26 Aralık 2018 Çarşamba 14:37
Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜBİTAK ve TÜBA ödül töreninde konuştu

İşte Erdoğan'ın sözlerinden satır başları:

Öncelikle ödüle layık görülen tüm bilim insanlarımızı gayretleri için kutluyor kendilerine şahsım ülkem ve milletim adına en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.

Bilim hayatlarının daha başındayken hem üniversitelerine hem ailelerine böyle güzel iftihar tabloları yaşattıkları için teşekkür ediyorum.

TÜBİTAK ve TÜBA’yı ülkemizi bilimsel araştırma havuzunu genişlettikleri için tebrik ediyorum.

Bilim ve teknolojiden mahrum bir kalkınma çabasının menzile varması mümkün değildir.

2019 yılını ülkemizin genelinde Prof. Dr. Fuat Sezgin yılı kabul ettik. Sene boyunca düzenlenecek etkinliklerin daha iyi katkı sağlayacağına eminim.

Bugün Tübitak tarafından seçilen bilim insanlarına ödülleri veriyoruz. Tübitak tarafından üç farklı kategoride 18 başarılı bilim insanı ödüle layık görüldü.

1966’dan bu yana Tübitak tarafından farklı sahalardan verilen ödül verilen bilim insanı sayımızı 773’e çıkarmış oluyoruz.

Bilim ve teknolojiden mahrum bir kalkınma çabasının menzile varması mümkün değildir. Bilim ve kültür ve sanat adamlarına destek olmayan bir devletin beklediği atılıma kavuşması ham bir meyve olarak kalacaktır.

Türkiye olarak her açıdan müstesna bir kültür ve ilim tarih havzasının üzerinde oturuyoruz.

Ülkemizi geleceğe çok güçlü bir şekilde taşıyacak birikim milli hazinemizde duruyor.

Son iki asırdır sadece ülke olarak değil İslam dünyası olarak da üretimde sanayide ve kültür sanatta yeterli başarıyı yakalayamıyoruz.

İslam coğrafyası son dönemde o büyük oyunun malzemesi yapılmıştır. Sınırları petrol elmas ve çıkar hesapları üzerine yeniden çizilmiştir.

"BM'DEN ADALET BEKLEMEYİN"

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde de Birleşmiş Milletler'de de adalet diye bir şey beklemeyin, aramayın, yok böyle bir şey.

Müslümanlara ne kendi gelecekleri, ne de insanlığın ortak meseleleri hakkında söz söyleme hakkı tanınmamıştır. 1,7 milyar nüfusa sahip İslam dünyasının, BM Güvenlik Konseyinde bir tane bile daimi üyesinin bulunmaması işte bu çarpıklığın bir sonucudur. Onun için 'Dünya 5'ten büyüktür' diyorum.

Türkiye son 16 yıldaki hamleleriyle, asırlardır kendisine ve medeniyetine giydirilmeye çalışılan bağımlılık gömleğini parçalamıştır.

Öğrencilerin yetişmesiyle değil de başörtüsüyle, sakalla, kıyafetle uğraşan bir üniversitenin ne ülkeye ne de millete bir faydası olur.

Uzun yıllar öğrenci olaylarıyla, yasaklarla, ikna odalarıyla, kimi örgütlerin baskılarıyla anılan üniversiteler artık tarih oldu. Atılan adımlar sayesinde üniversitelerimiz, gerçek anlamda bilim ve akademik çalışma yapabilecekleri imkanlara kavuştu.

Son Güncelleme: 26.12.2018 19:44
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.