A Milli Erkek Basketbol Takımı'nın tecrübeli oyuncusu Oğuz Savaş geçen hafta tamamlanan Antalya kampını ve ekibin önündeki Olimpiyat elemeleri mesaisini değerlendirirken, "Olimpiyat vizesi gibi çok önemli bir hedef için çalışıyoruz." dedi.
Milli Takım adına ilk kamp sürecini yorumlayan tecrübeli oyuncu Oğuz Savaş, tbf.org.tr'den Şansın Tokyay'a verdiği röportajda Olimpiyat Köyü'ne gitme hedefinin oldukça değerli ve heyecan verici olduğunu söyledi. Rio vizesi almak için hazırlık sürecinde, şu etapta henüz rakiplerinden çok kendileri üzerine odaklanarak çalıştıklarını dile getiren Savaş, Olimpiyatlarda mücadele veren bir sporcu olmak istediğini de dile getirdi.
A Milli Erkek Basketbol Takımı'nın tecrübeli oyuncusunun röportajının detayları ise şöyle:
Milli Takım ile Antalya'da ilk etap çalışmalarını geçen hafta gerçekleştirdiniz. Senin gözünden bu kampın nasıl geçtiğini öğrenebilir miyiz?
Antalya kampımız olabilecek en verimli şekilde geçti. Orada son derece ciddi idmanlar yaptık. Gittiğimiz ilk günden itibaren normal, bandajlı basketbol antrenmanları gerçekleştirdik ve çift idmanla geçen günlerimiz oldu. Zaten böyle de olması gerekiyordu, Olimpiyat Elemeleri için çalışmak adına kısıtlı bir vaktimiz olduğu aşikâr. Bir aydan az zamanımız var ve hafif tempoda bir kamp yapma lüksümüz yok. Kadromuz da aşağı yukarı geçen seneki gibi, birbirimizi gayet iyi tanıyoruz. Yıllardır beraber ya da karşılıklı forma giydiğimiz arkadaşlarımız ile yine çok önemli bir hedef için çalışmalarımıza başlamış olduk. Tabii en önemlisi hazırlık sürecimizi sakatlık yaşamadan geçirmek, bunu da söylemeden geçmeyeyim.
Geçen seneye göre kadroda uzun rotasyonunda eksikleriniz de var. Bu durum alacağınız sorumlulukları da değiştirebilir mi?
Furkan ve Ersan'ın yokluğu mutlaka hissedilecektir. Ersan'ın dört numarada aldığı sorumluluk bizim için bir hayli önemliydi. Furkan gelebilseydi de beş numara rotasyonumuz daha geniş olabilirdi. Biz onların eksikliğini fark ettirmemek için elimizden geleni yapacağız. Genel olarak uzun rotasyonumuz zaten geniş. Aramızda olamayan arkadaşlarımızı aratmamaya çalışacağız.
Olimpiyat elemeleri sürecinde karşılaşacağımız ve sonrasında eşleşebileceğimiz takımlara yönelik nasıl fikirlerin var?
İşimiz kolay olmayacak. Neticede altı takımın yarıştığı bir ortamda sadece bir takım Olimpiyat vizesi alabilecek. İlk turda Senegal ve Kanada ile karşılaşacağız. Kanada fiziksel özellikleri üstün, atletik bir takım. Onlarla geçtiğimiz senelerde bir hazırlık maçı da yapmıştık, oyun tempolarının yüksek olduğunu biliyoruz. Şu etapta bizim hazırlıklarımız kendimize yönelik ve henüz kendi özelliklerimizi en üst seviyeye taşımak adına çaba sarf ediyoruz. Oradaki tüm takımlar için Olimpiyat yolunda tek bir şans var ve herkes bu şansı kullanmak için gerekeni yapmaya çalışacak. İlk turda Kanada maçı zor olabilir. Orayı umduğumuz gibi geçersek bir üst turda rakibimizin Fransa olma ihtimali var. Filipinler de ev sahibi olacak, yani hiçbir maç kolay geçmeyecek. Bence biz oradaki beş takımı da yenebilecek durumdayız. Önemli olan Filipinler'e en formda halimiz ile gitmek ve oynadığımız her maçta yüzde yüzümüzü ortaya koyabilmek. Hazırlanmak için az vaktimiz var ama bu zamanı iyi kullanarak başaramayacağımız şey yok.
Lig sezonunun ardından hemen toplandı Milli Takım ve babalar gününe de yaklaşıyoruz. Sen de bir baba olarak Milli mesai için evinden uzaktasın…
O noktada durumum aslında biraz farklı. Lig sezonu benim adıma çok verimli geçmediğinden sezon içinde ailem ile normalden daha fazla vakit geçirdim. Yine de zor tabii, ailemden çocuklarımdan ayrı kalmak. Bizim işimizin zor yanlarından biridir bu. Söylediğin gibi ligde sezon bitti, birkaç gün sonra Milli Takım için toplandık ama ucunda Olimpiyat mücadelesi vermek olan bir hazırlık süreci için toplandık. Bu çalışmalarımızın sonunda Olimpiyat vizesi alabiliriz. Milli Takım için her zaman fedakârlığa değer… Allah korusun elemelerde başarılı olamazsak 10 Temmuz'dan sonra Milli Takım mesaimiz bitecek ve sezon başlayana dek boş bir zamanımız olacak ama asla öyle bir durum olmamasını umuyorum. Olimpiyat Köyü'ne Ay Yıldızlı forma ile gitmek, her türlü dinlenme imkânından çok daha önemli.
Aile kurduktan sonra sanki daha zor oluyor değil mi evinden ayrı kalmak?
Kesinlikle öyle. Benim durumumu bir kenara bırakacak olursak tüm sezon özellikle Avrupa arenasında da mücadele veren oyuncular aileleri ile çok az vakit geçirebiliyorlar. Şu da var, bizim işimiz bir yaşa kadar bu tempoyla gidiyor; hayatımız boyunca durum aynı olmuyor. Öbür yandan da o "bir yaşa kadar" durumunda çocuklarınızın küçüklüğünü kaçırabiliyorsunuz… Maksimum seviyede onları görmek, büyüme çağlarını kaçırmamak için elimizden geleni yapıyoruz biz de…
Çalışmalarımızın sonunda Olimpiyat Köyü'ne gitmek var dedin… Birçok sporcu bunun çocukluk hayali olduğunu söylüyor. Senin için de durum böyle mi?
Çocukluk hayalimdi diyemem ama basketbolun içinde büyüdükçe Olimpiyatın ne kadar değerli bir şey olduğunu anladım. Bizim ülkemizin konumu da işimizi zorlaştırıyor aslında. Avrupa'da basketbol çok üst düzeyde oynanıyor. Örneğin Asya kıtasında mücadele veriyor olsaydık Olimpiyatlara katılmak bizim için daha kolay olabilirdi. Şimdiye dek erkek basketbolunda Olimpiyatlara gidemedik, bunu başaran ilk takım biz olmak istiyoruz. Ben de o ekibin içinde olmak ve Olimpiyatlarda mücadele veren bir sporcu olmak istiyorum tabii ki. Olimpiyat Köyü'nde bulunmak ve orada basketbol oynamak benim için çok değerli ve heyecan verici bir hedef…
