10 yılda Türk ekonomisini çok güçlü bir hale getirdiğini ifade ederek, "Onun için bugün Avrupa'nın 6. büyük ekonomisiyiz. Dünya'nın 17. büyük ekonomisiyiz. Gayrisafi milli hasılamız 850 milyar doların üzerinde. Hatta gayrisafi yurtiçi hasıla harcama paritesine göre 1 trilyon 350 milyar dolar. Bunları, potansiyelimizi siz değerli Macar işadamlarına göstermek için söylüyorum. ve büyümeyi gerçekleştiren bir ülkeyiz. Son 10 yıllık ortalama büyümemiz yüzde 6,5 civarında" şeklinde konuştu. "'BİRBİRİMİZE ÇOK BENZİYORUZ, BİRBİRİMİZE RAKİBİZ, NASIL İŞ YAPACAĞIZ' DENİYOR. BU BİR YANILGI" "Bütün bu potansiyeli Macar ve Türk potansiyelini yan yana koyduğumuzda yatırımların da ticaretin de çok çok düşük olduğunu görüyoruz" diyen Gül şunları söyledi: "Şimdi şöyle bir benzerliğimiz de var. Ekonomilerimiz birbirine benziyor. Macar ekonomisi de imalat merkezli. Otomobil imalatında iyisiniz. Beyaz eşya bunlarda çok iyisiniz. Elektronikte çok iyisiniz. Türkiye de otomotiv imalatında çok iyi. En büyük ihraç kalemlerimizden biri otomotivdir. Beyaz eşya da aynı şekilde. Buzdolabı, çamaşır makinesi, ev eşyaları, baktığınızda ihracatımız çok büyük. Her iki ülke de ara malı ithal ediyor. Ama ürün ihraç ediyoruz. Buradan denilebilir ki, 'Birbirimize çok benziyoruz. Birbirimize rakibiz. Biz nasıl iş yapacağız?' İşte bu bir yanılgı. Tam tersine birbirimize çok benzememiz, birbirimizle daha çok iş yapmamızın da yolunu açacağına inanıyorum. Şimdi buna örnek derseniz Almanya'yla Fransa'yı karşılaştırdığınızda ekonomileri aynı değil mi birbirleriyle? Ama en çok ticareti birbirleriyle yapıyorlar. ABD ile Kanada'yı mukayese ettiğinizde ikisinin de teknolojisi aynı. Ama en çok ticareti birbirleriyle yapıyorlar. Dolayısıyla Macar ve Türkler de birbirleriyle ticareti 2 milyar doların çok üstüne çıkartabilirler. En kısa sürede bunu 5 milyar dolar yapabiliriz. Unutmayın ki Türkiye'de Macaristan da gümrük birliğinin içerisinde. Aramızda hiçbir gümrük duvarı yok. Her ne kadar biz Ab'nin tam üyesi değiliz, müzakere yapan bir ülkeyiz ama 1996 yılından bu yana da Gümrük Birliğinin tam üyesiyiz. Yatırımlar söz konusu olduğunda da büyük bir potansiyelinin olduğunu çok iyi biliyorum." "BİRBİRİMİZİN POTANSİYELİNİN HALA FARKINDA DEĞİLİZ" Türkiye'nin devamlı büyüyen ve makro ekonomisi de sağlam olduğu için finansman sorunu olmayan bir ülke olduğunu söyleyen Gül, "Son 10 sene içerisinde 150 milyar dolarlık direkt sermaye yatırımı yapılmıştır Türkiye'ye. Yani birçok ülke bunun farkındadır ve Türkiye'ye yatırım yapmaktadır. Ama Macar yatırımlarına baktığımızda 30 milyon doları geçmemektedir. Türk yatırımlarının da Macaristan'daki rakamına baktığımızda bu da 60-70 milyon dolar civarındadır. Halbuki Türklerin de yurtdışında çok büyük yatırımları vardır. Bu şundandır; birbirimizin potansiyelinin hala farkında değiliz. Bunu önce bir tanımak gerekir, sonra bunu tabi harekete geçirmek gerekir. Ben biliyorum Macaristan'ın çok sağlam bir teknoloji geleneği vardır, mühendisleriniz, bütün bunlar gerçekten çok meşhurdur. Takım tezgahları falan bunları çok iyi üretir. Ben hatırlarım babamın atölyesinde Macar takım tezgahları vardı, kalıp makineleri, kalıp yaparken falan. Ayrıca da 1940'lı yıllarda Türkiye'de enerji sektörüne yatırım yapmış bir ülkesiniz siz. Bizim Sivas Kangal'daki termik santrallerimizi Macarlar yapmıştı o zaman" dedi. "BİR ALANDA KARŞILIKLI GÜÇLÜ BİRŞEY YAPMAK LAZIM" Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Macaristan'ın karşılıklı olarak bir alanda güçlü bir şey yapması gerektiğini dile getirerek, "Bu enerji olabilir mesela. Bu mühendislikte birçok alanlar olabilir. Enerjide, alternatif enerji kaynaklarına çok önem veriyoruz. Kömür, rüzgar bütün bunlara. Ayrıca doğalgaz, petrol boru hatları Avrupa'ya güvenli başka yollar temin etmektedir. Kafkas ve Ortadoğu petrollerini, gazını Türkiye üzerinden buralara bağlıyoruz. Macaristan'ın da enerji dağılımında çok kilit Bir Nokta haline geldiğini biliyorum. Bütün bu konularda büyük işbirliği yapılabilir, çok güçlü şirketleriniz olduğunu biliyoruz. Yine başka bir alan, üçüncü ülkelerdir. Sadece Türkiye ve Macaristan'ı konuşmamamız lazım. Üçüncü ülkelerde de Türk ve Macar şirketleri beraber gidebilirler. Türkiye'nin Orta Asya'da, Kafkaslar'da, Ortadoğu'da, buralarda çok güçlü bilgi birikimi vardır. Bu ülkeleri dolaşırsanız işadamları olarak oralarda göreceksiniz. 2012 yılında Türk müteahhitlerinin, işadamlarının bu bölgelerde yaptığı projelerin toplam değeri 26 milyar dolardır. Sadece 1 yıl" dedi. "DÜNYANIN 225 BÜYÜK MÜTEAHHİTLİK ŞİRKETLERİNDEN 33 TANESİ TÜRKLERE AİT" Dünyanın 225 büyük müteahhitlik şirketlerinden 33 tanesinin Türk şirketlerine ait olduğunu belirten Gül, "Ve bütün bu bölgelerde çok büyük avantajlar vardır. Dolayısıyla, 'Biz birbirimize rakibiz, aynı malı üretiyoruz, aynı işleri yapıyoruz dolayısıyla burada iş yok' dersek bu çok büyük karlardan uzak tutar bizi. Hem sizi, hem bizi açık söylüyorum. Onun için birbiriniz tanıyın. Beraber iş yapma imkanı çoktur. Gerek Türkiye'de, gerek Macaristan'da, gerekse üçüncü ülkelerde, bütün çevremizde. Büyük şirketlerin iş yapabilmesi için de açılması gerekir. Macaristan'da yeni yollar, yeni havaalanları yapacak mısınız bilmiyorum. Bunu geçenlerde Fransız, İtalyan Cumhurbaşkanlarıyla da resmi ziyaretlerimiz oldu, onlara dedim, 'Roma'da yeni havaalanı mı yapacaksınız, Roma'da yeni yol mu yapacaksınız, metro mu yapacaksınız, şirketleriniz ne yapacak' dedim, 'Nasıl iş bulacak, ne yapacak.' Veyahut da Fransa'da, Fransız Cumhurbaşkanı Sayın Hollande ile konuşurken, 'Sizin şirketleriniz nerede büyüyecek, Paris'te yeni metrolara veya Paris'te yeni havaalanlarına mı ihtiyacınız var'" diye konuştu. "TÜRKİYE'DEN DAHA CAZİP BAŞKA BİR ÜLKE BULMAK KOLAY DEĞİL" Cumhurbaşkanı Gül konuşmasını şöyle sürdürdü: "Telekomünikasyon ve bazı high-tech bunu bir kenarda tutarsak, bazı şirketlerin büyümesi açıkçası sınırlıdır. Onun için potansiyeli olan ülkeye gideceksiniz. Avrupa Gümrük Birliği içinde olan, 80 milyonluk, güçlü bir ekonomisi olan bir Türkiye'den daha çok cazip başka bir ülke bulmak da kolay değil doğrusu. Onun için biz burada Sayın Başbakanla beraber niye buradayız? Sizi daha çok teşvik etmek için buradayız. Daha çok birbirinizi bilin. Önce güzel bir çalışma yapmak lazım. Tabi ki gözü kapalı bir şekilde bir işadamı bir yere giremez. Gözü kapalı bir şekilde ticaret yapamaz. Önce, gerçekleştirilebilir mi bir iş buna bakacak, kar var mı? Ondan sonra risklere bakacak. Bu anlamda da şunu söylemek isterim size; Türkiye getiri açısından en yüksek getiriyi sunan ama riskleri de minimum olan bir ülkedir. Belki başka ülkeler daha çok karlı olabilir ama risklerine baktığınızda hukuku, ekonomik dengeleri, siyasi sistemleri bütün bunlara baktığınızda birçok belirsizlikler, çok büyük riskler içerir. Türkiye Gümrük Birliği içerisinde olduğu gibi Ab ile de müzakere sürecinde olduğu için ve müzakerelere de başladığı için Ab'nin birçok standartlarını zaten karşılamıştır." "SİZLERİ TÜRKİYE'YLE, TÜRK İŞADAMLARIYLA İŞ YAPMAYA DAVET EDİYORUM" "Müzakereye başlamak için hepiniz Türkiye'yi desteklediniz, bu vesileyle bütün Macar halkına ve Macar hükümetlerine teşekkür etmek istiyorum. Bizim Ab sürecimize her zaman destek verdiniz, müzakereye başlamamıza güçlü destek verdiniz" diyen Gül, şöyle devam etti: "Ama başlayabilmemiz için iki kriteri yerine getirmemiz gerekirdi. Biri siyasi kriterler, biri de bir ülkenin serbest piyasa ekonomisinin işleyen fonksiyonlarını yerine getirip getirmediği idi. Biz onları yerine getirdiğimiz için bizimle müzakereye başlama kararı aldı AB. Ama o günden bugüne biz o kadar çok köklü reformlar yaptık ki neredeyse Ab müktesebatını, hukukunu ticarette, ekonomide bunların hepsini uygular hale geldik. Bunun için bizim borç yükümüz, yani borçlarımız, gayri safi milli hasılamızın yüzde 36'sıdır. Ab'de yüzde 40'ın altında olması gerekir Maastricht kriterlerine göre. Ama çok az, birkaç tane Ab üyesi var ki bu kriteri yerine getirsin. Bizim borç açığımız, bütçe açığımız yüzde 1,5'tur. Yine bildiğim kadarıyla Maastricht kritlerine göre yüzde 3 olması gerekir. Yine çok nadir, çok az ülke vardır ki bu bütçe açığı yüzde 1,5 gibi düşük olsun. Güçlü bir Mali disiplin uyguluyoruz, hiç taviz vermiyoruz. Ama diğer taraftan da ekonominin büyümesini temin ediyoruz. Bunu da şunun için söylüyorum, risk açısından da riskleri minimum olmuş bir ülke. Ama hala karlı bir ülke. O açıdan ben sizleri Türkiye ile Türk işadamlarıyla iş yapmaya davet ediyorum." "TİCARETİN VE YATIRIMIN BU KADAR AZ OLMASI BÜYÜK BİR HAKSIZLIK" Gül, bu kadar mükemmel dostluk ilişkileri, siyasi ilişkiler, en üst seviyede, Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Bakanlar seviyesinde bu kadar anlayış ve halklar arasında da bu kadar sempati varken bu kadar az ticaret ve bu kadar az yatırım olmasını sorguladığını ve bunu haksızlık olarak gördüğünü dile getirdi. Gül, "Ve onun için birbirinizi daha çok tanıyın, daha çok bir araya gelin. Bizler, hükümetler sizin önünüzü açmak için varız burada. Nerede takılırsanız onun için de her zaman gelin müracaat edin gerek Macar hükümeti, gerek Türk hükümeti bunların önünü açacaktır ve gerekli her türlü kolaylığı da gösterecektir" şeklinde konuştu. Daha sonra forumu düzenleyenlere teşekkürlerini sunan ve forumun Türk ve Macar işadamlarının bir araya gelmesine vesile olmasını temenni eden Gül, konuşmasının sonunda uzun süre ayakta alkışlandı. - BUDAPEŞTE

Son Güncelleme: 17.02.2014 20:41
Anahtar Kelimeler:
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.