05 Mayıs 2015 Salı 17:19
AK Parti'nin Ardahan mitingi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu,  "Ben O'na (Selahattin Demirtaş) 'sana Selahattin demeyeceğim' deyince, lafı değiştirip, 'Hacı dedem koymuş bunu bana' diyor. Deden, Selahattin ismini iyi niyetle koymuştur ama sen o isme ihanet ettin. Hacı dedenin gittiği Kabe'yi Taksim'le karşılaştırmaya kalktın. Önce hacı dedene, milletin dinine, imamına hürmet et, sonra milletin huzuruna çık" dedi.

Davutoğlu, partisinin Kongre Caddesi'nde düzenlenen mitingdeki konuşmasına, Ardahan'ı selamlayarak başladı.

Kentin gönlünde ayrı yeri olduğunu ifade eden Davutoğlu, Ardahan'ın özgürlüğün, işgalin ne anlama geldiğini çok iyi bildiğini söyledi.

Milli birlik, beraberlik, istiklal davası olduğunda en önce Ardahanlıların yürüdüğü belirten Davutoğlu, "Birileri milletin arasına fitne sokmak isteyebilirler. Kürtler-Türkler, Alevi-Sünni diye ayrım yapmak isteyebilir. Ama Ardahanlılar, Ahıskalılar, yiğit Türkler ve Kürtler, Sünniler ve Aleviler, işte o Ardahan Kongresi'nde omuz omuzaydılar ebediyete kadar da omuz omuza olacaklar" diye  konuştu.

Davutoğlu, Ardahanlılardan oy isteyerek, gönüllerini kazanmak istediklerini ifade etti.

Başbakan Davutoğlu, "Buraya gelenler bir kesimden oy isterler. Bir parti bir kesime yakın durur, bir başka parti etnik milliyetçilik yapar başka bir kesime yakın durur, üçüncü bir parti başka kesime. Ardahan'ı da Türkiye'yi de kucaklaşan tek parti AK Parti" dedi.

Ardahan'ı kendileri için milli onur, milli beka anlamına geldiğini bildiren Davutoğlu, vatandaşlardan seçimlerde çıkarılacak milletvekili sayısına ilişkin  "ikide iki yapmalarını", "milli iradeye sahip çıkmalarını" istedi. 

Vatandaşlara, "Biz biriz, iriyiz, diriyiz beraberiz diyecek miyiz? Bize her yer Türkiye diye haykıracak mıyız?"  diye soran Davutoğlu, "Evet" yanıtını aldı. 

"Birileri Türkiye'yi şu veya bu kimlik politikalarıyla bölmek, ayrıştırmak isteyebilir. Ama eğer AK Parti varsa, AK Parti'ye destek veren Ardahanlılar varsa, cümle alem bilsin ki Ardahan tek yürek, Türkiye tek yürek" diyen Davutoğlu, sloganlar üzerine millet ve tarihin kendilerine, sandığın ise halka emanet olduğunu belirtti.

Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Öyle günler yaşıyoruz ki bir an gözünüzü kapatın ve 1919 ocak ayına gidin. Aynı o kara günler gibi 2002'de de Türkiye kara günler içindeydi. Belki topraklarımız işgal edilmemişti ama hazinemiz işgal edilmişti. Belki düşman askeri girmemişti ama IMF memurları veya diğer yurt dışından gelenler ülkeyi neredeyse hükümetten çok onlar idare ediyordu. Belki tam anlamıyla işgal altında değildik ama devletimizin gücü zayıflamış, milletimizin takati kesilmişti. Sakarya'da deprem olduğunda ülkenin başbakanı Ankara'dan Sakarya'ya neredeyse üç gün içinde gidememişti. Kim değiştirdi bu ülkenin kaderini? İşte şimdi biz bu kaderi değiştirdik hamdolsun. Allah'ın yazdığı kadere doğru yürürken, bu kaderi yeniden şekillendirmek için O'nun yardımıyla gece gündüz çalıştık. 13 yıl içinde biriktirdik. Hazinemiz zenginleşti, 40 milyar dolarlardan, 146 milyar dolara çıktı döviz rezervi. Gayri safi milli hasılamız 230 milyar dolarlardan 800 milyar dolarlara. Kim yaptı? AK Parti. İşte bugün onurla her yerde başımız dik dolaşıyorsak bu 12 yıllık birikimin tesiri var."

Birkaç gün önce Almanya'daki vatandaşlarla bir araya geldiğini hatırlatan Davutoğlu, düzenlenen etkinliğe katılanların kendilerine onurla, ışıl ışıl baktığını söyledi. Almanya'daki salonun coşkuyla doldurulduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Şöyle sesleniyorlardı, 'Türkiye Cumhuriyeti devleti ayağa kalktı, bir dev uyandı. Artık bu devi kimse dizinin üzerine tekrar çökertemez'. Bu dev ayağa kalktı ve inşallah 2023'e doğru dünyanın en büyük 10 ekonomisi haline gelecek. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Türkiye böyle bir yükselişe geçince şer odakları durmadılar" ifadesini kullandı. 

-  "Kafkas barışı için ne yapmak gerekiyorsa yaparız"

"Bu serhat şehirden bütün Kafkaslara, Ermenilere, Gürcülere ve can Azerbaycan'a mesaj olarak söylüyorum. Kafkas barışı için ne yapmak gerekiyorsa yaparız. Geçen hafta içinde, özellikle belli ülkelerin 1915 olaylarından hareketle Türkiye'yi kıskaç altına alma, bu milleti tahkir etme politikalarına karşı dimdik ayakta duracağız" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Biz herkesle tarihi konuşuruz ama hiç bir güç karşısında baş eğmeyiz. Eğer kafkas tarihi yazılacaksa, Ahıska Türklerini de konuşmak lazım, yiğit Ahıska'lıların bir gece yarısı trenlere bindirilip nasıl Sibarya'ya gönderildiğini de konuşmak lazım. Dünyanın her yerinde, biz Ahıska'lı kardeşlerimize sahip çıktık, sahip çıkıyoruz. Ne zaman hangi ülkeye gitsem, mutlaka Ahıska'lı yiğit kardeşlerimden bir temsilciyle görüşürüm. Şimdi onbinlercesi ABD'de ama kimliklerini, dillerini, dinlerini koruyor. Selam olsun o yiğitlere de selam olsun bütün baskılara karşı kimliğini koruyan yiğitlere de. Biz merhamet ve vicdan topluluğunun neferleriyiz. Bizde kimseye karşı zulüm veya baskı aracı olarak kullanılan bir yöntem olmamıştır, olmayacaktır da."

Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Ardahan'da Suriyelilerden bahsettiğini ve şikayet ettiğini söyledi.

Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Yahu işte Kafkasyadayız, tekrar tekrar hatırlatıyorum ama devam ediyor. Kafkasya'da can Azerbaycanlı kardeşlerimiz 1944'te zulüm altında inlerken, Ahıskalılar trene bindirilip gönderilirken, Kırım Tatarları Sibirya'ya sürülürken, 146 yiğit Azeri Iğdır'a geldi, köprüden bu tarafa geçti, 'ben al bayrağın altında ölmek istiyorum' diye sığındılar. 'Al bayrağın altında yaşamak istiyorum ama eğer yaşatmayacaksanız, bizi düşmana teslim etmeyin siz öldürün' diye yalvardılar. Bu Kılıçdaroğlu'nun büyük şefi, milli şefi İnönü o 146 Azeri'yi Ruslara teslim etti. Tam da o acılar yaşanırken, Azeri şair feryatla seslendi: 'Bizi siz öldürün vermeyin Rus'a, yakışmaz Türklüğe, sığmaz namusa, ne diyeyim ben bu dağlara, öz gardaşı dönek olan ağalara.' Azerilere dönek dedirten bir geleneğin takipçisisiniz siz. 'Şimdi de Bayırbucak Türkmenlerini ya da Halep'ten gelen Kürtleri, Arapları, mazlumları Suriye rejimine, Esad zalimine teslim edelim' diyorlar, aynı o zaman Azerileri teslim ettikleri gibi. Biz teslim eder miyiz, mazlumu zalime verir miyiz? Biz o acıları yaşamış millet olarak, Ortadoğu'daki kardeşlerimize sahip çıkmaz mıyız? Çıkarız, Allah şahit çıkarız, tarih şahit çıkarız. Millet şehit olsun nerede bir mazlum varsa, ona sahip çıkarız. Sonra diyor ki 'Ortadoğu'ya barış getirecekmiş.' Ya önce sen partine barış getir partine. CHP kaç parça? Hala Şişli Belediyesi'nde barışı bulamadın, Ortadoğu'ya nereye barış getireceksin?"

Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'Hesap kitap ben bilirim' dediğini belirterek, şunları  söyledi:

"Ama dün buraya gelmiş, 'Ardahan'a ne yaptılar' demiş. El insaf minel vicdan. Ardahanlılar ve bütün Türkiye bilir ne yapıldığını. Bir başkası da Demirtaş, hani şu 'Kudüs Yahudilerindir' diyen adam. Ben de ona dönüp 'sana Selahattin demeyeceğim' deyince, lafı değiştirip, 'Hacı dedem koymuş bunu bana' diyor. Eğer yaşıyorsa hacı dedenin ellerinden öperim, Allah uzun ömür versin, hacı deden vefat etmişse Allah rahmet eylesin. Ona saygımız sonsuzdur. Selahattin ismini de iyi niyetle koymuştur ama sen o isme ihanet ettin. Hacı dedenin gittiği Kabe'yi Taksim'le karşılaştırmaya kalktın. Önce hacı dedene hürmet et, milletin dinine, imamına hürmet et, sonra milletin huzuruna çık. O da geçen sene Ardahan'da demiş ki aynen Kılıçdaroğlu mantığı, zaten bugünlerde al birini vur ötekine. Al CHP'yi vur HDP'ye, al HDP'yi vur CHP'ye aynı ses çıkıyor, tın tın, boş testi sesi bunlar. Biri masal okur, diğeri bu masallardan tahrikler çıkartır. O da geçen ayın mantıkla demiş ki: 'Marmaray'ı yaptılar Ardahan'a ne yaptılar.' Bunlar 70'li yıllarda kalmış solcu mantığı. Hani o zaman da diyorlardı ki 'boğaz köprüsünü niye yapıyorsunuz, doğuya köprü yapmak gerekirken?' Be hey gafil, şimdi boğaz köprüsünü sen kullanmıyor musun? Kullanıyorsun. Marmaray'ı CHP'li seçmen de HDP'li de bütün vatandaşlarımız onurla kullanıyor, İstanbul'da yaşayan Ardahanlılar da Marmaray'ı kullanıyor."

- Ardahan'a neler yaptıklarını anlattı

Davutoğlu, Ardahan'a neler yaptıklarını vatandaşlarla diyaloğa girerek anlattı. 

Başbakan Davutoğlu'nun "Ardahan'da üniversite var mıydı?" sorusuna, vatandaşlar, "yok", "Kim yaptı?" sorusunu da "AK Parti" yanıtını verdi. Vatandaşlar Davutoğlu'nun, "Onlar konuşur" sözlerine, "AK Parti Yapar" karşılığını verdi.

Ardahan Üniversitesi'nde 5 fakülte, 3 enstitü, 3 meslekyüksekokulu ve binlerce öğrenci olduğunu belirten Davutoğlu, "Ardahan'ın üniversitesinden memun musunuz? Öğrenci yurdu var mıydı, yoktu; şimdi Ardahan binlerce öğrenciyi barındırıyor. Yiğit Ardahan'lılar Türkiye'nin her yerinden gelen öğrencilere bağrını açıyor ama onlar bilmez. Biz onu da size değil siz bilirsiniz de 'hani Ardahan'a ne yaptınız?' diyen bu cahillere... Ardahan'da biz iktidara gelene kadar bölünmüş yol var mıydı? Şu anda 62 kilometre bölünmüş yolumuz var. Ardahan'da doğalgaz var mıydı? Doğalgazdan memnun musunuz? 2014'te konuta getirdik. Biz bunları milletten aldığımız güç ve hazinemizi tasarruf ile doldurarak. Ardahan'da atık su arıtma tesisi, organize sanayi bölgesi var mıydı, kim yaptı? Bütün bunları alt alta yazın, bir karne olarak Kılıçdaroğlu'na, Demirtaş'a göndermek lazım" diye konuştu.

Ardahan'a başka müjdeleri daha olduğunu belirten Davutoğlu, "Siz iki de iki yapın, üçüncü milletvekiliniz de benim inşallah'' dedi.

Başbakan Davutoğlu, Ardahan'da unutulmaz hatıraları olduğunu, Başbakan olmadan önceki son yurt içi ziyaretini bu bölgeye yaptığını söyledi.

Davutoğlu, "Ardahan'dan geçerken aldığım o enerji hala beni diri tutuyor, bu yaylaların enerjisi beni hala diri tutuyor" ifadesini kullandı.

(Sürecek)

Son Güncelleme: 05.05.2015 17:21
Anahtar Kelimeler:
AK PartininArdahan Mitingi
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.