12 Mart 2016 Cumartesi 15:03
Van Sağlık Bakanlığı Tıp Bayramı Etkinliği

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İster hekim olalım, ister mühendis olalım, ister öğretmen olalım, ister esnaf ya da çiftçi olalım, hepimiz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız. Hiçbirimizin çıkarı ülkenin menfaatinin üzerinde değildir. Ülkemiz güçlüyse vatandaş olarak da güçlüyüz. Ülkemiz güçlüyse sağlık hizmeti, eğitim hizmeti verebilecek kudretteyiz demektir" dedi.

Davutoğlu, Sağlık Bakanlığı tarafından Van'daki Rescate Otel'de, ülke genelindeki il sağlık müdürlerinin de katılımıyla düzenlenen "Tıp Bayramı" etkinliğinde yaptığı konuşmada, Nevruz Bayramına dikkati çekti.

"Aramıza hiçbir şey sokamazlar, ne barikatlar, ne mayınlar, ne kurşunlar, ne bombalar...Milletin birbiriyle buluşmasına, devletin milletiyle buluşup kaynaşmasına engel olamayacaklar" diyen Davutoğlu, Van'ın özel bir yer olduğunu, şehrin her köşesinde tarih, medeniyet, muhabbet izleri bulunduğunu belirtti.

İpek Yolu'nun Van'dan geçtiğini söyleyen Davutoğlu, enerji hatları, yeni yollar ve tren hatlarının da buradan geçeceğini vurguladı.

Van'ın, Kafkasları Mezapotamya'ya, Basra'ya bağlayan bir şehir olduğuna işaret eden Davutoğlu, aynı zamanda Asya'yı Avrupa'ya, İran'ı Anadolu'ya bağlayan, doğu-batı ekseninin merkez şehri olduğunu dile getirdi. Asırlar boyunca hiçbir medeniyetin Van'a kayıtsız kalmadığının altını çizen Davutoğlu, Van'ın bugün de Türkiye'nin sembol şehirlerinden biri olduğunu kaydetti.

- "Bihaber ve bigane olmayı da içimize sindiremeyiz"

Türkiye'nin her köşesine sevda ile bağlı olduklarını belirten Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Milletimizi 78 milyonluk büyük bir aile olarak görüyoruz. Bizim için İzmir neyse, Van da odur. 'Can bizim, vatan bizim, İzmir bizim, Van bizim' diye seçim marşımız var. Aynen o marştaki gibi, 4 gün önce İzmir'deydim, şimdi Van'dayım. Geçen hafta Konya'daydım, hemen 3 gün sonra Silopi'deydim. Bizim yüreğimizin bir yarısı doğuda, bir yarısı batıda atar. Bir yarısı güneyde, bir yarısı kuzeyde atar. Yüreğimizin herhangi bir parçasını diğerinden ayırırsak, yüreğimizin çarptığı her an bize haram olsun. Hiçbirini diğerinden ayırmayız, yüreğimizin her birisi birbirinden aziz, bir diğeri diğeri kadar mukaddestir. Biz bir şey söylediğimizde 78 milyon insanımızın hissiyatıyla söylüyor, bu şuurla hareket ediyoruz."

Belli bölgenin, ilin, etnik kimliğin ve inanışın partisi, siyasi hareketi, hükümeti olmadıklarını vurgulayan Davutoğlu, kendilerine oy versin, vermesin, desteklesin, desteklemesin her vatandaşın hükümeti olduklarını dile getirdi.

Türkiye'nin bütün renklerini aynı sevdayla kucaklayan bir siyasetin temsilcileri olduklarını söyleyen Davutoğlu, "Bütün Türkiye'nin emanetini aşkla, şevkle, merhametle, şefkatle omuzlarımızda taşıyoruz. Biz, bu ülkenin her köşesine yakınız, uzak olmayı, yabancı olmayı, bihaber ve bigane olmayı da içimize sindiremeyiz" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, "Emin olunuz ki Türkiye bu zor günleri geride bırakacak. Türkiye hiçbir güvenlik, özgürlük dilemmasının kıskacına girmeyecek. Türkiye, demokrasiden, hukuktan, adaletten, özgürlükten, barıştan, kardeşlikten asla vazgeçmeyecek. Kazanılmış demokratik haklardan, hiçbirinden geri adım atılmayacak" diye konuştu.

- "Hiçbirimizin çıkarı, ülkenin menfaatinin üzerinde değildir"

Demokrasi ve hukukla birlikte kalkınmanın sağlanacağının altını çizen Davutoğlu, "İster hekim olalım, ister mühendis olalım, ister öğretmen olalım, ister esnaf ya da çiftçi olalım, hepimiz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız. Hiçbirimizin çıkarı, ülkenin menfaatinin üzerinde değildir. Ülkemiz güçlüyse, vatandaş olarak da güçlüyüz. Ülkemiz güçlüyse, sağlık hizmeti, eğitim hizmeti verebilecek kudretteyiz demektir" değerlendirmesini yaptı.

Özel bir günde, özel bir mekanda bir araya geldiklerini ifade eden Davutoğlu, özel mekanın Van, özel günün ise Tıp Bayramı olduğunu söyledi. Davutoğlu, doktorları, sağlık çalışanlarını hem Tıp Bayramı vesilesiyle hem de terörle mücadelede gösterdikleri özveri dolayısıyla yürekten selamladığını belirtti.

Hayatta üç ilişkinin varoluşsal olduğunu ve bunların zamanla kayıtlı olmadıklarını kaydeden Davutoğlu, bunlarının birincisinin ebeveyn-çocuk ilişkisi, ikincisinin hoca-talebe ilişkisi ve üçüncüsünün de doktor-hasta ilişkisi olduğunu aktardı.

- "Hikmetle davranan hekim asla unutulmaz"

Kimya dalında Nobel ödülü alan Prof. Dr. Aziz Sancar ile Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirdiği görüşmesini anımsatan Başbakan Davutoğlu, aralarında geçen diyaloğu şöyle anlattı:

"Sohbet ederken Sare Hanım, Mardin Savurlu olduğunu bildiği için 'Benim de amcam 50'li yıllarda, orada doktorluk yapmıştı, bilmem hatırlar mısınız veya duydunuz mu?' dedi. Anında Aziz Bey, 'Kamil Bey mi?' dedi. 'Nasıl unuturum, O benim bugün yaşamama vesile olmuş insanlardan biri' dedi. Çok ağır bir zatürre geçirdiğinde, kardeşi vefat ettikten sonra kendisinin de vefatının söz konusu olduğunu, o günkü zor şartlarda Kamil amcanın kendisine penisilin yaparak, kendisini hayata döndürdüğünü ifade etti ve hatırladı. Düşünün aradan yarım asır geçmiş ama unutulmuyor. Anne-baba nasıl unutulmazsa, bir ilim aktaran hoca nasıl unutulmazsa, şifa veren doktor da asla unutulmaz. Hikmetle davranan hekim de asla unutulmaz."

(Sürecek)

Son Güncelleme: 12.03.2016 19:44
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.