11 Ekim 2013 Cuma 00:00
Türkiye, Arap boşluğunu doldurabilir mi?
Irak işgal edildikten sonra Arap ülkeleri kendi içlerine kapandı. Arap bölgesinde büyük bir boşluk doğdu. Türkiye ve İran, bu boşluğu değerlendirme fırsatı buldu. Katar'da yayınlanan El Vatan gazetesinden Abdullah Ribihi'nin değerlendirmesi:

 

 

1957 yılında Süveyş savaşının akabinde Arap bölgesinde, Fransız ve İngiliz nüfuzu azaldıktan sonra ABD Başkanı Eisenhower, Orta Doğu bölgesinde boşluk doldurma politikasını açıkladı.

Sovyetler Birliği çöktükten sonra, birkaç Arap ülkesi bu boşluğu doldurmaya çalıştı ve bu ülkeler kendi aralarında çatışmaya başladı. Ancak Irak’ın ABD tarafından işgalinden sonra Mısır ve Suudi Arabistan, Washington ile stratejik iş birliğine girdi ve Araplar, boşluk doldurma politikasından çekildi.

Irak işgal edildikten sonra Arap ülkeleri kendi içlerine kapandı. Arap bölgesinde büyük bir boşluk doğdu, Türkiye ve İran, bu boşluğu değerlendirme fırsatı buldu.

Türkiye’nin bölgede boşluk doldurma rolüne bazı yazarların ve siyasetçilerin karşı çıkışı, bu rolü Arap ülkelerinin tekrar üstlenmesi isteğinden kaynaklanmıyor. Tam tersine bunların amacı, Arapların zayıf ve çaresiz durumlarını gizlemektir ve bölgede yeni bir oyuncunun ortaya çıkmasını engellemektir.

Arap baharı fırtınasından sonra bölgede Türkiye, İran ve ABD güçlerine meydan okuyacak bir Arap ülkesinin çıkmasını umuyorduk ancak bu beklentimiz gerçekleşmedi.

Türkiye’nin, Arap baharı yaşayan ülkelerdeki halkı ve bölgedeki meselelerinde Arapları (İsrail’in bölgedeki politikasına karşı çıkması ve Suriye olaylarını onaylamaması) desteklemesi,  Ankara’nın Arap halklarının güvenini kazandığını gösteriyor ve bu güven sayesinde Türkiye’nin bölgede uzun bir süre aktif bir rol oynaması bekleniyor.

Son Güncelleme: 11.10.2013 00:00
Anahtar Kelimeler:
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.