19 Mayıs 2014 Pazartesi 22:25
82 İL 82 SAHABE PROGRAMI AĞRI'DA DÜZENLENDİ

Ağrı Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen  ‘82 İl 82 Sahabe’ adlı programa katılım oldukça yoğundu.. Ağrı’da faaliyet gösteren İnsani Hareket Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (İHYAD) tarafından organize edilen program Hasan Kılıç hocanın  Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Program daha sonra İHYAD Başkanı Mehmet ASLAN’ın  selamlama ve derneğin çalışmaları hakkında verdiği kısa bir konuşma ile devam etti.

Programda konuşan Siyer Araştırmacısı Mehmet Emin Yıldırım, Cebele Bin Harise adlı sahabenin hayatından kesitler aktardı.  Yoğun ilginin olduğu programda halk yer yer duygulu anlar yaşadı.

 2,5 yıl önce başlayan 82 il 82 sahabi programı 3 yıl içerisinde tamamlanması hedelendiği belirten Muhamed Emin YILDIRIM , Allah’a çok şükür bu gün Ağrı’da 74. Programımızı yapıyoruz dedi.

Ağrı için Cebele Bin Harise (r.a)’un anlatma sebebini ise , Arapların Ağrı dağına Cebelül Haris dediklerini belirten YILDIRIM , bu sebeple Cebele Bin Harise (r.a) seçtiğini belirtti.

Haris ailesinin Peygamber Efendimiz için çok önemli olduğunu belirterek , insanlık tarihinin kaderini değiştiren başta peygamberler daha onlara tabi olan sahabiler ve tabiinler için onlar Ağrı dağı gibi güçlü ve köklü olan dağ gibi adamlardır dedi. Dağ derken aklımıza beş tane ana konu gelmeli bunlar Cebele Bin Haris ile alakalı meseleler bunlar ; Peygamberler ve dağ , Peygamberimiz ve dağ , sahabe ve dağ , cebele ibn harise ve dağ ve biz ve dağdır.

Cebele İbn Haristen(r.a)’dan hadis kaynaklarda 1 tane hadi rivayet ettiğini belirterek bu hadisi bizlere söyle anlattı ; ibn Hacerin El isabesinde geçtiğini geliyor Hz. Muhammedin yanına soruyor Ya Resulaah ! bana bir sure öğretki gece son okuduğum sure olsun “ Hz. Muhamedin son okuduğun sure kafirin suresi olsun” dediğini rivayet etti. Çünkü kafirun suresinin şirkten beraat ettiğini söyledi.

İnsanlığın ilk atası olan Hz. Ademi’in yer yüzündeki ilk yürüyüşünü bir dağdan yaptığını ve bu dağın adının arafat yani Cebeler Rahme olduğunu sonra , insanlığın ikinci atası Hz. Nuh ve cudi dağı , Hz. İbrahimin Harran dağlarındaki tevhid direnişi , Tevratın Faran dağları dediği ama bizim kaynaklarımıza göre mekke diye bilinen şehirlerin anasında bir iman mücadelesinin başladığını yine dağlarda ve oğlu ismailin mücadelesinin de orda olduğunu ve o soyun meyvesi olan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammedin mücadeleside o dağlardaydı dedi.

Hz. Muhammed hayatındaki dağ anlayışını Ağrı dağı ile örneklendiren Muhammed Emin YILDIRIM ; Aleyhisselatu vessalamın okullarda öğretildiği gibi canlı ve cansız varlıklar diye bir ayrımın bizim kitabımıza göre omadığını ve varlığın ikiye ayrıldığını belirtti ve şuurlu varlık ve şuursuz varlık olduğunu belirtti.

“Hz. Resulullah (s.a.v.)’ı anlayabilmemiz, bütün peygamberleri anlayabilmemizden geçer”

Yıldırım, programda yaptığı konuşmada Hz. Resullah’ın (s.a.v.) hayatının anlaşılabilmesi için Hz. Adem’den itibaren bütün peygamberlerin hayatlarının araştırılması gerektiğine dikkat çekti. Yıldırım, “Bizler Hazreti Resulullah (s.a.v.)’ın hayatını anlayabilmemiz için Hz. Adem’den itibaren bütün peygamberlerin hayatını iyi bilmemiz lazım. Hz. Yunus (a.s.)’un hayatını bilmeden Hz. Yusuf (a.s.)’u Hz. Yakup (a.s.)’un bilmeden Hz. Rasûlullah (s.a.v.)’ı anlamamız mümkün değil anlayamayız. Bu yüzden bütün peygamberlerin hayatını iyi bilmemiz gerekiyor. ” dedi.

“Kur’an’ın cemaati olan sahabeleri anlamamız, Allah’ın razı olacağı iman hamlesidir”

Yıldırım, ” Sahabe sevgisini sadece onlara karşı ortak olabilecek bir şey olarak anlamayalım. Sahabe bizim için bir dindir. Hz. Enes Bin Malik (a.s.) bizim için din demektir. Hz. İbni Abbas bizim için bir dindir.  Hz. İbn-i Abbas’ın olmadığı bir din mi olur Allah aşkına. Sen sahabe binasını yıkarsan din binası diye bir şey olmaz. Bakın bugün sahabeyi Müslümanların nazarında düşürmeye çalışanlar, bana kuran yeter diyorlar. Başka bir şeye ihtiyaç yok tarih ile boşuna uğraşma diyenlerin gayesi, nazarımızda sahabeleri düşürerek aslında başka şeyleri gündemimize yerleştirmeye çalışıyorlar. Onlar Kur’an’ın yetiştirdiği bir cemaat idiler. Hz. Resulullah tam manası ile anlaşılmazsa Kur’an anlaşılmaz, Kur’an’ın cemaati sahabelerin uygulamaları anlaşılmaz ise asla Allah’ın razı olacağı iman hamlesi ortaya çıkmaz.” şeklinde konuştu.

İslam’a hizmet etmenin en büyük şeref olduğunu ifade eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sonlandırdı: ” İslam’a ve Kur’ân’a hizmet eden şereflerin en büyüğünü hak etmiştir.  Derdimiz ve gayemiz İslam’a ve Kur’an’a hizmet ederek  bu şereften nasibini ve payını almak,  Rabbimizin huzuruna o şerefle varmaktır dedi.

Muhammed Emin YILDIRIM Ağrı Halk Eğitim Merkezindeki İnsani Hareket Derneğinin katkıları ile düzenlenen 82 il 82 sahabi programını dua ile tamamladı.

 

 

 

 

 

 

Son Güncelleme: 20.05.2014 00:42
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.