Türk Kızılayı Genel Başkan Vekili Dr. Kerem Kınık, Kızılay'ın başkasının derdini düşünen iyilik hareketi olduğunu söyledi.
Kentteki bir otelde, düzenlenen bölge toplantısında konuşan Kınık, 2020 vizyonunun bir stratejik planını oluştururken, şube ve üyelerle birlikte faaliyet yürüttüklerini söyledi.
Kınık, bölgelerde yaşanan sorunları yerinde tespit etmek, daha nitelikli iletişim ortamı oluşturmak amacıyla bu toplantıları düzenlediklerini anımsatarak şöyle konuştu:
"Kızılay olarak 150 yıldır milletimiz, devletimiz ve insanlıkla bu yürüyüşü sürdürüyoruz. Bu bayrağı yukarılara taşıyoruz. Bu bayrağın taşınmasında sesiz ve sedasız yüzlerce kahramanımız vardır. Maaş almıyoruz, gönül için yapıyoruz. Dolayısıyla gönüllülükte yüz olmaz, gönüllükte yüzler siliktir. Yaptığınız iyilikler sizleri var eder, yaptığınız iyiliklerle var olursunuz. Bizler buna inanıyoruz. Kızılay başkasının derdini düşünen iyilik hareketidir. Bu iyilik hareketi bize millet olduğumuzu, biz olduğumuzu hatırlatan, medeniyetimizin içinden iplikler çözülmüş o ahlakı, endamı, metaneti, önceliği hatırlatan nadide kurumlardandır. Bizim milli varlığımız, milli servetimizdir. Korumamız gereken bir kurumdur. Kızılay her zaman milletimizin, devletimizin yanında olmuştur."
Muş Valisi Seddar Yavuz ise, ülkelerin gelişmişliğinin sadece ihracatla değil, aynı zamanda hayır ihracatlarıyla da ölçüldüğünü vurguladı.
Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milletinin hayır ihracatı bakımından dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olduğunu belirten Yavuz, "Ümmetin son kalesi Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı küresel bir saldırı altında olduğumuzun hepimiz şuuruna varmalıyız. Gerçekten ümmetin son kalesi, bütün mazlumların ilacı, onlara merhem olabilecek bu aziz topraklar ve milletimiz, geçmişte olduğu gibi içine kapansın büzülsün, sadece kendisi ile uğraşsın isteniyor. Oysa biz yeni Türkiye konseptiyle Balkanları, Kafkasları, Ortadoğu'yu hatta Afrika'yı sadece Müslümanları değil dünyada ezilen tüm mazlumların umudu olmaya doğru bir yolculuğa çıktık" diye konuştu.
Türkiye'de kökenine, inancına bakılmadan 3 milyon insanın misafir edildiğine dikkati çeken Yavuz, bugün Türkiye'nin dışında barınabilecekleri, sığınabilecekleri başka bir kara parçasının olmadığını ifade etti.
