09 Haziran 2016 Perşembe 13:28
'Çevrilecek Film Hz. Mevlana'yı Layıkıyla Anlatan Bir Film Olmalı'

Hz. Mevlana'nın hayatının film olması haberlerinin medyada yer alması, film ile ilgili beklentileri de beraberinde getirdi.

İngiliz Guardian gazetesinde yer alan iddiaya göre, Gladyatör filminin yazarı David Franzoni, Mevlana Celaleddin Rumi'nin hayatıyla ilgili yeni bir film çekeceğini ve bununla ilgili metin yazmaya başlayacağını duyurdu.

Medyada çıkan haberlere ilişkin Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mevlâna Araştırmaları Enstitüsü Müdürü ve SÜ Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi. Doç. Dr. Ali Temizel ile Mevlana'nın torunu Esin Çelebi Bayru değerlendirmelerde bulundu. Değerlendirmeler daha çok filmde nelerin yer alması ve kimlerin rol alması gerektiği üzerinde yoğunlaşıyor. Temizel, filmde Mevlana'nın bilgi kaynaklarının ve dönemin çok iyi yansıtılması, Mevlana'nın din adamı olduğunun daha ön plana çıkarılması gerektiğini kaydederken; Bayru ise beklentisini "Hz. Mevlana'yı layıkıyla anlamış, layıkıyla çevrilmiş olan bir filmi izlemek" sözleriyle ifade ediyor.

SÜ Mevlâna Araştırmaları Enstitüsü Müdürü ve SÜ Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi. Doç. Dr. Ali Temizel, Hz. Mevlana'nın hayatı film olacak ise filmin ailesinin göçü ile başlaması gerektiğini belirtiyor. Doç. Dr. Temizel, "Mevlana, biliyorsunuz ki Orta Asya'da, daha doğrusu bugünkü Afganistan topraklarında yer alan Belh şehrinde dünyaya gelmiş. Moğolların istilasına uğramış veyahut Arzemşahların sıkıntısında olduğu bir bölgede dünyaya gelmiş ve bir süre sonra Mevlana'nın babası dostlarıyla birlikte oradan göç etmek zorunda kalmışlar. Öncelikle filmde Mevlana'nın ailesinin bu göçe zorlayan sebeplerin filmin başında yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum. İkincisi bu göç güzergahında olan yollarda mesela Nişabur'dan geçti, arkasından yine Nişabur'da Feridüttin Attar'la görüşmesi var, o görüşmenin filmde muhakkak yer verilmesi gerekmektedir." diyor.

"MEVLANA'NIN BİLGİ KAYNAKLARI FİLMDE YER ALMALI"

Doç. Dr. Temizel, Hz. Mevlana'yı göçe zorlayan sebeplerin üstünde çok durduğunu ifade ederek, "Çünkü bu eğer filmde işlenebilirse böylece Mevlana hakkındaki zaman zaman basında yansıyan dedikodular rafa itilmiş olur diye düşünüyorum. Arkasından Bağdat'taki Abbasi halifesi dönemi, Bağdat'taki ilim merkezinin Mevlana için önemi ortaya konulmalı. Hacca giderken buralardan geçmiş olması, arkasından Suriye'deki, Şam'daki medreseler yani Mevlana'nın bilgi kaynaklarının oluşturduğu mekanlar filmde iyi yer etmeli diye düşünüyorum. Sonra Anadolu'ya gelmesi, arkasından Erzincan, Malatya yoluyla Karaman'a yani o günkü adıyla Larende'ye gelmesi, bunlar tabii ki filmde yer alacak." şeklinde konuşuyor.

"FİLM, MADDİ BOYUTUNDAN ZİYADE MANEVİ BOYUTU ÖNEMLİ; KUR-AN-KERİM VE PEYGAMBERİMİZ"

Doç. Dr. Ali Temizel, burada işin maddi boyutundan ziyade manevi boyutu yani Mevlana'yı Mevlana yapan arka plandaki değerlerin ortaya konulması olduğunu vurguladı. Temizel, sözlerine şöyle devam ediyor: "Biliyoruz ki Hz. Mevlana eserlerinde hem Fîh-i Mâ-Fîh'ta olsun Mecâlis-i Seb'a'da olsun hem Mesnevi'sinde olsun hem Dîvân-ı Kebîr'de olsun diğer eserinde olsun görüşlerinin temelini Kur'an-ı Kerim'den ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetinden ve hadisten aldığı açıkça ortaya çıkmaktadır ve filmde bunların yansıtılması gerekir. Zira eğer mesele ciddi şekilde ayıklanacak olursa Peygamberimiz ile ilgili bilgiler var orda. Bundan Mevlana'nın düşünce dünyasındaki, bu arka plandaki veriler ortaya konulmalı. Bunun yanı sıra 13. yüzyıl biliyorsunuz dünyanın tamamen kaynadığı, Anadolu coğrafyasında da kargaşaların olduğu bir dönemdir fakat ne hikmetse aynı yüzyılda Anadolu yine de hem bilim adamlarını hem tasavvuf erbabını hem din adamlarını, diğer insanlara bir çekim merkezi haline gelmiştir."

"KARGAŞA DÖNEMİNDE KONYA DOĞU İÇİN DE BATI İÇİN DE ÇEKİM MERKEZİ OLMUŞ"

Dönemin özelliğine dikkat çeken Temizel, "Aynı yüzyılda Mevlana daha genç yaşta Doğu'dan gelirken Batı'dan İbni Arabi geliyor Konya'ya. Halbuki yine siyasi entrikalar var, küçük entrikalar var ama yine de çekim merkezi, rahatlık limanı olduğunu gösteriyor. Konya bu anlamda kurtuluş limanı olarak gözüküyor. Yine aynı dönemde Anadolu'ya Hacı Bektaşı Veli gene Doğu'dan geliyor. Bakın dünyanın her tarafında savrulmalar varken Anadolu 13.yy'da şu anda ilk çırpıda aklıma gelen 3 büyük düşünce adamı, 3 büyük şair, 3 büyük din adamından söz ediyoruz. Bunlar yansıtılmalı diye düşünüyorum yani Anadolu coğrafyasında yine o günkü Konya'daki sosyal durum, siyasal durum, dini durum yansıtılmalı. Mevlana'nın din adamı olduğu daha da ön plana çıkarılmalı özellikle verdiği nasihatlar, verdiği vaazlar, çevresinde olan öğrencileriyle olan ilişkileri -bunları ders babında söylüyorum yani dini ilimlerin öğretilmesi babında ilişkilerden söylüyorum- bunlar iyi yansıtılmalı filmde. Halkla ilişkileri iyi yansıtılmalı. Yabancı insanlarla; çeşitli dinlerden, çeşitli milletlerden insanlarla ilişkileri yansıtılmalı." ifadelerini kullanıyor.

"ÇOK KİŞİ TEŞEBBÜS ETTİ FİLM ÇEVİRMEK İÇİN"

Mevlana'nın torunu Esin Çelebi Bayru, "Ben de sizler gibi medyadan duydum. Yeni çevrilecek olan filmle ilgili bilgi aldım. Henüz bize herhangi bir özel istek gelmedi ne filmin konusuyla ilgili ne de kimlerin oynayacağıyla ilgili." diyor.

Esin Çelebi, pek çok ülkeden film çevirecekleriyle ilgili bilgiler geldiğini kaydedederek, "Bazıları bize ulaştılar, onların senaryolarını okuyup düzeltme imkanı buldum ama bununla ilgili herhangi bir şey yok. Zaten bugüne kadar da pek çok kişi teşebbüs etti ama maalesef daha herhangi bir film çevrilmedi. Bizim ancak bir tek şeyimiz olabilir; arzumuz, isteğimiz olabilir. Hz. Mevlana'yı layıkıyla anlamış, layıkıyla çevrilmiş olan bir filmi izlemek... Bizlerin de katkısı olabilirse ne mutlu bizlere diyebiliriz." diye konuşuyor.

Son Güncelleme: 09.06.2016 13:28
Anahtar Kelimeler:
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.