22 Ekim 2015 Perşembe 10:01
Cildi soymak kırışıklıkları alır

Cildi hidroksi asitler ile soymanın kolajen üretimini artırarak kırışıklıkları azalttığına dair bilimsel veriler mevcuttur. Ayrıca birçok maske ve tedavi ürününde kullanılan protein öğütücü enzimler, yüzeysel deri hücrelerinin eritilmesinde de oldukça etkilidir

Hidroksi asitler, hücre katmanları arasında birbirlerinden ayrılmalarını sağlayacak daha büyük bir boşluk yaratmak için yapısal lipitlerle birleşirler. Başlangıçta cildinizdeki soyma işlemi ölü hücre tabakalarının bazı katlarını ayıracağı için birkaç haftalığına pul pul dökülme hissi yaşayabilirsiniz. Eğer bu durum canınızı sıkarsa süreci hızlandırmak için kil maskesi de kullanabilirsiniz. Ancak cildinizi ovalamaktan kaçının zira hidroksi asitlerle bir araya geldiğinde ovalamak çok tahriş edici olabilir. Hidroksi asitler, kimyasal yapılarına göre alfa veya beta olarak adlandırılır. En yaygın kullanılan beta hidroksi asit, salisilik asittir. Hassas antiseptik özelliği ve soyma işleminde kullanılabilirliği sayesinde iyi bir akne savaşçısı olarak bilinmektedir. Bazı ürünler AHA ve BHA karışımları içerir. Yakın zamanda polihidroksi asitler de kullanıma sunulmuştur. Kimyasal olarak bu asitler, AHA ve BHA'lardan daha büyük moleküllerden meydana gelmiştir, dolayısıyla deriye AHA ve BHA'lar kadar hızlı ve derine inecek şekilde nüfuz etmezler. Bunun sonucu olarak da polihidroksi asitler o kadar tahriş edici değildir. Dezavantajı ise daha az etkili olmasıdır. Ben, tahrişi ortadan kaldırması için; glikolik asit, cilt rahatlatıcı ve diğer anti-enflamatuar içerikler gibi daha etkin AHA'ların kombine olduğu formülleri tercih ediyorum. Hidroksi asitli ürünleri kullanırken güneş koruması konusunda daima titizlik göstermeniz gerekmektedir. 

DURAKLAMA OLABİLİR 
Yaklaşık altı ya da sekiz hafta sonra, soyma işleminin sonuçlarında bir duraklama görebilirsiniz. Cildiniz hidroksi aside alışır ve bu noktadan sonra daha yavaş bir hızla iyileşme gözlersiniz. Bu biraz ilk egzersiz yapmaya başladığınız zamanlardaki gibidir. Diyelim ki yüzde 5 oranında dikleştirilmiş bir bantta yürüyorsunuz. Daha yeni başlamışsanız bu biraz zor olabilir. Ancak kaslarınız duruma alıştığında dahasını istersiniz ve hızınızı ya da eğimi artırmaya karar verirsiniz. Hidroksi asitlerde ise kullandığınız ürünün içeriğindeki yoğunluk oranını artırmak yerine, günde iki kez uygulama yapmayı veya haftada bir kere enzim maskesi uygulatmayı düşünebilirsiniz. Ayrıca ayda bir ya da iki kez daha yüksek konsantrasyonda hidroksi asitlerle soyma işlemi yaptırmak için estetisyene gidebilirsiniz. Bir noktada sağlıklı bir eşiğe ulaşacaksınız. Cildinizi tahriş etmeden daha fazla devam etmeniz mümkün değil. Herhangi bir hidroksi asit içeren ürün kullandığınızda güneş korumasının önemini kavramış olmanız çok önemlidir. Kimyasal ya da mekanik yöntemlerle düzenli olarak soyma işlemi uygulayan kişilerin bu uygulamayı yaptırmayanlara göre çok daha çabuk bronzlaştıkları bilinmektedir. 

SENTETİK ENZİMLER DE VAR 
Lazer ya da kimyasal yöntemlerle yüzey düzeltme teknikleri, dokuyu yerinden kaldırır ki bu ileri derecede soyma işlemine örnektir. Tüm bu metotların kolajen üretimini artırarak kırışıklıkları azalttığına dair bilimsel veriler mevcuttur. Ayrıca birçok maske ve tedavi ürününde kullanılan protein öğütücü enzimler, yüzeysel deri hücrelerinin eritilmesinde oldukça etkilidir. Papayadan elde edilen papain ve ananastan elde edilen bromelain gibi enzimler doğal enzimlerdir. Ayrıca çok etkili sentetik enzimler de vardır. Bazı insanlar sadece doğal ürünler kullanmayı tercih eder ancak bazı malzemelerin sentetik olanları eşbiçimlilik ve kıvam bakımından daha avantajlıdır. İnsanların çoğu tüm doğal ürünlerde taze meyvelerin kullanıldığına inansa da botanik malzemeler genelde meyve özü şeklinde kullanılır. Doğal özler ise standarda bağlıdır ve bu sebeple de aktif malzemelerden sadece belirli bir miktar kullanılabilir. Mesela nar ile yapılmış malzemelerde standarda bağlanmış miktarda nar özü kullanılır. Bir ürünün formülünü hazırlarken en iyi olduklarına inandığım malzemeleri kullanırım. Bazı özellikler için doğal bir yağ ile standarda bağlanmış bir özü karıştırabilirim ve glikolik asit gibi bazı diğer ürünlerde de eşbiçimliliğin önemli olması nedeniyle sentetik formu tercih ederim. 

AKNESİ OLANLAR HAFTADA BİR ENZİM TEDAVİSİ YAPMALI
Bazı insanlar ölü hücreleri; lif, duş süngeri, kese, mısır, pirinç, jojoba taneleri gibi elle uygulanan nazik temizleyiciler kullanarak yok etmeyi tercih eder. Kayısı çekirdeği, fasulye, deniz kabuğu gibi malzemelerle yapılan ovalama işlemleri özellikle de hassas ciltler için fazla aşındırıcı olabilir. Tüm bu soyma metotları işe yarayacaktır ancak hidroksi asitlerin diğerlerine göre daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Hidroksi asitler sadece ölü hücreleri yok etmekle kalmaz ayrıca da kıl folikülleri arasında birikmiş deri kalıntılarını yok eder. Bu şekilde çatlamaları, akneler ve kahverengi lekeleri önledikleri gibi daha pürüzsüz bir tene sahip olmanızı sağlar. Akne problemi yaşayan kişilere, soyma sürecinin nazik ve etkili biçimde desteklenmesi için haftada bir ya da iki kere enzim tedavisi yaptırmalarını öneririm. 20 yaşın üstündeki herkesin hücre yenilenme hızlarındaki düşüşü ortadan kaldırmak için soyma işlemi uygulamasının gerekli olduğuna inanıyorum. Ne kadarına ihtiyacınız olduğu tamamen size özel bir durum. Bazı insanlar, soyma işlemini temizleme ürünleri ile harmanlamayı tercih eder. İyi bir hidroksi asit ürünü zaten nemlendirici maddeler de içereceğinden, bazı insanlar tedavi ürünlerini nemlendirici olarak kullanmayı tercih edebilir. 

ERKEKLERİN KADINLAR KADAR İHTİYACI YOK
Günlük olarak kullandığınız hidroksi asit tedavi ürünü, cildinizin sızlamasına ve gerilmesine neden oluyorsa tedavi ürününün kullanımını haftada üç güne indirin ve cildinizin sesine kulak verin. Erkekler her gün tıraş oldukları için, soyma işlemine kadınlar kadar ihtiyaç duymazlar çünkü tıraş olduklarında en üstteki ölü tabakayı yok ederler. Ancak ciltleri kadınların cildinden daha kalın olduğu için genelde hidroksi asit tedavi ürünleri onlara da faydalı olur. Günlük tıraş esnasında doğal olarak meydana gelen soyulma, erkeklerin çene ve yanaklarında neden daha az çizgi olduğunu da açıklamaktadır. 

Son Güncelleme: 22.10.2015 10:03
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.