AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu aziz mübarek günlerde insanların canını alan, hayatı insanlara zehir eden terör eylemlerini lanetliyorum. Kim yaparsa yapsın hangi ad altında yaparsa yapsın bu terör eylemlerini yapanlar ülkemize, insanımıza, bölgemize, ilimize zarar veriyorlar." dedi.
Yılmaz, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bingöl Şubesi tarafından bir restoranda düzenlenen iftar programında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ramazan ayının Bingöl'de bir başka güzel geçtiğini anlatan Yılmaz, "Bingöl bir şehir olarak bütün unsurlarıyla ramazanı yaşıyor. Sokaklarında gördüğümüz canlılık, özellikle iftar ve sahur arası hepimizi gerçekten çok memnun eden bir görüntü. Biz de ramazan ayı içerisinde gelmiştik burada merkezde, Genç’te, Solhan’da iftarlarımız oldu. Dün de Karlıova ilçemizde çok serin bir iftar yaptık. Üşüyecek derecede bir hava var Karlıova ilçemizde. Bu da Bingöl'ün zenginliğini gösteriyor." diye konuştu.
Vatandaşların bayramını kutlayan Yılmaz, Bingöl'de yeni kurulmasına rağmen MÜSİAD Bingöl Şubesinin çok güzel işlere imza attığını söyledi.
Yılmaz, MÜSİAD'ın hem bir "think-tank" kuruluşu gibi çalışan bir organizasyon hem de Anadolu'nun enerjisini harekete geçiren çok güçlü bir yapı olduğunu ifade etti.
Bingöl'ün havalimanı, üniversitesi, okulları, altyapıları ve belediyecilik hizmetleriyle her geçen gün geliştiğini aktaran Yılmaz, gelecekte şehirleşme ve istihdama dönük projeleri ile Bingöl'ün daha da ilerleyeceğini vurguladı.
- "Terör eylemlerini lanetliyorum"
İstihdamın gelişmesi ve şehirlerin güzelleşmesi için huzur ve güven ortamı olması gerektiğini dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bu aziz mübarek günlerde insanların canını alan, hayatı insanlara zehir eden terör eylemlerini huzurunuzda lanetliyorum. Kim yaparsa yapsın hangi ad altında yaparsa yapsın bu terör eylemlerini yapanlar ülkemize, insanımıza, bölgemize, ilimize zarar veriyorlar. Bunu da halkımız görüyor. Halkımıza buradan şükranlarımızı sunuyorum. Cizre'deki, Hakkari'deki, Şırnak'taki, Diyarbakır Sur'daki birçok bölgemizdeki insanımız terörün bu çirkin yüzüne karşı çok net bir tavır ortaya koydu. Allah halkımızdan razı olsun diyorum."
Yılmaz, bundan sonra da birlik ve beraberliği artırarak daha fazla kenetlenerek bu olumsuzluklarla mücadele etmeye devam edileceğini bildirdi.
-"Terör bizi birbirimizden ayırmaya çalışır"
Terör eylemlerinin önemli bir kısmının Türkiye sınırları dışında yaşananların yansımaları olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Birtakım örgütleri, belli güçlerin bir enstrüman olarak, bir araç olarak kullandığını da çok iyi biliyoruz. Halkımız basiretiyle ferasetiyle bunların önüne geçecektir inşallah. Terör bizi birbirimizden ayırmaya çalışır, korku atmosferi oluşturmaya çalışır ve yapacağımız olumlu işleri akamete uğratmaya çalışır. Biz tam aksine daha fazla çalışacağız, daha fazla uğraşacağız. Teröre karşı bir taraftan daha kararlı bir şekilde mücadele ederken bir taraftan da kardeşliğimizi daha da pekiştireceğiz. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, inancımız, meşrebimiz, mezhebimiz ne olursa olsun bu konuda İnşallah el ele gönül gönüle mücadelemizi devam ettireceğiz."
Tek başına devletin mücadelesinin yetmeyeceğini belirten Yılmaz, devlet ve millet el ele mücadele ettiğinde başarıya ulaşılacağını söyledi.
Yılmaz, millet derken bir ırkı, belli bir etnik yapıyı kastetmediğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir anlayıştır. Türk'ü ile Kürt'ü ile Zaza'sı ile Laz'ı ile Çerkez'i ile Boşnak'ı ile aklınıza ne gelirse hepsini kapsayan, Alevi'si ile Sünni'si ile değişik inançlarıyla bu topraklar üzerindeki kader birliği yaptığımız herkesi kapsayan bir millet anlayışıdır. Bundan sonra da öyle olmaya devam edecektir. Bu anlayış içinde milli birliğimizi pekiştirerek, güçlendirerek bir taraftan huzurumuzu artıracağız diğer taraftan demokrasi ve kalkınma mücadelemizi aralıksız devam ettireceğiz. Terörün zaten en büyük zarar verdiği unsurlardan biri de demokrasidir, kalkınmadır. Terörü yenmiş bir Türkiye hem genel olarak hem de doğuda, güneydoğuda özgürlükleri çok daha iyi yaşayacak, kalkınma sürecini çok daha hızlı bir seviyeye ulaştıracaktır."
