27 Mayıs 2016 Cuma 11:48
Koyunları Kadınlar Kırpıyor

 Bingöl'ün Sancak beldesine bağlı Başköy Yaylası'nda konaklayan kadın göçerler, çobanlara yardımcı olmak için koyun kırpıyor.

Elazığ'ın Karakoçan ilçesinden Muş'un Varto ilçesindeki yaylalara gitmek için sürüleri ile 15 gün önce yola çıkan göçerler, Başköy Yaylası'nda konaklıyor.

Geçimlerini hayvancılıkla sağlayan ve yaz mevsiminde 6 ay yaylalarda yaşayan göçerler, zor koşullara aldırmadan yaşamlarını sürdürüyor.

Ailenin erkekleri çobanlık yaparken, kadınlar da bir yandan ev işlerini yapıyor, bir yandan çocuklara bakıyorlar. Çobanlara yardım etmek amacıyla koyunları da kırpan göçer kadınlar, hayvanlarını yaz mevsimine hazırlıyor.

Göçer kadınlardan Seyhan Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6 aylık göç yaşamında ev işlerinin yanında koyun kırptığını, süt sağdığını ve hayvanların bakımını yaptığını söyledi.

Ailede herkesin çobanlık yaptığını dile getiren Turan, "Elazığ'dan geliyoruz. Bingöl Yaylası'na çıkacağız. Koyun kırpma dışında genel olarak aşçıyım, evde yemek yaparım. Biz 6 ay yaylada kalıyoruz. Eylül ayında dönüyoruz. Zor bir yaşam ama artık alıştık." ifadelerini kullandı.

- Bütün çocuklarını yaylada doğurdu

Kadınlardan 65 yaşındaki Gülsüm Turan da yaylada doğduğunu ve 10 çocuğunu da yaylada doğurup büyüttüğünü belirtti.

Hayatından ve yaptığı işten memnun olduğunu dile getiren Turan, "Ömrümüz burada geçti. 50 yıldır bu işi yapıyorum. İşimi seviyorum. Şimdiye kadar 10 çocuk büyüttüm. Hepsinin durumu iyi. Hepsine ev aldık. Hepsini yaylada doğurdum ve yaylada büyüttüm. Ben hayatımdan memnunum ama gençler memnun değil. Çok şükür hiçbir darlık görmedim." diye konuştu.

Ortaokul 8. sınıf öğrencisi Songül Turan ise 10 dakikada bir koyun kırptığını anlatarak, öğretmenlerinden aldığı özel izinle ailesiyle yola çıktığını, eylül ayında eğitimine devam edeceğini belirtti.

Turan, "Havalar sıcak olduğu için serinlemeleri ve kilo almaları için koyunları kırpıyoruz. Bazı erkeklere göre daha iyi kırpıyorum. Nisan ayının sonunda evden çıkıyoruz, eylül sonunda geri dönüyoruz." ifadelerini kullandı.

Ahmet Turan (67) ise geçimlerini sağlamak için 15 kişilik ailesiyle babadan kalma mesleğini sürdürdüğünü söyledi.

Göçerliğin kendileri için bir yaşam biçimi olduğunu ifade eden Turan, besiciliğin çok karlı bir iş olduğunu vurguladı.

Turan, koyunun etinden, sütünden, yününden kazandıklarıyla çocuklarını evlendirdiğini ve hepsine ev aldığını aktararak, "Elazığ'dan çıkıyoruz, Varto Yaylası'na gidiyoruz. 60 senedir o yaylada kalıyoruz. Eskiden yüklerimizi atlarla taşıyorduk. Şimdi daha iyi oldu. Şimdi evlerimiz arabayla taşıyoruz. Yolculuğumuz bir aydan fazla sürüyor." dedi.

Son Güncelleme: 28.05.2016 19:01
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.