08 Haziran 2017 Perşembe 00:44
Diyanet ( 9 Haziran 2017 ) Türkiye Geneli Cuma Hutbesi yayınlandı

Değerli Kardeşlerim! Bizleri bir ramazan ayına daha eriştiren Rabbimiz'e şükürler olsun.

Rabbim oruçlarınızı kabul buyursun. Diyanet İşleri Başkanlığının bu haftaki Diyanet 9 Haziran 2017 Türkiye Geneli Cuma Hutbesinin konusu henüz yayınlanmadı.

Cuma Namazı ve Cuma gününün Önemi !

Cuma Namazı
Cuma, İslâm dininde çok önemli kabul edilen haftalık toplu ibadet günüdür. Çeşitli hadislerden anlaşıldığına göre cuma günü, daha önce yahudi ve hıristiyanlar için haftalık ibadet günü olarak belirlenmiş, fakat onlar bunu değiştirerek yahudiler cumartesiyi, hıristiyanlar pazarı haftalık toplantı ve ibadet günü kabul etmişler; son olarak cuma günü, müslümanlar için yeniden haftalık ibadet günü kılınmıştır. 

Cuma gününün önemine ve haftalık toplu ibadet günü seçilmesinin anlamına ilişkin olarak Hz. Peygamber'den birçok hadis rivayet edilmektedir. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir: "Güneşin doğduğu en hayırlı gün cumadır; Âdem o gün yaratılmış, o gün cennete girmiş ve o gün cennetten çıkmıştır.

Kıyamet de cuma günü kopacaktır" (Müslim, “Cum‘a”, 18). Başka bir hadiste bu günde yapılan duaların kabul edileceği bir anın (icâbet saati) bulunduğu haber verilmektedir. Bir rivayete göre Hz. Peygamber "Ben icâbet saatinin, hangi an olduğunu biliyordum, fakat Kadir gecesi gibi, bu da bana unutturuldu" (Hâkim, I, 279) buyurmuştur. 

Âlimler Hz. Peygamber'in bu ifadesine dayanarak Allah'ın güzel isimleri arasında ism-i a‘zamın, ramazanın son on günü içerisinde Kadir gecesinin gizli tutulması gibi icâbet saatinin de gizli tutulduğunu ve bu suretle insanların gün boyu Allah'a yönelmelerinin sağlanmasının hedeflendiğini söylemişlerdir.

Yine cuma günü ile ilgili olarak, gerekli temizliği yaptıktan sonra camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı kılan kimsenin daha önceki cuma ile bu cuma arasında işlediği günahların affedileceği belirtilmiş (Buhârî, “Cum‘a”, 6, 19; Müslim, “Cum‘a”, 26), bu günü hafife alarak üç cuma namazını terkeden kimsenin kalbinin mühürleneceği bildirilmiştir (Ebû Dâvûd, “Salât”, 204). Kurban bayramı arefesinin cumaya rastlaması halinde halk arasında o yıl yapılan haccın, "hacc-ı ekber" (büyük hac) olarak isimlendirilmesi de cumanın önemiyle ilgilidir. 

Cuma günü müslümanlar açısından büyük önem taşıdığı ve âdeta bir bayram günü kabul edildiği için, perşembe günü akşamından başlamak üzere maddî ve mânevî temizliğe her zamankinden daha fazla önem vermek gerekir. Bunların başında boy abdesti almak gelir ki cuma günü boy abdesti almak bilginlerin çoğuna göre sünnet, bazılarına göre farzdır.

Bunun yanında, cuma günü namaza gelmeden önce tırnak kesme, dişleri temizleme gibi bedenî temizlikler yapmak, temiz elbiseler giymek, başkalarını rahatsız etmeyecek, aksine onların hoşuna gidecek güzel kokular sürmek sünnet olan davranışlardır. Mümin, böyle değerli ve önemli bir günün mânevî havasına girmeli, dua ve tövbesini bu günde saklı olup dua ve tövbelerin kabul edileceği vakit olduğu bildirilen "icâbet saati"ne denk düşürmeye çalışmalı, ayrıca Kur'an okumalı, tezekkür ve tefekkür etmeli, Resûlullah'a salâtü selâm getirmeli ve samimi bir kalp ile yüce Allah'a dua ve istiğfarda bulunmalıdır.

09.06.2017 Cuma Hutbesini İndir !

İLİ : GENEL

TARİH : 09.06.2017

KUR’AN AYINDA KUR’AN’LA BULUŞALIM

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!

Peygamber Efendimiz (s.a.s), bir gün ashabına yatsı namazını kıldırmak üzere kucağında torunuyla birlikte Mescid-i Nebevi’ye gelmişti. Namaz esnasında secdelerden birini alışılmışın dışında uzatmıştı.

Öyle ki ashab, Allah Resulü’ne bir şey oldu ya da vahiy indi diye düşünmeye başlamıştı. Nihayet namaz bitince sahabe-i güzin efendilerimiz, secdeyi neden uzattığını sordular. Rahmet Elçisi, şöyle cevap verdi: “Durum düşündüğünüz gibi değildir. Secdeye vardığımda sevgili torunum sırtıma çıkmıştı. Gönlü hoş olsun, düşüp canı incinmesin diye yere inmesini bekledim.” 1

Aziz Müminler!

Yüce Kitabımızın ifadesiyle yavrularımız, gözlerimizin nurudur. Kalplerimizin sürurudur. Onlar dünya hayatının süsüdür. Çocuklarımız, bizlere Allah’ın en önemli emanetlerinden biridir. Bu yüzden müminler olarak bizler, kulaklarına okuduğumuz ilk ezanla ciğerparelerimizi İslam’a çağırırız. Bu çağrıya fıtratıyla icabet eden her çocuk sevmeyi, inanmayı, güvenmeyi bizden öğrenir. Onların yaratılışını bozmadan ruhunu beslemek bize düşer. Onlara Rabbini ve Peygamberini tanıtmak, ibadet alışkanlığı kazandırmak, güzel ahlak aşılamak bizim görevimizdir.

Muhterem Cemaatimiz!

Kur’an-ı Kerim’i okumak, doğru anlamak ve en güzel şekilde yaşamak hepimiz için hayatın ana gayesi olmalıdır. Zira bizim kurtuluş reçetemiz Kur’an’dır. Bu Yüce Kitap, kendisine inanıp tabi olanları her iki cihanda da saadete ulaştırır. “En doğru yola iletir. İyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.”2

Değerli Müslümanlar!

Kur’an’ın rehberliğinde yetişmeleri için çocuklarımızı küçük yaştan itibaren Kur’an’ın temel değerleriyle tanıştırmalıyız. Zira çocukların ruhları Kur’an’ın manevi sofrasına herkesten daha yakındır. Onların körpe zihinleri, masum yürekleri Kitabımızın mesajına herkesten daha açıktır. Ömürlerini Kur’an ile aydınlatmak ve bereketlendirmek istiyorsak, Ramazan bunun tam zamanıdır.

Kardeşlerim!

Bu mübarek ayda evlatlarımızın, Yüce Kitabımızla, Peygamberimizin örnek hayatıyla, ibadetlerle tanışmaları; cami, minber ve mihrapla buluşmaları için çok güzel bir fırsat başlıyor. Yaz Kur’an kurslarımız 12 Haziran’da açılıyor. “Kur’an ayında Kur’an’la buluşalım” çağrısıyla camilerimiz, kurslarımız göz aydınlığı çocuklarımızla bir kez daha şenlenecek. Unutmayalım ki çocuklarımızı Yüce Kitabımız ile buluşturmak, hem anne baba olarak görevimiz hem de evlatlarımıza bırakacağımız en büyük mirastır. Peygamberimiz (s.a.s), bu gerçeği şöyle dile getirmiştir: “Hiç bir anne baba çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.” 3

Kıymetli Kardeşlerim!

Geliniz! Allah’ın bizlere büyük bir nimeti olan çocuklarımızı Kur’an’ın rahmet yüklü mesajlarıyla buluşturalım. Geliniz! Yavrularımızın her zerresini ilimle, irfanla, edeple donatalım. Onları Kur’an’sız bırakmayalım. Gönüllerini, zihinlerini ve istikballerini Kur’an ile mamur edelim. Elinde Kur’an, göğsünde iman ile hayatına yön veren samimi Müslümanlar yetiştirmek için Ramazan’ı fırsat bilelim. Allah’ın Kitabına aşina olan, Allah’ın Resûlü’nü örnek alan, dinine ve milletine vefa ile bağlanan nesiller yetiştirmek için emek verelim. Bu mübarek ayda dünya semasına inen Kur’an’ı önce kendi gönüllerimize sonra da yavrularımızın gönüllerine indirelim. Hutbemi Yüce Rabbimizin Kur’an-ı Keriminde bizlere öğrettiği şu dualarla bitirmek istiyorum: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle”4 “Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.”5

1 Nesâi, Tatbik, 82.

2 İsrâ, 17/9.

3 Tirmîzi, Birr, 33.

4 Furkân, 25/74.

5 İbrâhim, 14/40.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Son Güncelleme: 29.12.2018 21:47
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.