02 Temmuz 2015 Perşembe 10:42
'Doğu'da seçim sandığına müdahale edildiği' iddiası

Milletvekili genel seçiminde Doğu Anadolu Bölgesi'nin kırsal kesimlerinde kullanılan oyların büyük çoğunluğunun HDP'ye çıkması, sandıklara müdahale edildiği, açık oy kullanıldığı ve seçmenin iradesini sandığa yansıtamadığı iddiasını gündeme getirdi.

Van'ın Başkale ilçesinde 32, Muş'un Varto ilçesinde ise 26 sandıkta oyların tamamının HDP'ye çıkması, Muş'ta 207, Van'da 199 ve Ağrı'da 149 sandıkta AK Parti'ye 1 ya da sıfır oy çıkmasına siyasi partiler tepki gösterdi.

AK Parti Van İl Başkanı Zahir Soğanda, bazı basın yayın organlarında yer alan, "seçim sandıklarına müdahale edildiği" iddialarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Soğanda, seçimin ardından kentteki birçok sandıkta beklenmedik sonuçların ortaya çıktığını belirterek, Başkale, Saray, Özalp ve Çatak başta olmak üzere tüm ilçelerde kurulan sandıklardaki oyların yüzde 100'ünün kullanılmasının ve oyların tamamının HDP'ye çıkmasının seçime fesat karıştırıldığının en büyük göstergesi olduğunu ifade etti.

Böylesi bir durumun seçmenin iradesinin tehdit ve baskıyla ipotek altına alındığı sonucunu ortaya çıkardığına dikkati çeken Soğanda, seçimden hemen sonra ilçe seçim kurullarına itirazda bulunmalarına rağmen yaptıkları itirazların reddedildiğini kaydetti.

"Bazı yerlerde açık oy kullanıldığını tespit etmemize rağmen ilçe seçim kurullarına yaptığımız itirazların reddedilmesi maalesef seçim sonucunu aleyhimize çevirdi" ifadesini kullanan Soğanda, şöyle devam etti:

"Demokrasinin vazgeçilmezi, olmazsa olmazı seçimlerdir. Bu doğrultuda halkın iradesinin sandığa özgür bir şekilde yansıması gerekir ama maalesef bölgemizde bundan önceki seçimlerde ortaya çıkan tablo, özellikle bu seçimde AK Parti'nin aleyhine bir sonucu ortaya çıkarmıştır. Halkın kendi kendini yönetmesi durumu burada söz konusu değildir. Başkale gibi bir yerde yüzlerce, binlerce memur, köy korucusu ve aileleri olmasına rağmen AK Parti gibi bir iktidar partisine 300, diğer partilere ise çok daha az oy çıkması ve bu oyların tamamına yakınının sadece bir partiye gitmesi maalesef halkın iradesinin sandığa yansımadığını göstermektedir. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz."

Seçim öncesi yürütülen çalışmalarda gerek partililer gerekse seçmen üzerinde baskı, tehdit olduğu yönünde ilgili mercilere şikayette bulunduklarını anlatan Soğanda, şu bilgileri verdi:

"Seçim sonrası da sonuçlara itirazda bulunduk. Şaibeli bir seçim olduğunu halkın iradesinin fesada uğratıldığını belirterek, yeniden seçim yapılmasını talep ettik. Okullardaki kamera kayıtlarının incelenmesini, en azından geçersiz oyların yeniden sayılmasını istedik. İlçe ve il seçim kurullarına yaptığımız itirazlar reddedilince Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) müracaat ettik fakat YSK tarafından da itirazımız reddedildi. Taleplerimizin hiçbiri yerine getirilmedi.

Seçime katılım oranının birçok köyde yüzde 100 olması ve oyların tamamının bir partiye çıkması Afrika kabile devletlerinde bile görülmeyecek bir durum. Oy kullananların imzalarına dahi bakılsa hepsinin aynı elden ve tek kalemden çıktığı belli olacaktı fakat bu talebimiz bile kabul edilmedi."

Hüda Par Van İl Başkanı Rasim Sağın da HDP'nin barajı aşamaması durumunda neler olacağı, nasıl bir kötü durum sergileneceği ve insanların bu kötü durum karşısında nasıl bir tehdit altında olunacağını kırsal kesimde ve köylerde seçim çalışması yaparken bizzat kendilerine anlatıldığını kaydetti.

Gittikleri her yerde köylüler ve vatandaşlar tarafından bunun ifade edildiğini aktaran Sağın, şöyle konuştu:

"HDP'nin barajı aşma hususunda PKK terör örgütünün kırsal kesimlerdeki vatandaşa uyguladığı baskı ve tehdidin bir göstergesi oldu. Seçmen iradesi adına demokratik bir sonuç göstergesi olduğunu gösterdikleri baraj aşımının aslında arkasında insanların nasıl tehdit edildiği aşikardır. Bizler Hüda Par olarak seçim çalışmalarını yaptığımız ve gittiğimiz her yerde vatandaşları haraç, tehdit ve baskıyla yıldırıp aldıkları oylarla meclise çıkarlarsa bu baskı ve tehditlerin kurum içerisinde de başlaması demektir. Aslında Diyarbakır'da Aytaç Baran şehadetiyle bu örnek, kendisini gösterdi. Diyarbakır'da gösterilen bu tehdit devam edecektir. Sandıktan bir sonuç var ve vatandaş bu sonucu çok iyi biliyor. Bu sonucu çok iyi okumamız lazımdır. HDP'nin nasıl oy aldığını herkes çok iyi biliyor."

- Bitlis

AK Parti Bitlis İl Başkanı Nesrullah Tanglay da 7 Haziran'da yapılan genel seçimde, tehdit ve baskılardan dolayı milletin iradesini sandığa özgürce yansıtamadığını bildirdi.

Tanglay, özellikle kentin kırsal kesimlerinde tehdit edilen seçmenlerin çoğunluğunun HDP'ye oy vermek durumunda kaldığını ifade etti.

Bölgedeki tehdit unsurunun seçmenlerin üzerinde büyük baskı oluşturduğunu vurgulayan Tanglay,  "Halk tehditlerden dolayı HDP'ye oy verdi. 6-7 Ekim olayları halkımızın üzerinde büyük bir korku psikolojisi yarattı. HDP'nin 'yüzde 10 barajını aşarsak bir sıkıntı olmaz, aşmazsak bu olaylar yine yaşanacak' gibi söylemlerinin de bunda büyük etkisi var. Bu olayların yeniden yaşanmaması için halkımız HDP'ye oy verdi. Bunun göstergesi de özellikle kırsal kesimde oyların büyük bölümü tek elden kullanıldı. Hatta sandıklardan, seçmen sayısından fazla oy çıktı. Bu tehdit ve baskı unsurlarından dolayı millet iradesini özgürce sandığa yansıtamadı" diye konuştu.

Türkiye, bölge ve dünyadaki konjonktürün, AK Parti'nin bitmesi için el ele verdiğini belirten Tanglay, bundan dolayı 7 Haziran'da ortaya böyle bir sonuç çıktığını ifade etti.

Tanglay, her zaman milletin iradesine saygı duyduklarına değinerek, "Seçim çalışmalarımızda birçok bölgedeki seçmenin tehdit edildiği yönünde duyumlar alıyorduk. Seçimin ardından da yaptığımız değerlendirmelerde, halkın tehdit edildiği ve baskı uygulandığı yönünde bilgilere ulaştık" ifadelerini kullandı.

- Ağrı

AK Parti Ağrı İl Başkanı Abdurahman Çetin, sandıklara bilinçli müdahale olduğunu belirterek, "Bir sandıkta ölüler, seyahatte olanlar da olabilir. Yani seçime 3 gün kalada vefat etmiş olan da olabilir. Birisinin hastası olmuş İstanbul'a veya başka yere de gitmiş olabilir. Yani şunu gösteriyor demek ki birilerinin eli ile kullanılmıştır. Hangi partiye ful çıkmışsa bunlar gidip bilinçli yapmışlardır. Yani burada milletin iradesi ile değil burada direkt irade onların elinde olmuştur" dedi.

"Birileri eğer silah gücünü kullanıyorsa silah gücünün karşısında ancak silah gücü durabilir" diyen Çetin, şöyle devam etti:

"Onun dışında hiç kimse irade göstererek bu yapılan adaletsizliği engelleyemez. Sandıklarda başka partilere sıfır çıkmışsa sadece AK Parti için demiyorum, sandıkta sadece tek parti varsa orada gizli bir güç kullanılmıştır ancak o güce güç gerekiyor. Bunlara göz yumanlar da olmuştur. Göz yumanlar da o oranda kabahat ve suç işlemişlerdir. Siyasete gölge düşürmektir bu. Millet özgür iradesini kullanamamış. Burada ben vatandaşı suçlamıyorum. Birisi gelecek sana silah zoru ile kullandıracak sen buna ne diyebilirsin ki. Diyebileceğin hiçbir şey yok. Mecbur tamam kardeşim buyurun diyorsun. Parti olarak biz bunun farkındayız. Hala baskılar devam ediyor. Siz burada niye görev aldınız niye bulundunuz diye insanlar üzerinde baskılar var. Bunu biz duyuyoruz. Seçime 3-4 gün kala gelip köye demişler oyunuz ful buraya çıkacak. Sizin itiraz etme, itiraz etme veya bir yere söyleme şansınız var mı?"

- Muş

AK Parti Muş İl Başkanı Namık Ergün, milletvekili genel seçimlerinde Doğu ve Güneydoğu'da kullanılan oyların büyük çoğunluğunun HDP'ye çıkmasının açık oy kullanmaktan kaynaklandığını kaydetti.

Ergün, "Şehir içinde bile her sandıkta çok sayıda adamları vardı. Sandık temsilcileri, sandık görevlileri kendi adamlarıydı. Her yerde açık oy kullandılar. Bunu herkes biliyor. YSK hakimi bile gözüyle görüyor bunları. Tehdit ve baskı vardı. Her yerde açık oy kullanıldı" diye konuştu.

Ergün, il genelinde 132 sandıkta oyların tamamına yakınının HDP'ye çıktığını belirtti.

 

Son Güncelleme: 02.07.2015 10:42
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.