Sağlık Bakanlığı Böbrek Nakli Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Taşçı, böbrek yetmezliğinin ağırbaşlı bir sıhhat problemi olduğunu, atama beklerken çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.
Son verilere göre, Türkiye'de yekün 59 bin 627 diyaliz hastası bulunduğunu ve bu hastaların 22 bin 423'ünün organ bekleme listesine kayıtlı olduğunu ifade eden Taşçı, "2015 seneyi itibarıyla ülkemizde yekün 3 bin 204 hastamıza böbrek nakli gerçekleştirilebilmiştir. Mevcut hasta artış oranına göre gelecek senelerde böbrek bekleme listesindeki hasta sayısı 100 binleri bulacaktır. Her sene vasat 3-4 bin hastamız organ beklerken ölmektedir" dedi.
Taşçı, böbrek naklinin, böbrekleri herhangi bir hastalığa bağlı süzme işlevini kaybetmiş hastaların yaşamını devam ettirebilmesi için en üstün, en sağlıklı ve en güvenilir tedavi şekli olduğunu vurguladı. Son devre böbrek yetmezliği olan kişilerin tedavi edilmediği takdirde yaşamalarının olası olmadığına dikkati çeken Taşçı, şunları kaydetti:
"Bu hastalar için diyaliz ve böbrek nakli olmak üzere iki tedavi alternatifi vardır. Bu tedavi alternatiflerinin seçimine doktor, hasta ve ailesi görüşerek karar vermelidir. Diyaliz hastayı yaşatan bir tedavi yöntemidir ama hiçbir makine tabii organın yapmış olduğu tüm fonksiyonları yerine getiremez. Bu nedenle böbrek nakli hem hastanın hayata süresi, hem yaşadığı yaşamın kalitesi itibarıyla çok büyük üstünlüklere sahiptir. Hastalar, başta yiyecek meşrubat olmak üzere yaşamını sınırlayan kısıtlamalardan kurtularak serbestçe beslenen sağlıklı kişiler olarak hayatlarını sürdürür. Çalışma ve sosyal yaşamı normale döner. Diyaliz için tedavi merkezlerinde geçirdikleri uzun süreleri artık kendilerine ayırma fırsatını elde etmiş olurlar. Daha uzun süre yaşarlar."
"Nakil, diyalize göre daha uzun ömür sağlar"
Taşçı, böbrek nakli harcamalarının diyalize göre çok daha az olduğuna işaret ederek, "Mümkünse hastalara fistül açılmadan, diyalize başlamadan çok kısa sürede hazırlıklarının tamamlanması ve ameliyatının yapılması en iyisidir. Böbrek nakli nihai devre böbrek yetmezliği olan hastaların bedenine, bu fonksiyonları yapabilecek sağlam bir organın yerleştirilmesidir" diye konuştu.
Böbrek naklinin, nihai devre böbrek yetersizliğinin en başarılı tedavi şekli olduğunu belirten Taşçı, naklin canlı verici veya kadavradan yapıldığını anımsattı.
Taşçı, "Gerek canlı vericiden, gerekse kadavradan yapılan başarılı böbrek transplantasyonlarında diyaliz tedavilerinde olduğu gibi böbrek fonksiyonlarından bazıları değil, tamamı yerine getirilir. Böbrek nakli, hastalara diyalize göre daha uzun bir ömür sağlarken psikolojik ve fiziksel zorlukları da ortadan kaldırır. Böbrek nakli yapılan hastaların yaşadığı yaşamın kalitesi, diyaliz hastalarına göre daha kaliteli ve üstündür" bilgisini aktardı.
Herkesin birgün yaşamak için organ nakline ihtiyacı olabileceğini vurgulayan Taşçı, organ bağışı konusunda duyarlılık çağrısı yaptı.
