13 Ağustos 2015 Perşembe 18:27
HDP Parti Sözcüsü Bilgen:

KARS- HDP Parti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, "Türkiye'nin barış ve demokrasi beklentisi başta olmak üzere can yakıcı sorunların çözümünde inisiyatif alabilecek siyasi muhatabın bir an önce şekillenmesi gerektiğini düşünüyoruz'' dedi.

Kars Havalimanı'nda gazetecilere açıklamada bulunan Bilgen, partilerinin, çatışmaların son bulması, ellerin tetikten çekilmesi, daha fazla insanın hayatını kaybetmemesi, barış ve huzur içerisinde yaşayabilmesi için bir girişim başlattığını belirtti.

Türkiye'nin her yerinde dökülen kandan acı duyduklarını ifade eden Bilgen, şöyle konuştu:

"Hayatını kaybeden insanlarımız, konumları, pozisyonları, mezhepleri ne olursa olsun bizi incitiyor ve üzüyorsa, bundan sonra yeniden kan dökülmemesi, bir kişinin daha hayatını kaybetmemesi için toplumun inisiyatif kullanması, sivil girişimlerin güçlenmesi gerektiği konusunda da net bir iradeye sahip. Ankara'daki gerilim, hükümet kurulamaması ya da siyasi çekişmeler, iktidar mücadelelerinin bedelini askerin, polisin, halkın ödemek zorunda kaldığı bir ülkede demokrasi kurumsallaşmaz. 35 gününü yani muhalefet partisiyle hükümet kurulabiliyor mu, kurulamıyor mu? Bunun keşfiyle geçiren bir ülkede yaşıyoruz. Oysa siyasi ahlakın gereği bu konuda daha erken daha hızlı bir irade ortaya koymak ve muhalefet partilerine de bu konuda bir şans, bir fırsat vermektir. Türkiye siyasi teamülü, siyasi kültürü bunu gerektirir.''

- "Halkın seçtiği iradeye uygun hükümetin çıkması gerekiyor"

Her şeye rağmen bir sağduyunun hakim olmasını ve parlamentodan halkın seçtiği iradeye uygun hükümetin çıkması gerektiğini düşündüklerini aktaran Bilgen, "Türkiye'nin can yakıcı sorunlarının, barış ve demokrasi beklentisi başta olmak üzere can yakıcı sorunların çözümünde inisiyatif alabilecek siyasi muhatabın biran önce şekillenmesi gerektiğini düşünüyoruz'' dedi.

Barışın sağlanmasında tarafların sorumlu davranmasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Bilen, herkesin üzerine düşen görevi yapmasını istedi.

Bilgen, konuşmasına şöyle devam etti:

"Çatışmada en büyük bedeli ödeyen, en büyük faturayı ödeyen halkında bu konuda taşın altına elini koyması, sorumluluk üstlenmesi, inisiyatif alması ve taraflara güçlü bir iradeyle seslenmesi gerekiyor. İster polis annesi, ister asker annesi, ister Kürt gençlerinin anneleri aileleri olsun, sonuç itibariyle hiçbir anne çocuğunu ölsün diye bir yere göndermiyor, ya da görevlendirmiyor. O zaman bu kanın durması konusunda da seslerini daha fazla yükseltmeleri, iradelerini daha net biçimde ortaya koymaları, hem siyaseti hem de çatışan tarafları olumlu yönde etkileyecektir. Türkiye'nin kaosla, bir krizle daha fazla terbiye edilmemesi gerekiyor. Bu konuda da başından beri son derece sorumlu bir tavır ortaya koyduk. "

Seçmen iradesinin, siyasi iradenin sandıktan çıkan sonucun iki büyük partinin koalisyon kurması gerektiği yönünde tezahür ettiğini savunan Bilgen, şunları kaydetti:

"Ama böyle olmaz ve bir AKP-MHP koalisyonu da kurulursa biz barış konusunda, demokrasi konusunda böyle bir koalisyonun bile bugünkü durumdan daha iyi olacağını söyledik. Son seçenek olarak da Türkiye bir kaos yaşayacağına, bir kriz, bir muhatapsızlık sorunu yaşayacağına biz dışarıdan destek vermek dahil yani baskın seçim gibi Türkiye’yi yeniden çok büyük yerlere götürecek alternatiflerin dışında alternatiflerin bulunabileceğini söyledik. Bu konuda da üzerimize düşeni yapacağımızı söyledik. Ama galiba silahların susması konusunda sayın Cumhurbaşkanı nasıl sözüyle, davranışıyla, tutumuyla bir taraftan silahlar sussun derken öbür taraftan silahların susmasını engelleyecek bir dil kullanıyorsa aynı şekilde koalisyon konusunda da bir taraftan hadi kurun diyor öbür taraftan da kurulmasını imkansızlaştıracak hamleleri yöntemleri telkin ediyor. Dolayısıyla Türkiye’nin bir ciddi sorunu var.''

Son Güncelleme: 13.08.2015 18:33
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.