Bazı ruhlar kendi bedenine sığmaz, o yüzden milletinin sinesinde yaşar. İşte bu destan, bu yüzden yazıldığı dönemi aşan, milletimizi oluşturan her bireyin varoluş amacına dönük eylemini kahramanlığa tebdil eden değerlerin manzum manifestosu; kimliğimizin kurucu unsurlarını içinde taşıyan bir manzume, ideallerimizin, tarihsel mirasımızın ve toplumsal özümüzün dile gelmiş halidir. Geçmişten kopmadan, geleceğe uzanan nizamın yol haritası olan İstiklal Marşı, uçsuz bucaksız ve iç içe geçmiş dünyaların simgesel anlatımı, adanmışlığın ve kahramanlığın edebî ve ebedi minhacıdır.
Büyük şair, mütefekkir Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı ile milletimizin özgürlük mücadelesini ve ezelden ebede yürüyüşünü destanlaştırarak herkesin duygularına tercüman olmuş ve bu mücadeleyi ölümsüzleştirmiştir. Mehmet Akif’in, İstiklal Marşı’nı tüm eserlerini topladığı Safahat’a almayıp milletimize mal etmesi, onun alçak gönüllülüğünü ve vatanseverliğini en güzel biçimde ortaya koymaktadır. Milli mücadele, Akif’te de zuhur eden bu ruhla kazanılmıştır.
Tarihteki şanlı yürüyüşümüzü, milletimizin karakterini, kahramanlığını, bağımsızlık tutkusunu, vatan sevgisini en veciz biçimde ortaya koyan İstiklal Marşı’nın her mısrası büyük anlamlar yüklüdür ve nereden gelip nereye gittiğimizi, asla unutmamamız gereken değerleri bize anlatmaktadır. Mehmet Akif, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın” diyerek, bu süreçte çekilen zorlukları en çarpıcı biçimde ortaya koymuştur.
Milli değerlerimizin, bağımsızlık idealimizin, milli şuurumuzun ve istiklal ruhumuzun veciz bir şekilde ifade eden, milli mücadele günlerinin heyecanını destansı bir şekilde yansıtan İstiklal Marşı, dün olduğu gibi bugün de, kalplerimizi, ruhlarımızı birleştirmekte, yolumuzu aydınlatmaktadır.
İstiklal Marşı’nın ihtiva ettiği manayı anlamaya ve yaşamaya dönük bir çaba içerisinde bulunmak, İstiklal Marşı ile zihni bir örtüşme içerisinde bulunan herkesin üzerine bir borçtur.
İstiklal Marşımızı, Mehmet Akif Ersoy’u ve onun ideallerini yaşamak, nice yıllar yaşatmak asli sorumluluklarımızdan biridir. Bu coğrafyanın her yöresinde Akiflerin ve Asımların yetişmesinde, en önemli sorumluluğun bizim omuzlarımızda olduğunu bilerek hareket edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın.
