Hisarcıklıoğlu: Cari Açığı Önümüzdeki Dönemde Muhakkak Çözüyor Olmamız Lazım

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dünyada yeni bir ticaret haritasının şekillendiğini, bundan dolayı da Avrupa Birliği (Ab) sürecinin Türkiye için çok önemli olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin günlük işlerle uğraşmaktan dünyada neler olduğunu fark edip bunları peşinden kovalayamadığını belirtti. TOBB Başkanı, cari açığın da önümüzdeki dönemde muhakkak çözüyor olması gerektiğinin altını çizdi. Hürriyet Gazetesi'nin organizasyonu ile düzenlenen “Hürriyet Bölge Buluşmaları” toplantısı; Trabzon Vali Yardımcısı Halil Ibrahim Ertekin, TOBB Rifat Hisarcıklıoğlu ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (Türsab) Başaran Ulusoy’un da katılımıyla Zorlu Grand Otel’de yapıldı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada, Karadeniz’in başta fındık, çay, turizm ve coğrafi konumu nedeniyle çok önemli avantajlara sahip olduğunu belirtti. Eskiden sadece geçim kapısı olan tarımın artık kazanç kapısına dönüştüğünü anlatan Hisarcıklıoğlu, “Tarım bize müthiş fırsatlar sunuyor. Dünya 11’incisi olan bu coğrafya bizler için müthiş bir şans. Dünya fiyatları son 10 yıla baktığımızda yüzde 33 artmış. Ama son 10 yılda tarım ürünlerindeki artış ise tam yüzde 176. Bu bir şey gösteriyor; önümüzdeki dönemde bütün dünyada tarımla uğraşan ülkeler sanayi ile aynı şekilde başa baş ön plana çıkacaklar. Dünya nüfusu her yıl bir Türkiye kadar artıyor. Köyden kente göçle tüketiciyi sayısı da arttı. Tüketici nüfusu arttığı zaman da tarım ve ekilebilir arazilerin önemi de daha ön plana çıkıyor. Unun için önümüzdeki dönemde tarıma önem veren toplumlar ön plana çıkacak.” dedi.Türkiye’nin dünya üretiminin yüzde 75’i elinde bulundurduğu fındığı sadece fındık olarak sattığına değinen Hisarcıklıoğlu, daha fazla para kazanmak için tarım ürünlerinin gıdaya dayalı sanayiye çevrilmesi gerektiğine dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, sonrasında da onu marka haline getirmek gerektiğinin altını çizdi.“RIZE’YE BILE KAÇAK ÇAYG ELMESINI ANLAYAMIYORUM”Karadeniz Bölgesi'nin en önemli bir diğer ürününün de çay olduğuna işaret eden TOBB Başkanı, dünya üretiminin de yüzde 5’ini gerçekleştirdiğimizi kaydetti. Türkiye’nin ihracatta ise 20 sırada olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Dünyada en kaliteli çayı ürettiğimizi söylüyoruz ama yine çayımızı satamıyoruz. Şunu anlamıyorum; Suudi Arabistan petrol ülkesi, hiç kaçak petrol gidiyor mu? Biz dünyanın yüzde 5’ini üretiyoruz diyoruz bize kaçak çay geliyor, ben bunu anlayabilmiş değilim. Kaçak çayın altında yatan yüzde 8 olan KDV’yi bir türlü aşağı indirtemedik. O zaman da çayın memleketi olan Rize’ye dahi kaçak çay girer hale geldi. Ben bunu hala çözebilmiş değilim.”Karadeniz’in bir çok olanda önemli avantajlarının bulunduğunu diye getiren Hisarcikloğlu, eksiklerini ise şöyle sıraladı: “Diğer bölgelere göre, demiryolu ile limana bağlantısı olmayan Organize Sanayi Bölgeleri (Osb)’ler maalesef bizde. Alt yapıda en önemli eksikliğimiz bizim OSB’lerimizin limanlara demiryolu ile ulaşıyor olması lazım. Ikinci en önemli eksikliğimiz; rekabet edebilmemiz için bizim bu OSB’lerimizde doğalgaza kavuşuyor olmamız lazım. Doğalgaz olmazsa bizim Batı’daki veya Anadolu’daki OSB’lerle rekabet edebilmemiz mümkün değil.” ifadelerini kullandı.“GÜNLÜK IŞLERLE UĞRAŞMAKTAN DÜNYADA NELER OLDUĞUNU FARK EDEMIYORUZ”Konuşmasının devamında dünya ekonomisinde yaşanan gelişmelere de değinen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, artık dünya ekonomisinin yüzde 51’inin gelişmekte olan ülkelerde şekillendiğine dikkat çekti. Gelişmiş ülkelerin de boş durmadığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Şimdi yeni bir alan oluşturuyorlar. Dünya ABD merkezli olarak bir tarafta Avrupa kıtası, diğer tarafta Asya-Pasifik. Bunlarla serbest ticaret anlaşmalarından başlayarak, standart anlaşmalarına kadar trans-pasifik anlaşmalarının, yatırım anlaşmalarının manası bu. Özellikle burada şunun altını çizmek istiyorum; yeni bir dünya ticaret haritası şekilleniyor. Biz AB’ye girmeye çalışırken ticarette yeni bir dünya devi doğmaya başlıyor. Işte onun için bizim için Ab çok önemli. Şimdi bu zincirin dışında kalırsak o zaman bize kalan pazar; Rusya, Çin, Hindistan, Ortadoğu ve Afrika. Ya bu pazarın içinde olacağız, ya bu pazarın dışında olacağız. Bakın günlük işlerle uğraşmaktan dünyada neler olduğunu fark edip bunları peşinden kovalayamıyoruz. Esas bu resimlere odaklanmamız lazım. Çünkü gelecek olan bu resimler. Bizi niye ilgilendiriyor; öyle bir anlaşma müzakeresi yürütüyorlar ki, 2 yıl içerisinde bitirecekler, hayatımızdaki bütün standartları bu 3 coğrafya tek hale getiriyor. Standartlara birleştiriyorlar. Anlayalım diye söylüyorum: elektrik 110 volt mu olacak 200 volt mu olacak? Buna karar verecekler. 110 volt olursa bizim bütün ürettiğimiz ürünlerin hepsinin standardını satabilmemiz için 110’a göre şekilleniyor olmamız lazım. Onun için Türkiye, Türk halkının zenginliği ve refahı için Ab süreci bizim için bundan dolayı önemli. Bunun için bizim ıskalamamamız lazım. Eğer o zincirin halkası içerisinde olursak biz de o müzakerelerin içerisinde tarafız. Eğer müzakerelerin içerisine giremiyorsak ne kural koydularsa biz de ona göre hareket edeceğiz.” uyarısında bulundu.Önümüzdeki dünyada paranın eskisi kadar bol olmayacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu dünya ticaretinde kuralların değiştiğini, artık yeni bir enerji kaynağı ile karşı olunduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, Türkiye geleceğini şekillendirirken bu 3 ana ekseni dikkate alması gerektiğini belirtti. “CARI AÇIK MUHAKKAK ÇÖZÜLMELI”Türkiye’de müthiş bir değişim yaşandığını anlatan TOBB Başkanı, tek hastalığın ise cari açık olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: “Cari açığı önümüzdeki dönemde muhakkak çözüyor olmamız lazım. Cari açık yüzde 1-2 verdiğimiz zaman yüzde 5 büyümelere yakamıyorduk. Artık biz yüzde 5-6 açık vereceğiz ki, yüzde 4’ü yakalayabilelim. Yani cari açık hergün bizim için problem olmaya başlıyor. Neredeyse her ay 5 milyar dolar sıcak paraya ihtiyacımız var. Her ay bize 5 milyar dolar sıcak para girmezse çarkı çeviremiyoruz, dükkanı döndüremiyoruz. Onun için de Türkiye’nin hızla cari açığını azaltacak stratejileri ihtiyacı var. Özellikle sanayi politikalarını oluştururken buna bağlı oluşturuyor olmamız lazım.” Türkiye’nin son 10 yılda hizmetler sektörüne bağlı büyüme modelini seçtiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, sanayinin ise ıskalandığını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, hizmetler sektörünün yanında sanayinin de güçlendirilmesi, ikisinin de dengeli götürülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.