13 Haziran 2016 Pazartesi 13:08
Atalay Filiz Sinekten Kaçınca Polise Yakalandı

Seri cinayet zanlısı Atalay Filiz'in saklandığı ormanda sineklerin saldırısına uğradığı vücudu ısırık yüzünden yara dolduğu ve şehre inmek zorunda kaldığı için yakalandığı ortaya çıktı. Atalay Filiz, 2013'teki ilk cinayetinden yakalanana kadar geçen sürede yaşadıklarını polise anlattı.

Ankara'da iki, İstanbul'da ise bir cinayet suçundan aranırken İzmir'de dün yakalanan Atalay Filiz, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusunda polisin bütün sorularına cevap verdi. Filiz, 3 cinayeti ve firar sürecini en ayrıntılı bir şekilde anlattı. İşte kendi ağzından tüm Türkiye'nin merak ettiği seri cinayet zanlısı Atalay Filiz'in bilinmeyenleri.

"OTELDE UYGUNSUZ GÖRÜNTÜLERİNİ ÇEKMEYE KARAR VERDİM"

"Fransa'da biyoloji ve genetik eğitim aldım. Ancak okulu bitiremedim. Üniversite mezunu değilim. Eğitim hayatım sırasında Göktuğ Demirarslan'la tanıştım. Ben Olga ile aynı evde kalıyordum. Göktuğ'u da Olga'nın arkadaşı Elena ile tanıştırdık. Ben Olga ile Göktuğ da Elena ile arkadaşlık ediyordu. Bir süre sonra Elena ve Göktuğ sevgili oldular. Fransa'dan Ankara'ya döndükten sonra da görüşmelerimiz devam etti. 2012'nin Ağustos ayından sonra Olga'yı bir daha görmemiştim. Göktuğ ve Elena, Olga'nın kaybolmasından sürekli beni sorumlu tuttular. "Kızı öldürdün mü yoksa" diyerek üstüme çok yüklendiler. Her geçen gün benim üzerime geliyorlardı. Artık çok bunalmıştım. Göktuğ ve Elena tatile gideceklerdi. Onları gittikleri otelde odalarına kamera yerleştirip uygunsuz görüntülerini çekmeye karar verdim. Olga konusunda çok üstüme geldiklerinde bu görüntülerle onları susturacaktım. Araçlarının altına bir telefon düzeneği kurdum ve takibe başladım. Ancak otomobil 5 gün boyunca Ankara otogarında sinyal verdi. Meğerse arabayı otoparka bırakıp tatile otobüsle gitmişler. Kendime avcı ruhsatıyla pompalı tüfek aldım. Tatilden döndüklerinde yine Olga konusunda üzerime geldiler. Ben de silahla ikisini öldürdüm ve kaçtım.

KISA SÜREDE KENDİMİ SEVDİRDİM

İstanbul'a geldiğimde kendime yeni bir hayat kurdum. Furkan ismini alıp Atalay'ın geçmişini tamamen sildim. Fatma Kayıkçı ve ailesiyle tanıştım. Onların işlettiği kafede çalışmaya başladım. Patron Gani Kayıkçı işyerinin yanında kendilerine ait bir daireyi ayarladılar. İşyerinden iki arkadaş burada ücretsiz olarak kalıyorduk. Herkes beni Furkan olarak biliyordu. Kısa sürede kendimi sevdirdim. 1250 TL maaş alıyordum. Masrafım olmadığı için her ay 1000 TL'yi bir kenara koyuyordum. Şu anda üzerimde bulunan bütün paralar o günlerden sakladığım paralardır.

KREDİ KARTLARINI KULLANAMADIM

Çalıştığım süre içerisinde müşterilerin kimlik ve kredi kartlarını aldım. Kimliklerdeki fotoğrafın yerine kendi fotoğrafımı koyup kullandım. Kredi kartlarını ise aktif olmadığı için kullanamadım.

FATMA KAYIKÇI'NIN CESEDİNİ VALİZLE TAŞIDIM

Kaldığımız evin bir odası depo olarak kullanılıyordu. Fatma Kayıkçı'da bir anahtar vardı. İstediği zaman eve girip depoyu kullanıyordu. Son günlerde evimi karıştırdığından şüphelendim. Özel eşyalarım bıraktığım yerde durmuyordu. Benim kimliğimi tespit ettiğini tahmin ettim. 27 Mayıs günü evden çıkarken Fatma Kayıkçı arkamdan "Atalay" diye bağırdı. Kendimi kaybedip kadını yumruklamaya başladım. Daha sonra da eve sokup defalarca bıçakladım. 7-8 bıçak darbesinden sonra öldüğünü anladığım Fatma Kayıkçı nın cesedini büyük bir valizle yakında bir araziye götürüp attım.

ARANDIĞIMI 4 GÜN SONRA TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİM

Daha sonra eve gidip ihtiyacım olan eşyaları valizlere koyup Kaynarca dolmuşlarına bindim. Gebze otogarına gidip oradan da Adapazarı otobüsüne bindim. Adapazarı'nda sahte kimlikle bir gece otelde kaldıktan sonra otobüsle İzmir'e gittim. Buca'da internetten bulduğu bir öğrenci evine yerleştim. Tüm Türkiye'nin beni konuştuğunu ve polisin İzmir'de aradığını televizyondan burada öğrendim. Olayın üzerinden 4 gün geçmişti. Evinde kaldığım öğrencilerin benden haberi olmadan oradan kaçtım. Babamın askerlik görevinden dolayı çok iyi bildiğim ve askeri kampların olduğu Gümüldür'e gittim. Yakalanmamak için Özdere'nin ormanlık mevkiinde bulunan bir göletin olduğunu öğrendim. Burada balıkçılara evden kaçtığımı söyleyip onlarla arkadaş oldum. Gece gündüz ormanda yaşamaya başladım. Kurbağa ve böcek yiyerek hayatta kalıyordum.

BÜTÜN VÜCUDUMU ISIRDILAR

Geceleri bu alanda çok sinek oluyordu. Bütün vücudumu ısırdılar. Her yerim yara oldu. Sineklerden kurtulmak ve yıkanıp dinlenmek için şehre inmeye karar verdim. Günlük kiralık bir daireye yerleşmeyi planlıyordum. Bindiğim dolmuşta bir yolcunun bana dikkatli baktığını fark ettim. Beni tanıyacağından şüphelenince inip başka dolmuşa bindim ve sonra da polis yakaladı. Haberlerde Yunanistan'a kaçacağım söyleniyordu. Ancak yurtdışına kaçmayı hiç düşünmedim. Yine buralarda yaşamaya devam edecektim"

AİLESİYLE GÖRÜŞMEK İSTEMEDİ

Emniyette polisin teklifine rağmen zanlı Atalay Filiz'in ailesiyle görüşmek istemediği öğrenildi. Öte yandan Atalay Filiz'in İzmir'de polislerin kendisiyle selfie (özçekim) fotoğraf çektirmesine çok şaşırdığını ve anlam veremediğini söylediği öğrenildi.

Son Güncelleme: 13.06.2016 13:08
Anahtar Kelimeler:
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.