Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Parlamentosu'nun sözde Ermeni soykırımı konusunda aldığı kararı sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, "Şu anda ülkemde 100 bine yakın Ermeni var. Bunların yarıya yakını vatandaşımızdır. Şu anda ülkemizde yaşıyorlar. Burada çalışıyorlar. Ama bir de vatandaşımız olmayan bir o kadar da Ermeni var. Eğer biz bu noktada böyle bir hassasiyeti gözetmemiş olsak vatandaşımız olmayan Ermenileri niye ülkemizde tutalım? Şu anda Avrupalıların yaptığı gibi biz de onları Ermenistan'a geri göndeririz. Yaparız bunu." dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 23. Olağan Genel Kurulu ve İhracat Şampiyonları Ödül Töreni'ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'ya seslendi. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Şu anda ülkemde 100 bine yakın Ermeni var. Bunların yarıya yakını vatandaşımızdır. Şu anda ülkemizde yaşıyorlar. Burada çalışıyorlar. Ama bir de vatandaşımız olmayan bir o kadar da Ermeni var. Eğer biz bu noktada böyle bir hassasiyeti gözetmemiş olsak vatandaşımız olmayan Ermenileri niye ülkemizde tutalım? Şu anda Avrupalıların yaptığı gibi biz de onları Ermenistan'a geri göndeririz. Yaparız bunu. Şu anda mültecileri Avrupa alıyor mu kapısından içeri? Neler yaptıklarını görüyoruz değil mi? Ama Türkiye şu anda 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Aramızda bu fark var. Almanya gibi dünyanın neresine giderseniz gidin soykırım denince ilk akla gelen bir ülkenin Türkiye için böyle bir karar almasının gerisindeki karın ağrısı elbette başka. Onu da biliyoruz.
Ya gündemimizdeki meseleleri hakkaniyetli bir şekilde çözüme kavuştururuz ya da Türkiye, Avrupa'nın sorunlarının önünde bir set olmaktan çıkar sizi dertlerinizle baş başa bırakırız. Çocukluğumuzda hem keser hem bağırır diye biz bilmece vardı. Bunların ki de aynı hesap. Hem Türkiye'ye karşı her türlü adaletsizliği, haksızlığı, çifte standardı sergiliyorlar hem de bizi töhmet altında bırakmaya çalışıyorlar. Türkiye'den kendilerini rahatlatacak çok ciddi taleplerde bulunanların bunun karşılığında külfet paylaşımı bir yana bize yeni külfetler yüklemeye çalışmalarından artık usandık. Önümüzdeki takvim ortada. Ya bu meseleyi adaletli bir çözüme kavuşturacağız ya da biz kendi yolumuzu kendimiz tayin edeceğiz. Daha Güneydoğu Anadolu illerimizdeki operasyonlarla, Suriye meselesinin gidişatıyla ilgili konuşacaklarımız, soracaklarımız var.
Daha önümüzdeki gümrük birliğinin yenilenmesi, Avrupa Birliği Amerika Birleşik Devletleri serbest ticaret anlaşması meselesi var. Nereden çıktı bu üçlü mesele? Biz gümrük birliğinde sizinle beraberiz, şimdi kalkıyorsun Amerika Birleşik Devletleri'yle iş tutuyorsun. Peki Türkiye nerede? Koy bir kenara. Böyle adalet olur mu? Böyle anlaşma olur mu? Biz dürüstlük istiyoruz. Anlaşma dürüstlüğü gerektirir. Bizim Avrupa Birliği ve Avrupa ülkeleriyle herhangi bir meselemiz aslında yok. Ülkemiz kökenli veya vatandaşımız statüsündeki 5 milyona yakın kardeşimizin yaşadığı bir coğrafyaya husumet beslemememiz, onu kendimizden ayrı görmemiz mümkün değil. Biz coğrafi olarak nasıl Avrupa'nın bir parçasıysak Avrupa'yı da kendimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kıtanın ekonomik ve siyasi birliği olan Avrupa Birliği'nden de vazgeçmemiz söz konusu olamaz. Bizim istediğimiz sadece Türkiye'ye karşı adaletli davranılması, çifte standart uygulanmaması, herkes için hangi kurallar geçerliyse bizim için de aynısının geçerli olmasıdır. Biz bunu bekliyoruz. Kendi özel şartlarımızı ileri sürerek pozitif ayrımcılık dahi istemiyoruz. Sadece adaletli ve ilkesel bir yaklaşım talep ediyoruz. Karşımıza Ermenileri sürmeyin. Terör örgütlerini sürmeyin. STK görünümlü operasyon birimlerinizi, medya görünümlü propaganda makinelerinizi sürmeyin. Doğduğum büyüdüğüm yer Kasımpaşa'da dedikleri gibi delikanlı olun ciğerimi yiyin.
'MUHAMMED ALİ'YE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM'
Muhammed Ali'nin vefat etmesine değinen Erdoğan, "Samimi bir Müslüman olan ünlü boksör Muhammed Ali'ye Allah'tan rahmet diliyorum. Çok yönlü ve çok renkli bir kişilik olan Muhammed Ali'nin bokstaki başarısı ise bambaşka bir efsanedir. Genç yaşta siyah beyaz televizyonlarda Muhammed Ali'nin maçlarını izlerdik. Vietnam Savaşı sırasında büyük bedeller ödeme pahasına ortaya koyduğu ilkeli tutum da ayrıca takdire şayandır."
