Taşlıçay ilçesine 30 kilometre uzaklıkta bulunan gölün yüzeyi, dondurucu soğukların etkisiyle buzla kaplandı. Yaz mevsiminde yöre halkının tekneyle balık tuttuğu ve turistlerin de çadır kampı yaptığı göl, kış mevsiminin gelmesiyle farklı güzelliğe büründü. Yörede geçimini balıkçılıkla sağlayan vatandaşlar, ilk olarak dondurucu soğukta yüzeyi buzla kaplı gölün üstünde uzun süre yürüyerek balıkların fazla olduğu yerleri tespit ediyor.
Buzla kaplı gölden balık çıkarmak bir haftalarını alıyor
Yer yer bir metre kalınlıktaki buzları kırarak 50 metre aralıklarla ağları göle bırakan köylüler, daha sonra bu yerleri işaretleyerek beklemeye koyuluyor. Yaklaşık bir hafta sonra tekrar bölgeye gelen balıkçılar, işaretledikleri buzlu yerleri küreklerle yeniden kırıp ağları sudan çekmeye başlıyor.
Bir yandan ağı çeken bir yandan da ağa takılan balıkları heyecanla bekleyen balıkçıların zaman zaman kaş ve kirpikleri de kırağı tutuyor. Binbir zahmetle buzla kaplı gölden çıkardıkları balıkları çuvallara dolduran balıkçılar, havanın kararmasıyla evlerine dönüyor.
"Bir kısmını yiyoruz bir kısmını da satıyoruz"
Balıkçılardan Hasan Yıldız, yaşadıkları coğrafyanın doğa şartları açısından zor olduğunu söyledi. Bölgede 21 yıldır yaz, kış demeden balıkçılık yaptığını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:
"Soğuk havalar sonrası gölün yüzeyi tamamen buzla kaplandı. Buzun üzerindeyiz ve altımızda 25 metrelik bir derinlik var. Ağlarımız bir hafta boyunca gölde suyun içerisinde kalıyor. Daha sonra gelip buzları kırıp ağlarımızı çıkarıyoruz. Avladığımız balıkların bir kısmını yiyoruz, bir kısmını da satıyoruz. Bazen de olta ile alabalık yakalıyoruz. Ekmek paramızı çıkarıp ailelerimize bakmak için çalışıyoruz."
Balıkçılardan Murat Kaçar ise dondurucu soğuklar nedeniyle balık avlarken çok zorlandıklarını anlattı. Ekmek mücadelesi için tehlikeyi göze aldıklarını aktaran Kaçar, "Kışın gölde balık tutarak ailemizi geçindiriyoruz. Balık Gölü'nün her tarafı buz tuttu. Biz her gün bu buzun üzerinden gidip geliyoruz. Balık bazen oluyor, bazen de olmuyor." dedi.
