İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, işverenlerin yükünü daha da azaltmak için bir kredi kampanyası üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Bu krediden istihdam seferberliği kapsamında işçi sayısını arttıran üyelerimizin teminatsız ve piyasa koşullarından çok daha uygun maliyetlerle yararlanabilmesini amaçlıyoruz." dedi.
Çağlar, İTO’nun mart ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, ABD Başkanı Donald Trump'ın icraatları, Fed’in faiz hamlesi, batı dünyasındaki siyasi seçimler ve Avrupa Birliğindeki ayrılıkçı rüzgarlar gibi dünya ekonomisinde belirsizliği oluşturan bir çok sorunun cevabının henüz bulunamadığı ifade etti.
Dünya piyasasında atılacak adımların, dünyanın dış ticaret dengesinden dolar kurunun seviyesine kadar uluslararası boyutta birçok etkiyi beraberinde getireceğini vurgulayan Çağlar, “Küresel dünya gerçeğiyle ‘ekonomik milliyetçilik’ arasındaki ilişkiler epeyce tartışılacak görünüyor. Baktığımızda karmaşa ve belirsizlik yeni yüzyılın karakteri haline geldi. Böyle dönemlerde güçlü liderlerin önemi çok artıyor. Neyse ki biz bu konuda çok şanslıyız. Cumhurbaşkanımızın nezdinde hem ekonomide, hem de politikalarda hedefe kilitlenmiş durumdayız." diye konuştu.
Çağlar, 16 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin halkın takdirine sunulacağını hatırlatarak, "Yıllarca koalisyon patinajına bırakan, yetki karmaşasıyla bürokrasiyi güçlendiren, açıklama getiremediği fiili durumla tıkanıp kalan mevcut sistemi inşallah halkımızın da ferasetiyle geride bırakacağız." ifadesini kullandı.
Almanya’da Türk Bakanların konuşmalarının iptal edilmesine de değinen Çağlar, iş dünyası adına, PKK gibi terör örgütlerine mitingler için meydanlarını sonuna kadar açan batı dünyasının takındığı ikiyüzlü tavrı şiddetle kınadığını söyledi.
Çağlar, istidam sağlamak tüm dünyanın cevap bulması gereken ortak bir sorun olduğunu vurgulayarak, bu anlamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı “İstihdam Seferberliği” çağrısının son derece önemli olduğunu kaydetti.
İstanbul iş dünyası adına 500 bin ilave istihdam sözü verdiklerini hatırlatan Çağlar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Nitekim bu sözü yerine getirebilmek için yoğun bir çalışma başlattık. Öncelikle bu işin tanıtımının çok önemli olduğunu biliyoruz. İTO olarak bu seferberliği ve verilen teşvikleri iş dünyasına anlatmak için her mecrayı kullanıyoruz. Öncelikle üyelerimize bu seferberliğe sahip çıkmaları noktasında bir mektup gönderdik. Oda gazetemizde ve sosyal medyada konunun detaylarını, yapılması gerekenleri ve başvuru şartlarını sık sık paylaşıyoruz. İstihdam şampiyonlarının ödüllendirilmesi noktasında da hazırlıklara şimdiden başladık."
- "2017 beklentilerimiz olumlu”
İTO Başkanı Çağlar, çalışmalarının sadece tanıtımla veya ödüllendirmeyle sınırlı kalmayacağını belirterek, “İşverenimizin yükünü daha da azaltmak için bir kredi kampanyası üzerinde çalışıyoruz. Bu krediden istihdam seferberliği kapsamında işçi sayısını arttıran üyelerimizin teminatsız ve piyasa koşullarından çok daha uygun maliyetlerle yararlanabilmesini amaçlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) Nefes Kredisi kapsamında, teminatsız ve düşük faiz oranıyla 400 milyon liralık kredi tutarını üyelerinin kullanımına sunduklarını hatırlatan Çağlar, ihraç pazarlarını arttırmak için 2013'ten 2017'nin başına kadar 72 fuarın milli katılımını organize ettikleri bilgisini paylaştı.
Çağlar, ihracatçıya yeşil pasaport, çek yasası gibi çalışmalarında sıkıntılarının çözülmesi noktasında da hükümet ile karşılıklı olarak yoğun mesai harcadıklarını belirterek, bütün temaslarında olumlu sonuçlar aldıklarını, bundan dolayı bütün hükümet yetkilerine teşekkür etti.
İTO’nun iş dünyası ile hükümet arasında köprü kuracak çalışmalara devam edeceğini bildiren Çağlar, şunları kaydetti:
"2017 beklentilerimiz olumlu. Yılın ikinci çeyreğiyle birlikte ekonomimizdeki rölanti halinden sıyrılacağımıza inanıyorum. Keza hedeflerimize yürümek için vakit kaybetmeye tahammülümüz de yok. Bakın gerek OECD’ye göre gerekse de birçok araştırma kuruluşuna göre Türkiye gelecek yılların yüksek gelirli ülkeler liginde gösteriliyor. OECD Küresel Kalkınma raporunda 2030’da milli gelirimizin 3 trilyon dolara ulaşacağı tahmininde bulundu."
