19 Mart 2016 Cumartesi 17:08
Hdp Eş Genel Başkanı Demirtaş Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Öyle tarihsel dönemler var ki ülkeler uçurumun kıyısına gelir. Eğer akıllı, adaletli, vicdanlı ve ahlaklı devlet yöneticileri olursa, ülkelerini uçurumun kenarından kurtarıp refaha, düze çıkarırlar. Yok, aklını yitirmiş, çılgınlaşmış, adaletten uzaklaşmış devlet yöneticileri olursa, devlet perişan olur, uçurumdan aşağı düşer. Şimdi Türkiye uçurumun kıyısındadır. Biraz daha ilerlerse uçurumdan aşağı düşecek." dedi.

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesindeki Belediye Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde vatandaşlara seslenen Demirtaş, birçok yerde operasyonların yapıldığını belirterek, operasyonların diyalog yoluyla önlenebileceğini ifade etti.

Herkesin özgürlükten yana olduğunu ve anadilinin özgür olmasını istediğini vurgulayan Demirtaş, şöyle konuştu:

"Herkes, tarihi, geçmişi, medeniyeti, kültürüyle korkmadan burada kendini geliştirmek ister. Kürtlerin hepsi bundan yanadır. Peki halk bunu isterken, hükümet ne yapıyor? Elindeki baskı gücüyle sanki Kürtler bir şey istemiyormuş, Kürt sorunu bitmiş gibi Kürt halkına resmen hükümet terörü uyguluyor. Bu yeni bir uygulama değil, geçmiş dönemlerde 80'lerde, 90'larda ve daha önceki dönemlerde Ağrı'da, Zilan'da çok daha ağırları yaşandı. O zaman da insanlarımız özgürlük istiyordu. Türkiye'de günümüz şartlarında Kürt ile Türk eşit değil. Bizim özgürlükten kastettiğimiz nedir, burada açıkça sıralayalım. Deniliyor ya 'biz kardeşiz, aramızda fark yok, Kürt ile Türk arasında fark yok' var, kardeşim var. Bu ülkede açık bir ayrımcılık var. Türk'ün kendi çocuğu anadilinde okulda eğitim alabiliyor, Kürt'ün alamıyor. Türk'ün çocuğu kendi tarihini okulda kitaptan okuyabiliyor, Kürt kendi tarihini okulda okuyamıyor. Kürt kendi kültürünü, geçmişini araştırma imkanına bile sahip değil. Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu var. Ancak bunlar da Kürt'ün diliyle, tarihiyle ilgilenmiyor. Biz eşit değiliz, eşit olsak zaten mesele yok."

- "Bu topraklar bizim anavatanımız"

Kürt ve Türk'ün bin yıldır beraber yaşadığını anımsatan Selahattin Demirtaş, 900 yıl boyunca farklılık olmadığını ancak son 100 yılda ayrımcılık yapıldığını ileri sürdü.

Ülke topraklarının kendilerinin anavatanı olduğunu kaydeden Demirtaş, " Öyle tarihsel dönemler var ki ülkeler uçurumun kıyısına gelir. Eğer akıllı, adaletli, vicdanlı ve ahlaklı devlet yöneticileri olursa, ülkelerini uçurumun kenarından kurtarıp refaha, düze çıkarırlar. Yok, aklını yitirmiş, çılgınlaşmış, adaletten uzaklaşmış devlet yöneticileri olursa devlet perişan olur, uçurumdan aşağı düşer. Şimdi Türkiye uçurumun kıyısındadır. Biraz daha ilerlerse uçurumdan aşağı düşecek." diye konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun seçilerek geldiğini ve hükümet kurduğunu anlatan Demirtaş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Başbakan hükümet kurmuş ama saraydakinin dışında tek bir cümle kuramaz, iradesi yok. Saraydaki ne emrediyorsa, ne talimat veriyorsa onu gerçekleştiriyor. Şimdi saraydaki ona 'HDP'lilerin dokunulmazlığı kaldırılacak' diye emir vermiş. Gece, gündüz sarayda muhtarları topluyor, HDP'yi şikayet ediyor. Meclis'e emir veriyor ve 'derhal bunların dokunulmazlıklarını kaldıracaksınız' diyor. Daha öncede demiştik. Anayasanın tek bir maddesini değiştirebiliriz. Öyle geçici değil, AKP'nin şimdi yaptığı gibi değil, öyle kurnazca değil, kalıcı bir madde. Bütün dokunulmazlıkları sınırlayalım, sadece konuşma özgürlüğümüz olsun. Kürsüde, mitingde, parlementoda ve televizyondaki konuşmalarımızdan dolayı hiç bir milletvekili suçlanamasın, dokunulmazlığı olsun. Buna kürsü dokunulmazlığı denir. Eğer ki bu kürsü dokunulmazlığına saygı duyarlarsa, biz bütün dokunulmazlıkları kaldırmaya hazırız. Anayasanın 83. Maddesi'ni tümden değiştirelim, yeniden düzenleyelim ve gerekirse Cumhurbaşkanının da dokunulmazlığını sınırlayalım."

- "Oturup bütün meseleleri müzakere etmek isteyenlere kapımız açık"

Halkın iradesinin emanetçileri olduklarını ve kendilerine emanet edilen iradeye sahip çıktıklarını, halkın emanetine ihanet etmeyeceklerini belirten Demirtaş, "O pırıl pırıl, tertemiz bize teslim ettiğiniz iradeniz, bizdeki o kutsal emanetiniz asla zarar görmeyecektir. Bunların karşısında asla boyun eğmeyeceğiz. Zulüm mü yapmak istiyorlar, karşılarında görürler, tutuklamak mı istiyorlar, dimdik yürür gideriz, tıpkı sizler gibi. Cezaevleri zaten mücadele alanıdır. Bizim için zulüm, eza evi değildir. Onurumuzla, haysiyetimizle gider yatarız. Ama siyasi olarak bedelini biz ödemeyiz, siyasi bedelini onlar öder. Bu halk AKP'nin burnundan fitil fitil bunların hesabını sorar. Her kuşun eti yenmez. HDP'nin birkaç milletvekilini hedefe koyup cezalandırmayı düşünenler, bir daha aklını başına alsınlar." değerlendirmesinde bulundu.

"Biz seçilmiş halk temsilcileriyiz. AKP tarafından atanmış memurlar değiliz. AKP'ye biat etmeyiz, etmek zorunda değiliz. Bizimle görüşmek, konuşmak, ülkenin sorunlarını, sıkıntılarını çözmek isteyen herkese kapımız açıktır" diyen Demirtaş konuşmasına şöyle devam etti:

"Diyalogdan, barışçıl çözümlerden yanayız. Bizimle oturup bütün meseleleri müzakere etmek isteyenlere kapımız arkasına kadar açıktır. Ama biz elimizi barış için uzatmışken, elimize sopayla vurmaya çalışanların elinden o sopasını alır kafasına vururuz. Bunu da bilmeleri lazım. Asla ama asla boyun eğmeyiz. Devletin imkanları sizdedir diye, emrinizde teslim aldığınız maaşlı çeteleriniz var diye korkacak değiliz. Biz haklıyız, çünkü biz gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Haklı olanlar er veya geç kazanırlar. Bizde direne direne kazanacağız ve inşallah bu zorlu, zahmetli günleri tez zamanda atlatacağız."

Son Güncelleme: 19.03.2016 22:50
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.