Bingöl merkeze bağlı İncesu köyünden zorlu bir yolculuğun ardından Karlıova ilçesindeki Kartal Yaylasına ulaşan çoban Habip Karakuzu, koyunlarını dinlendirmek için kaval çalıyor.
Karakuzu, yaptığı açıklamada, 6 ay kalacakları yaylada, et, süt, peynir üreterek hem aile bütçesine hem de ülke ekonomisine katkıda bulunduklarını söyledi.
- 6 ay boyunca yaylada kalıyorlar
Yaz aylarını Karlıova ilçesi sınırlarındaki Kartal, Şerefettin ve Bingöl Yaylalarında geçiren çoğunluğu Beritan Aşiretine mensup göçerlerin üretiği süt ile Türkiye'nin peynir ihtiyacının önemli ölçüde karşılandığını aktaran Karakuzu, 7 aile Kartal Yaylasında kaldıklarını, yaylada koyunları otlattıklarını bildirdi.
Ailesi ile yaylaya çıktıklarını aktaran Karakuzu, "Süt sağımı yapıyoruz. Sağılan sütlerimizle tulum peyniri yapıp bütün Türkiye'ye veriyoruz. Tulum peyniri yaylada yapılan peynirdir. Bu yüzden çok tercih ediliyor." dedi.
Karakuzu, hayvanları sıcaklardan ve hastalıklardan korumak için İncesu köyünden başlayan 80 kilometrelik yayla yolculuklarının 7 gün sürdüğünü ve yaklaşık 6 ay yaylada konaklayacaklarını belirtti.
Küçükbaş hayvancılık için yaylaların önemine işaret eden Karakuzu, "Yaylarımızda 38 çeşit ot var. Burada beslenen hayvanımız daha tavlı oluyor. Daha serin olduğu için verim artıyor, gelir kaynağımız çoğalıyor. Onun için yayla bizim için vazgeçilmez bir nimettir." ifadelerini kullandı.
- "Kaval koyunları ferahlatıyor"
Koyunlarını otlatırken düzenli olarak kaval çaldığını dile getiren Karakuzu, koyunların kavaldan anladığını belirtti.
Karakuzu, şunları söyledi:
"Koyunları kavalla götürüp kavalla getiriyoruz. Kaval çaldığımız zaman onlar duruyor. Biz gittiğimiz zaman peşimizden geliyor. Kaval eşliğinde koyunlarımızı sulamaya götürüyoruz, otlatıyoruz. Kavalla koyun ferahlıyor. Onun için müzik hayvanlar için faydalıdır. Koyunların en sevdiği parça, kara koyun parçasıdır." diye konuştu.
Çobanlık mesleğinin kutsal olduğunu, işini severek yaptığını kaydeden Karakuzu, bir çobanın aylık maaşının 3 bin 600 lira olduğunu anlattı.
