Vücudun bir yarısının tümü veya bir bölümünde meydana gelen uyuşma ve güçsüzlük, yutma güçlüğü, konuşma, okuma ve anlama bozukluğu, baş dönmesi, gövdeyi dik tutamama, çift görme ve görme kaybının inmenin belirtileri olduğunu ifade eden Çam, "İnmeler, beyni besleyen bir damarın tıkanması sonucu gelişir. Beyne giden damarın tıkanmasıyla beyin dokusunun kan akımı kesintiye uğrar.
Bunun sonucunda ani gelişen beyin doku kaybına bağlı olarak ortaya çıkan bulgular 1- 2 günde tam düzelme, kısmi düzelme, maluliyet ve ölüm olasılıklarını içeren geniş bir değişkenlik gösterir.
Bu nedenle hızla başlamış beyin doku hasarını durdurmak ve bölgesel kan akımını tekrar sağlayarak mümkün olduğunca geri dönüşü sağlamak gerekir. Bu amaçla hastanın durumuna göre çeşitli tedavi yöntemleri uygulanıyor" dedi.
İLK 4 SAATTE YÜZDE 50 BAŞARI
İnme geçiren ve uygulama koşulları uygun olan bir hastaya ilk 3 - 4 buçuk saat arası hemen müdahale edildiğinde yüzde 50 başarı elde edildiğini açıklayan Nöroloji Uz. Dr. Mustafa Çam, "Denizli Devlet Hastanesi İnme Merkezi'nde şu ana kadar inme tedavisi uygulanan 8 hastada iyileşme görüldü.
Bu tedavide süre çok önemli olmakla birlikte tek kriter değildir. Uygulamaya engel kriterler ekarte edilmeli ve yüksek riskli hastalara uygulanmamalıdır. İnme gelişimini önlemek amacıyla ikincil koruyucu tedavi yaklaşımlarına öncelik verilmelidir. Damarsal risk faktörleri belirlenmeli ve kontrol altına alınmalıdır.
Hipertansiyon, hiperlipidemi, diyabet gibi değiştirilebilir risk faktörleri tedavi edilmeli, sigaradan uzak durulmalı ve obezite ile mücadele edilmelidir" dedi.
