ürkiye YPG Savaşı Son Dakika Görüntüleri TSK'nın önceki gün Suriye'deki PKK/PYD hedeflerine yönelik başlattığı operasyon ikinci gününü geride bıraktı. İki günde yüzlerce obüs atışıyla çok sayıda hedef imha edildi. TSK obüsleri, PKK'nın Suriye'deki önemli merkezlerinden biri olan Afrin'e bağlı Meryemeyn ve Malikiye'yi de vurdu.
Diğer hedeflerin bir kısmı şöyle: Ayn Dagna, Tel Ajar, Minnağ, Maranaz, Sicaraz, Tanab ve Türkiye'nin Nusaybin ilçesinin karşısındaki Kamışlı. Türkiye'nin vurduğu en uzak bölge ise Der Cemal'deki PYD hedefleri. Bu alan sınıra sadece 24 kilometre uzaklıkta. Obüslerin menzili ise 40 km'ye kadar çıkıyor. Halep'e bağlı Azez'de dün vurulan mevzilerde en az 29 PYD'linin öldüğü belirtilirken, Türkiye sınırına sadece 19 kilometre uzaklıkta ise şiddetli bir savaş sürüyor. Rus uçaklarının desteğiyle muhaliflere saldırılarını sürdüren PYD'liler, muhaliflerin elindeki stratejik kasaba Tel Rıfat'a saldırdı. Çok sayıda muhalif Tel Rıfat'ı korumak için kasabaya birliklerini sevk etti. Ruslar PYD'ye savaş uçaklarının yanında etkili balistik füzerlerle de destek veriyor. PYD'nin silahlı kolu olan YPG'li militanların elinde ise ABD öncülüğündeki askeri koalisyonun IŞİD'le savaş bahanesiyle YPG'ye teslim ettiği silahlar bulunuyor.,
Sınır hattında bekleyen Mehmetçik, olası bir kara harekatına hazır tutuluyor. Askeri kaynaklardan edinilen bilgilere göre TSK, gerek kara gerekse de hava kuvvetleriyle en acil duruma dahi 24 saat hazırlıklı olarak bekliyor. Sınırda yığınak yapan tanklar sürekli açık vaziyette tutuluyor. TSK'nın sınır hattında keşif faaliyetleri de yaparak koordinatları olası bir duruma karşı güncellediği öğrenildi.
Kürt Lider Seyda, PYD'yi Kandil'in yönettiğini belirterek, "Sınırlarında bir tehlike oluşursa Türkiye'nin müdahale etmesi doğal
Suriye'de nüfusun yarısını mülteci durumuna düşüren Esad rejimini ayakta tutan Rusya ve İran'ın ardından, ABD yönetimi de rejimle birlikte hareket eden ve muhalifleri kuşatan PYD'yi desteklemeye başladı. ABD ve Rus medyası, PYD'yi Suriye'deki Kürtlerin tek temsilcisi bir 'özgürlük savaşçısı' gibi yansıtmaya çalışıyor ama Suriye'deki Kürtler hiç de öyle demiyor. Suriye'de Arap, Kürt, Türkmen tüm etnik yapıları içinde barındıran Suriye Ulusal Konseyi Başkanı olan Kürt Lider Abdulbasit Seyda, 'Suriye'deki PKK tiyatrosunu' şöyle anlattı:
1 MİLYON KİŞİ KAÇTI
PYD, bölgedeki Kürtlere hem zorunlu askerlik uyguluyor hem de (elektrik verme-yol yapma gibi gerekçelerle) para topluyor. Halk PYD'den korkuyor. Sadece Araplar ve Türkmenler değil, Kürtler de Suriye'den göç etmeye başladı. PKK-PYD, kendisi gibi düşünmeyen hiçbir Kürt grubu kabul etmiyor. Kobani, Cizre, Afrin'den bir milyonu aşkın Kürt genci kaçtı askerlik yapmamak için. Bu, bölgedeki gençlerin yüzde 80-90'ı demek. Bu bölgede üç milyon Kürt yaşıyordu, PYD'den kaçanlarla şimdi iki milyona düştü.
PYD'Yİ KANDİL YÖNETİYOR
Salih Müslim PYD'yi yönetmiyor. Önemli bir karar alınacaksa bu Kandil'de alınır. Kandil'de de İran'ın etkisi fazla. Türkiye'de nasıl Selahattin Demirtaş siyasi yüz ise Salih Müslim de (Kuzey Suriye'de) öyle. Salih Müslim de Selahattin Demirtaş da tüm Avrupa'yı dolaşıyor. Ama karar alıcısıysa, PKK-Kandil'dir. Sizde belki seçimle Demirtaş geliyor, Suriye'de seçim bile yok. PYD'yi Kandil yönetiyor.
REJİME DESTEK VERİLİYOR
DAEŞ'e karşı, sadece PYD silahlı mücadele ediyor görünüyor ve bu yüzden ABD, PYD'yi destekliyor. PYD'de DAEŞ'i vurduğunu, Kürt ve Kürdistanı olduğunu söylüyor. Lakin Kürtlerden ziyade rejime destek veriyor. Rusya'da DAEŞ'i vurduğunu söylüyor ama DAEŞ'in olduğu hiçbir yeri bombalamıyor, muhalifleri bombalıyor. PKK ve PYD, silahı en çok Esad rejiminden alıyor.
TEHLİKE VARSA SUSMAZ
Türkiye'nin sınırlarında bir tehlike oluşursa müdahale etmesi doğaldır. Eskiden de rejim varken tehlike oluştuğunda Türkiye müdahale ediyordu. Bu yüzden Türkiye'nin PYD'ye sessiz kalması düşünülemez. Suriye'de artık basit etnik gruplar arasında değil büyük devletler arasında savaş var. Rusya bütün dengeleri değiştirdi, muhalif gruplar hiçbir silahlı destek göremiyor. İran Hizbullahı ve Rusya, rejim adına çok etkili. ABD bölgede var ama etkili değil. Bunları dengelemek için Suudi Arabistan ve Türkiye müdahil olması gerekiyor. Yoksa demokratik rejim olmaz, bir barış gelmez.
