13 Mayıs 2015 Çarşamba 21:04
Başbakan Davutoğlu'nun, Bitlis'teki kanaat önderleriyle buluşması

Medrese Alimleri Vakfı'ndaki (MEDAV) kanaat önderlerinin, başta Kürt sorunu ve çözüm süreci hakkındaki taleplerini yazılı olarak, Bitlis ziyaretinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'na sunduğu bildirildi.

MEDAV Genel Sekreteri ve Medine Cami Müderrisi Nizamettin Yakışık, yaptığı yazılı açıklamada, partisince düzenlenen mitinge katılmak için Bitlis'e gelen Başbakan Davutoğlu'nun, kanaat önderleriyle basına kapalı toplantı yaptığını anımsattı.

Toplantıda, Kürt sorunu ve çözüm süreci konusundaki taleplerini yazılı olarak Başbakan Davutoğlu'na illettiklerini belirten Yakışık, şunları kaydetti:

"Herkesin malumudur ki Türkiye'de hatta Ortadoğu'da kangrenleşmiş bir Kürt sorunu vardır. Bu sorunun asıl sebebinin Kur'an'dan ve sünnet-i seniyyeden uzaklaşmak olduğu gayet açıktır. Bu son derece önemli meseleyi halletmek için sorumluluk taşıyan herkesin üzerine düşeni hakkıyla yapması gerekir. Sorunu ortadan kaldırmak için var gücüyle çalışmanın vacip olduğu hususu ise ilim ehlinin ve akıl sahibi kimselerin malumudur. Bu bağlamda büyük mesuliyet taşıyanlar, hiç şüphesiz ki alimlerdir. Nitekim tarih boyunca da bu topluma tesir eden iki sınıf vardır. O da alimler ve amirlerdir. Bu millet büyüklerine, alimlerine saygılıdır ve itaat eder. Alimlerin rolü burada daha çoktur."

Ehliyetli seydaların, isterlerse toplumlarını tedenni çukurundan, terakkinin zirvelerine çıkarabileceğini bildiren Yakışık, toplum olarak Türk, Kürt ve bu milletin akan kanın durdurması için haykırdığını belirtti.

Yakışık, "Kimi yeter artık, 'analar ağlamasın' derken, diğer tarafta aynı şekilde kimileri de 'Êdi bese, bila dayîk ne bigrîn ne jî bên giryandin' şeklinde feryat etmektedir. Bu haykırışlara kulak vermek Allah'ın Rahim isminin tecellisi olsa gerek. Çünkü imani ve insani mesuliyet bunu gerektirir" dedi.

Başta hükümetin bütün kurumlarıyla ve sivil toplum kuruluşları ile özellikle de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ve buna bağlı olarak din görevlilerinin bu meseleye eğilmesi gerektiğini aktaran Yakışık, bu konunun cesaretle ele alması halinde meselenin büyük oranda çözüleceğine dikkat çekti.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın her köye, her mahalleye imam ve vaizle doğrudan ulaştığı gibi, yine diyanetin kurum misyonu itibariyle insanlar üzerinde etkisinin yüksek olduğunu vurgulayan Yakışık, açıklamasına şöyle devam etti:

"Irkçılık hastalığına karşı ve Türkiye tarihinin en büyük problemi olan Kürt meselesinin çözümünde diyanetin ve İslami cemaatlerin bir duruşu, projesi ve katkısı olmalı. Diyanet, İslami cemaatler ve  dindarlar bu meselede adaletin, kardeşliğin, sulhun ve çözümün tarafı olmalı. Bu problemin bitirilmesinde dindarların önemli bir sorumluluğu olduğu ortadadır. Bununla beraber çözüm meselesinde hükümetin gerisinde kalmaları, taşıdıkları misyon ile bağdaşamaz."

Çözüm sürecine yeterince destek vermek bir yana engel olacak tarzda bir anlayışla üniversitelerin başında bulunan başta bölge üniversitelerinin rektörleri ve yönetimlerinin de hükümetin gerisinde kaldığını öne süren Yakışık, dolayısıyla vebal altında olduklarının gözardı edilmemesi gerektiğini aktardı.

Sözü edilen kurum ve sivil toplum kuruluşlarının bu gibi sosyal problemlerin çözümünde aktif rol almalarının elzem olduğuna işaret eden Yakışık, Başbakana sundukları talepleri şöyle sıraladı:

"Türkiye'nin taşıdığı misyon itibariyle hem ülke hem de İslam aleminde var olan sorunların halledilmesi için gerekenlerin hemen yapılmalı. İslamın, serbest ettiği bütün haklar istense de istenmese de tartışmasız olarak verilmeli. Medrese mezunlarına statü kazandırılmalı. Uluslararası İslami toplantılarda medrese mensuplarına yer verilmeli. Başkanlık bünyesinde temsil sorunu çözülmeli. Medresede öğretilen kitapların ihtisas merkezlerinde okutulup ve diyanet vakfınca yayınlanarak ülkedeki medreselere sunulmalı ve ayrıca şafii mezhebinin kitaplarına da önem verilmeli. Tebliğ ve irşatta Kürt dili de kullanılmalı. Bölgedeki medrese geleneğine ve eğitimine sahip çıkılmalı. Müslümanların ümidinin ve Türkiye'ye bakış açılarının boşa çıkartılmaması için gerekenler hemen yapılmalı. Kürtçe vaaz ve hutbelerin serbestçe verilmesi için imkan sağlanmalı. Bölgeyi tanıyan ve gönüllü kimselerin atanması, bütün idareci atamalarında hükümetin misyonunu anlayabilecek ve çözüm sürecinin önemini kavramış olanlar seçilmeli. Bölge üniversiteleri başta olmak üzere rektör atamalarında, ülkenin birliğinin ve bütünlüğünün devamının, çözüm sürecinin başarısına bağlı olduğunu kavramış olanların ve bunun gereklerini yerine getirecek anlayış ve donanıma sahip kişiler tercih edilmeli. Din adamlarınca, Ortak Akıl ile Kardeşlik ve Müşavere komisyonları kurulmalı. Sınav kurulları adil bir şekilde kurulmalı. Hutbe ve vaazlarda kardeşlik temasının hakim olmalı ve ayırımcılık yapılmamalı."

Son Güncelleme: 13.05.2015 21:05
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.