03 Ekim 2018 Çarşamba 13:18
Nazlı Ilıcak'a Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası! Nazlı Ilıcak Kimdir?

Gazeteci yazar Ayşe Nazlı Ilıcak 1944'te Ankara'da doğdu. Demokrat Parti döneminde Bayındırlık ve Ulaştırma bakanlıkları yapmış olan Muammer Çavuşoğlu'nun kızı. Notre Dame de Sion Fransız Lisesi (1963) ve Lozan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde (Ecole de Sciences Sociales et Politiques, 1967) eğitim gördü. 1969'da Tercüman gazetesi sahibi Kemal Ilıcak'la evlenen Nazlı Ilıcak, dönemin Tercüman gazetesinde başyazarlık yaptı. 

Nazlı Ilıcak 1988'e kadar Tercüman grubunun ikinci gazetesi olan Bulvar gazetesinin imtiyaz sahipliğini üstlendi. 1992 ile 1994 arasında TRT'de "Söz Meclisten İçeri" adlı programı yaptı. Tercüman dışında Meydan, Hürriyet, Akşam, Yeni Şafak, Dünden Bugüne Tercüman, Bugün, Takvim ve Sabah gazetelerinde yazarlık yaptı. 

17 Aralık 2013 tarihinde yapılan yolsuzluk operasyonu sonrasında adı yolsuzluk iddialarına karışan bakanların istifa etmesi gerektiğini savunmuş, bir gün sonra fikir ayrılığı gerekçesi ile 

Sabah gazetesi ile yolları ayrıldıktan sonra 2014 yılında Bugün gazetesine geri döndü. Bugün gazetesine 26 Ekim 2015'te kayyum atanmasıyla buradaki işine son verildi. Ardından 30 Ekim-13 Kasım tarihleri arasında "konuk yazar" sıfatıyla T24 internet sitesinde yazdı. 17 Kasım'dan itibaren Bugün'den gelen ekibiyle beraber Özgür Düşünce gazetesini kurdu ve burada yazmaya başladı.

"PAZAR GEZMESİ" PROGRAMINI SUNDU 

2 Mart 2014'te Kanal D'de yayına başlayan "Pazar Gezmesi" programını sundu. Bu programda her pazar günü ünlü kişilerin evini ziyaret etti. Ancak program 1 Kasım 2015 Türkiye genel seçimleri sonrası 24 Aralık 2015'te kanal yöneticileri tarafından alınan kararla sonlandırılmış, Nazlı Ilıcak ve Kanal D'deki ekibinin işine son verildi.

TÜRK SİYASETİNDEKİ ROLÜ

1999 Türkiye genel seçimleri'nde Fazilet Partisi'nden İstanbul milletvekili seçildi, yemin töreni sırasında İstanbul milletvekili Merve Kavakçı'nın meclis salonuna türbanlı olarak girmesine koluna girerek eşlik etti. 22 Haziran 2001'de, Anayasa Mahkemesi'nin Fazilet Partisi'ni kapatılmasına karar verdiği dava sonucunda milletvekilliği düşürüldü ve 5 yıl siyaset yasağı getirildi. 2011 genel seçimlerinde AK Parti'den milletvekili aday adayı oldu ancak aday gösterilmedi.

GÜLEN'E YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI ÇIKTI 

Fethullah Gülen ve Gülen Hareketina karşı başlatılan Paralel Devlet Yapılanması operasyonlarına karşı çıktı. AK Parti hükümeti döneminde başlatılan 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının darbe teşebbüsü olmadığını savundu. MİT tırlarında silah taşındığını ve bunu ortaya çıkaran savcıların casus ilân edildiğini iddia etti.

CEZASI ONANDI 

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, FETÖ'nün medya yapılanmasının "darbe çağrışımı" davasında, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığa yerel mahkemece "anayasayı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının onanmasına karar verdi. 

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nce büyük salonda yapılan duruşmada, tüm sanıkların savcılık mütalaasına karşı beyanları alındı.

Tutuksuz sanık Mehmet Altan, mütalaaya karşı savunmasında Anayasa Mahkemesi'nin kendisi hakkında verdiği ihlal kararını hatırlatarak, "Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda mahkemenizce tahliye edilmeme rağmen duruşmanın savcısı bu karara itiraz etti. Bu itiraz önce mahkemeniz, sonra da 3. Ceza Dairesi tarafından reddedildi. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun kararı mahkemenizce kabul edildi ve bu karar nedeniyle devlet bana tazminat ödedi. 21 Eylül'deki duruşmada, savcı tüm bunlar yokmuş gibi, benim yeniden müebbet hapse çarptırılmamı istedi. Hukuken böyle bir şey mümkün olabilir mi?" dedi.

Savcılığın mütalaasını eleştiren Altan, "Tüm sanıkları birlikte hedef alan, şahsi ayrıma gitmeyen bir mütalaanın hukuksal bir içeriği var mı? Lütfen savcı benimle ilgili suç olduğunu iddia ettiği delilleri göstersin." ifadelerini kullandı. 

DAİRE BAŞKANINDAN AHMET ALTAN'A UYARI

Tutuklu sanık Ahmet Altan da cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasını eleştirerek, "Duruşma boyunca bir tek sanığın bile savunmasını dinlemeden, elindeki telefonla oynayan savcının mütalaasına bir bakalım. Savcının ilk saptaması, 'suçun maddi neticesi bulunmamaktadır.' Bir suçun maddi bir neticesi yoksa nasıl bir neticesi vardır. Hukukta 'manevi netice' diye bir şey var mı? Bizim karşımıza maddi ve somut kanıtlardan söz eden tek bir yargı mensubu çıkmadı." dedi. 

Anayasa Mahkemesi'nin bu dosyada verdiği hak ihlali kararına değinen Altan, "Biz anayasaya uymayı reddeden yargıçlar ve savcılar tarafından yargılanıyoruz. Anayasayı reddeden bu yargıçlar ve savcılar, sadece kendilerinin bildiği gizli yasalara göre mi bizi yargılıyor? Bu savcı neden Anayasa Mahkemesi ve onun kararlarını yok sayıyor." ifadelerini kullandı. 

Bu sırada araya giren Ceza Dairesi Başkanı Taner Akıncı, sanık Altan'ı savunma hakkı kapsamı dışına çıktığı gerekçesiyle uyardı. Sanık Altan'ın konuşmasına "Savcı ciddi bir suç işliyor. Ben suç işlemiyorum. Anayasa Mahkemesi'ni yok sayamazsınız.” diyerek devam etmesi üzerine yeniden araya giren Başkan Akıncı, "Ahmet Altan esasa yönelik savunmanızı yapın. Savcı beyin kişiliğine yönelik saldırıda bulunamazsınız. 'Bu savcı' diyerek ithamlarda bulunuyorsunuz. Mütalaaya karşı savunmanızı yapın." diyerek, ikinci kez uyarıda bulundu. 

Bunun üzerine sanık Ahmet Altan, sözlerine şöyle devam etti: 

"Bir savcı nasıl Anayasa Mahkemesi’ni yok sayar, bunu sorma hakkına sahip değil miyim? Elbette buna karşı çıkma hakkım var. Savcı, bizim için ağırlaştırılmış müebbet isterken önündeki dosyayı bir kere okumamıştır." 

Sanık Altan, savunmasını "Sayın yargıç içinde subliminal, manevi cebir, soyut tehlike gibi yasalar ve hukukta hiçbir karşılığı bulunmayan bir dosya var. Umarım hukuka, anayasaya, yasalara uygun bir karar verirsiniz." şeklinde tamamladı. 

Diğer sanıklar da savcılığın mütalaasını kabul etmediklerini ifade ederek, beraatlerini ve tahliyelerini istedi. 

TÜM SANIKLARIN CEZASI ONANDI

Duruşmada sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi kararını açıkladı. 

Ceza dairesi, tutuksuz sanık Mehmet Altan ile tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül'ün, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce "anayasayı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına karşı yaptıkları istinaf başvurularının esastan reddine karar verdi. 

Daire, tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül'ün bu hallerinin de devamına hükmetti. 

Ceza dairesinin kararıyla, tüm sanıklar hakkında ilk derece mahkemesince "anayasayı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları onanmış oldu. 

Sanıklara, karara karşı 15 gün içinde itiraz hakları bulunduğunu hatırlatan ceza dairesi, kararını Yargıtay yolu açık olmak üzere aldı. 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.