Erzurum'un Aziziye ilçesinde tartıştığı nişanlısı ve onun babasını bıçaklayarak öldürdüğü, annesi ile bir komşularını da yaraladığı iddiasıyla hakkında iki kez müebbet ve 10 yıl hapis cezası istenen Ahmet Yavuz'un yargılanmasına devam edildi.
Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Yavuz, tutuksuz yargılanan kuzeni Ömer Yavuz ile öldürülenlerin yakınları yakınları ve avukatlar katıldı.
Duruşmayı Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ve Erzurum Barosu Başkanı Talat Göğebakan da izledi.
Oturumun başında sanık avukatları, davanın karar aşamasına gelmiş olmasına karşın kapalı duruşma ve yayın yasağı getirilmesi talebinde bulundu.
Avukatların kapalı duruşma talebini reddeden mahkeme heyeti, duruşma içeriğinin her türlü iletişim aracılığıyla yayımlanmasına yasak getirdi.
Sanık avukatları, ayrıca "maktul yakınlarının Erzurum milletvekilleriyle yaptıkları görüşmede, milletvekillerinin dava sonucuyla ilgili taahhütte bulunduğunu" ileri sürerek, mahkeme heyetine güvenlerinin kalmadığını, heyet değişikliği ve siyasi baskının ortadan kalkması için davanın farklı bir ilde görülmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının bu taleplerini de reddetti.
Sanık avukatlarının, verilen red kararlarını gerekçe göstererek, sanık müdafiliğinden çekildiklerini açıklaması üzerine mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.
- "Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz"
TBB Başkanı Feyzioğlu, duruşma çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, dava konusu olayda öldürülen Burcu ve babası Salih Şengel'e Allah'tan rahmet dilediğini söyledi.
Erzurum'da dün yine bir kadının sokak ortasında katledildiğini hatırlatan Feyzioğlu, şunları söyledi:
"Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz ve takip ediyoruz. Yanımızda acılı bir aile var. Meslektaşlarım olayı bütün ciddiyetiyle takip ediyorlar. Kendileriyle gurur duydum. Konularına son derece vakıf ve inanmış bir şekilde dosyayı götürüyorlar. Şu ana kadar gördüğümle Türk yargısıyla da bu dava özelinde gurur duymalıyız düşüncesindeyim. Çünkü hiçbir şeyden etkilenmeden duygusallığa girmeden, kitap ne diyorsa şu ana kadar benim gördüğüm bir gözlemci olarak budur. 'Biz niye burdayız' derseniz, annem (Songül Şengel) çağırdı. Dedi ki, 'Biz kendimizi yalnız hissediyoruz'. Biz de 'Yalnız hissetmenize gerek yok. Erzurum Barosu ve Barolar Birliği olarak buradayız' dedik. Avukatları yanında, sarmış, sarmalamış. Biz elini öpmeye geldik ve yargımız da ne yapıyor ne ediyor, aleni bir duruşma gördük, izledik. Bu bakımdan, yani yargının işleyişi bakımından da bu davanın özelinde şu ana kadar mutluyuz, mutlu olduk. İnşallah adalet tecelli edecek."
Feyzioğlu, sonuç hakkında ise kendisinin ve meslektaşlarının bir şey söylemesinin doğru ve kitaba uygun olmadığını dile getirerek, "Bizim şu an baktığımız adil yargılama. 'Yürüyor mu' diye sorarsanız, ben adil yargılamanın bu ana kadar yürüdüğünü kendi açımdan söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
- "Salt cezalandırmayla çözülemez"
Kadın cinayeti olaylarının önlenmesi noktasında işin özüne inilmesi gerektiğini de belirten Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"Salt cezalarla bunları caydırmak mümkün değil ya da salt kanun değişiklikleriyle bunları önlemek mümkün değil. Sadece şunu kimse unutmasın. Kadın-erkek kimsenin mülkiyetinde değil. Bu ülkede ilk anlamamız gereken, bizler özgür bireyleriz. Ne kadın erkeğin mülkiyetinde ne de erkek. Bütün bu olaylarda kadının bir erkek tarafından mülkiyet hakkı üzerinde sanki tesis edilmiş gibi olmasından kaynaklanıyor. İşte bizim Türkiye'de mücadele etmemiz gereken zihniyet budur."
Konuşmasının ardından Feyzioğlu, kızı ve kocası öldürülen Songül Şengel'i, "adaletin tecelli edeceğini" söyleyerek teselli etti.
Erzurum'da geçen yıl 13 Ağustos'ta Ahmet Yavuz, bir süre önce nişanlandığı Burcu ve babası Salih Şengel'i bıçaklayarak öldürüp, nişanlısının annesi Songül Şengel ve komşuları Hayati Hira'yı da yaraladığı, kuzeni Ömer Yavuz da suça iştirak ettiği iddiasıyla tutuklanmıştı.
İddianamede, Ahmet Yavuz hakkında "kasten öldürme" ve "kasten yaralama" suçlarından iki kez müebbet ile 10 yıl, daha sonra serbest bırakılan ve kendisine yardım eden Ömer Yavuz hakkında da "kasten öldürmeye iştirak" suçundan müebbet hapis cezası istenmişti.
