18 Mayıs 2016 Çarşamba 22:58
Memur-sen Genel Başkanı Yalçın, Bingöl'de

 Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın,"Adı emek örgütü olan birçok yapı, emek örgütlüğü yapmadı bu ülkede. Darbenin taşeronluğunu yaptı, terörün taşeronluğunu yaptı" dedi.

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, Memur-Sen Bingöl İl Başkanlığınca Bingöl Üniversitesi konferans salonundaki "Küresel Operasyonlara Karşı Sivil Toplumun ve Gençliğin Rolü" konferansında, Cumhuriyet tarihinde bugüne kadar 64 hükümetin kurulduğunu ve ortalama 1,5 yıla bir hükümetin dahi düşmediğini, istikrarlı dönemlerde hükümetlerin görev süresinin 23 ay olduğunu belirtti.

"Bizim ülke olarak yaşadığımız travmanın, sancının, kaygının, acının altında yatan temel neden, bu ülkedeki adı sivil olan örgütlü yapıların aslında adının sivil olmaması, beyninin üniformalı olması ya da yanlış yerde durmasından kaynaklıdır. Cumhuriyet kurulalı 93 yıl etti ve 65. hükümet yakında kurulacak. Ortalama 1,5 yıla bir hükümet dahi düşmüyor. Cumhuriyet kurulduktan 46’ya kadar gelen süreç içerisinde iktidar olma süreci 18 aydır. Yani bir hükümetin iktidarda kalma süresi 18 ay. İstikrarlı olan dönemlerde ise bu süre 23 ay oluyor" diyen Yalçın, istikrarsızlığın yoğun olduğu dönemde 28 yılda 27 hükümet değiştiğini anlattı.

Yalçın, şöyle konuştu:

"Böyle bir ülke toparlanabilir mi? Böyle bir ülke kendine gelebilir mi? Kaldı ki az bir şey toparlandığında 10 yılda bir tokadı yemiş, 10 yılda bir hırpalanmış. Bakın çok net söylüyorum, bu ülke rahat bırakılsın, serbest bırakılsın demokrasi bu ülkede korku tüneline sokulmasın, siyasetin ensesinde şamar hissedilmesin, bu ülkede milli gelir 20-25 bin değil, daha fazla olur. Bu ülke çok daha hızlı yol alır, daha hızlısı mümkün mü? Yüzde yüz mümkün. Ama bu ülkede küresel operasyonlar hiçbir zaman bitmemiştir, bitmez. Çünkü bu ülke sıradan bir ülke değil."

Türkiye’nin kaybettiği bütün dönüm noktalarında örgütlü yapıların yanlış yerde duruşu olduğunu vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti:

"Adı emek örgütü olan birçok yapı, emek örgütlüğü yapmadı bu ülkede. Darbenin taşeronluğunu yaptı, terörün taşeronluğunu yaptı, küresel operasyonların taşeronluğunu yaptı, sıkıntı bundan kaynaklıdır. Bu süreçlerin tamamında gençlik kullanılıyor, sivil toplum kullanılıyor, tıpkı Gezi olayında kullanıldıkları gibi. Gezi olayında millet meselenin ağaç olduğunu zannetti ama mesele öyle değildi. Mesele, senelerce sömüren kesimin işinin düzgün gitmemesiydi. Türkiye’nin İMF'ye borcunu ödemiş olması, Türkiye'nin toparlanması, Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde duran yatırımlar yapması, dışa bağımlılık noktasında bir irade ortaya koyması konuları rahatsız etti ve Türkiye’de bu operasyon yapılmak istendi. O sürecin arkasında KESK ve DİSK vardı. Adı emek örgütü olan yapılar bu sürecin aktörüydü.”

Son Güncelleme: 19.05.2016 21:17
Anahtar Kelimeler:
Bingöl
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.