11 Ekim 2013 Cuma 05:05
ŞEYH SAİD VE ZİLAN'DA KATLEDİLENLER AĞRI'DA ANILDI

Mustazaflar Cemiyeti Ağrı Şubesi ‘Şeyh Said İdamından Ağrı Zilan Katliamına’ konulu bir konferans düzenledi. Konferansta 29 Haziran 1925 yılında 46 arkadaşı ile Diyarbakır Dağkapı Meydanında idam edilen Şeyh Said ve Ağrı Dağı etekleri, Zilan Deresinde katledilen Müslüman Kürtler anıldı.

Ahmet Çevik’in sunuculuğunu yaptığı konferans M. Zeki Güneş hocanın okuduğu Kuranı Kerim tilaveti ile başladı. Tilavetten sonra Dengbêj Bıheşti Şeyh Said ve Zilan Deresi üzerine yazılan besteleri kılam olarak seslendirdi. Bıheşti kılamları seslendirdiği sırada, aktarılan olaylardan etkilenen halk duygulanarak gözyaşı döktüler.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Araştırmacı – Yazar Abdulkadir Turan Şeyh Said Kıyamı, İdamı ve Zilan’da katledilenler hakkında bir konuşma yaptı.

“Sıtranlar tarihin en doğrusunu anlatıyor”

“ Bizim tarihten anlattıklarımız, sıtranların sağını solunu tamamlama üzerinedir” sözleri ile Kürtler için sıtran, kılamların önemine değinen Abdulkadir Turan, tarihin en doğrusunun sıtranlarda olduğunu vurguladı.

Abdulkadir Turan,” Bu halkın sıtran, kılamlarını dinleyin, Allahın izni ile siz en doğrusunu orada bulacaksınız.  Bizim tarihten anlattıklarımız bunun sağını solunu tamamlama üzerine kurulu. Şunu söyleyeyim her milletin şarkıları, türküleri vardır. Onlarınki eğlencedir, bizim sıtran, kılamlarımız bizim acılarımızdır. Başkalarının şarkıları, türküleri onların hayalleridir. Sıtran, kılamlarımız bizim gerçeğimizin ta kendisidir. Biz bizzat orada yaşıyoruz. Bunun için daima söylüyorum tarihimizi arayacaksınız stranlarımızda arayın, biz orada saklıydık.  “ dedi.

“Kürt için şeriat her şey demekti”

Şeyh Said kıyamının belli kesimler tarafından çarpıtıldığını asıl amacının dışına çıkartıldığına dikkat çeken Abdulkadir Turan konuşmasını şöyle sürdürdü:” Şeyh Said’ in yaptığı kıyamı kimileri Kürt davası olduğunu kimileri ise bu şeriat davasıdır ve başka hiçbir şey yok diyor. İkisi de yalan söylüyor. Kürdün aklında hakkı hukuku eşittir şeriattır. Zaten Kürt ben hakkımı istiyorum deyince şeriat istiyorum derdi. Hakkımıza gidelim derken şeriata gidelim derlerdi. Şeriat bizim her şeydi.  Devlet ile ilişkimizi, çocuklarımız ile ilişkimizi o düzenlerdi. Bizim için şeriat buydu. Bir Kürt şeriatsız nasıl dayansın. Eskiden başımızdan mirler vardı ama Tanzimatla beraber bu ülke batılılaştı ki batılılaştıkça hep beraber battık. Ahlaken battık ama en çok hukuken battık. Biz Kürtlerin bütün hak ve hukuku, devlet ile sözleşmemiz, antlaşmamız şeriat üzerine kurulmuştu. Bu Devlet dedi ki ben şeriatı kaldırıyorum ve Avrupa'ya gidiyorum. Battık tabii ki ve bu mirler hepsi teker teker ortadan kalktı. “

Abdulkadir Turan,“ Şeyh Said Ayaklanması, Kıyamı o dönemin en uzun ayaklanmalarındandır. 1925 te başlıyor 1930 lara kadar devam ediyor resmi olarak 13 temmuz'da 1930 da Geliyê Zilan Deresi'nde Cumhuriyet Gazetesinin o günkü haberine göre 15 bin  kişinin katli ile son bulmuştur. Bir toplum, bir halk orada ‘Siz Diyarbakır'da Şeyh Said'i astınız ama burada hepimiz  şeyh Said’iz’ diyorlardı. “ şeklinde konuştu.

“ Biz Kürtler Avrupa’dan ihanet gördük”

Abdulkadir Turan, Kürtlerin Avrupa ve Rusya’dan ihanet gördüğünü belirterek,” Biz Avrupa’nın ihanetini gördük. Şeyh Said efendi kıyamı ile birlikte ilk defa hava kuvvetleri kullanılıyor. 80 adet uçakla. Nereden buldular uçakları, uçakların alındığı yer İtalya. Şeyh Said efendi kıyamının bastırılması mümkün değil. Asker Siverek'ten geçemiyor. Şeyh Eyyüp efendi orayı tutmuş. Askerler Fransa'nın izniyle ve desteği ile Mardin’den getirilerek Diyarbakır’a aktarılıyor. İngiltere ise Adıyaman bölgesinde bilgiler toplayıp Ankaray’a istihbari bilgiler sunuyor ve Rusya bizatihi olayın destekçisi. Geçmişte elinden kalan silahları, olduğu gibi orduya devr ediyor. Uçakların pilotlarını ise Almanlar eğitiyor. Bakın İtalya'dan uçak aldı, Alman pilotları eğitti, İngiliz istihbarat bilgisi sağladı ve Rusya silahları sağladı. “ ifadelerini kullandı.

“Kürtlere en büyük ihanet kominist ve sosyalist olmaktır”

Kürtlere ihanet eden devletlerin fikir ve düşüncelerini almanın yanlış olduğunu kaydeden Abdulkadir Turan, “Kürtlere en büyük hakaret sosyalist ve kominist olmaktır” dedi.

Abdulkadir Turan,” Geliye Zilan da ise en büyük sorumluluk Rusya'nındır. Hani doğrusu Arap’ın Amerika'yı sevmesi neyse bir Kürt için kominist olmak, sosyalist olmakta o demek olur. Kürtlere en büyük hakaret sosyalist olmaktır. Çünkü bizim sosyalistlerden çektiğimizi kimse çekmemiş. Kurdistan’a Sor Kızıl Kürdistan’ı kim yok etti Stalin yok etti. Ama sadece mesele o değil, Geliyê Zilan katliamı devam ederken Rusya  Ankara ile saldırmazlık antlaşması imzaladı. Ankara'yı tebrik etti, silahı ile destekledi ve katliamın bizzat arkasında durarak Kafkasya'daki Kızıl kürdistan'ıda yok etti.  Oradaki Kürtleri Kazakistan'a sürdü. Sonra da soyalist gelsin beni kurtarsın diyorsun. Sosyalist nasıl kurtarsın seni. Diyorum ya bir Arap nasıl israil’i sevmezse, Müslüman Arap zaten sevmez, milliyetçi bir Arap, dinden imandan uzak bir Arap bile israil'i sevmemeli değil mi. Bence de dinden imandan uzak bir Kürt dahi asla ve asla sosyalist olmamalı. Stalin'in Geliye Zilan katliamından dolayı sosyalist olmamalı, Kızıl Kürdistan’dan dolayı sosyalist olmamalı. Sosyalizim bu noktada sadece fikriyatımızın katili değil bedenlerimizin de katili bunu kabul etmek zorundayız. “ dedi.

Program Molla Abdulbari Durmaz’ın okuduğu dua ile son buldu.

Programdan sonra Abdulkadir Turan, kitaplarının sergilendiği stantta kitaplarını imzaladı. 











Son Güncelleme: 15.02.2018 09:38
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.