11 Ekim 2013 Cuma 00:00
Cumhur Başkanı Gül Adına Üniversitede Bin Ağaç

 

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uzun zamandır gelmeyi çok istediği ve merak ettiği Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin çok güzel bir kampüse sahip olduğunu belirterek, “Rektör Bey ve öğretim üyeleri ellerinden geleni yapmış ve yapıyorlar. İnanıyorum ki azminiz ve heyecanınızla burası kısa bir süre içerisinde çok güzel bir bilim merkezi ve ülkenin seçkin üniversitelerinden biri olacak” dedi.

 

Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Ağrı’da Valilik, Belediye ve Garnizon’da incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül daha sonra Patnos Jandarma Komanda Alayındaki sancak devir teslim törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu programdan sonra Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesine geçti. Burada Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Telat Yanık, Prof. Dr. Fahri Bayıroğlu, Prof. Dr. Mehmet Biber ve akademisyenler tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Gül, kendisine çiçek hediye eden çocukları öptükten sonra hatıra fotoğrafı çektirdi. Üniversiteye ismini veren eğitim gönüllüsü, değerli işadamı İbrahim Çeçen’in de yer aldığı ziyarette Prof. Dr. İrfan Aslan’ı makamında ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül, üniversiteye gelmeyi çok istediğini ve merak ettiğini söyledi.

 

GÜZEL BİR KAMPÜS KURULMUŞ

 

Daha önce İbrahim Çeçen Beyle de konuştuğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül, “Bir işadamının kendi gönlüyle, üniversitenin yapılmasına büyük katkı vermesi, bütün imkanlarını taşıması olağanüstü bir fedakarlık olduğu gibi olağanüstü örnek bir davranıştır. Burası bir devlet üniversitesi. Dolayısıyla devletin imkanları ve İbrahim Beyin destekleri ile burası güzel bir üniversite olacak. Rektör bey ve öğretim üyeleri hepsi ellerinden geleni yapmışlar ve yapmaya devam ediyorlar. İnanıyorum ki burası kısa bir süre içerisinde güzel bir bilim merkezi ve ülkemizin seçkin üniversitelerinden birisi olacak. Bazıları ‘Türkiye’nin doğusunda, Ağrı gibi bir ilde acaba güzel bir üniversite olur mu?’ diye düşünebilir. Onlara şunu hatırlatırım. ABD’de birçok iyi üniversite, New York yada Washington’da değil. Onlar ABD’nin küçük yerlerinde, sadece üniversite var. Dolayısıyla bu tip düşünceler yanlış. Her yerde güzel üniversite olabilir. Yeter ki ilgi olsun. Üniversiteyi kuranlar bilinçli olsun, üniversiteye destek olsun. Cazibe merkezleri oluşturulsun ve üniversite belli bilim alanlarında kendini yoğunlaştırsın. Bakın o zaman neler yapılabilir. Biraz sonra Merkezi Araştırma ve Uygulama Laboratuvarını gezeceğiz ama gördüğüm kadarıyla, burası güzel bir kampüs. Güzel binalar yükseliyor. Üniversitenin birçok avantajları var. Batıdaki üniversiteler batıdaki komşularımıza nasıl yakınsa, bu üniversitede doğudaki komşularımıza yakın. Dolayısıyla emeği geçen herkese tebrik ediyorum. Bu üniversiteyi ziyaret etmekten de büyük bir memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getiren Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan, ‘Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ parkına bin adet çam ve ladin ağacı dikimi yapıldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül ise “Bana bundan büyük hediye olmaz” diye karşılık verdi.

 

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Merkezi Araştırma ve Uygulama Laboratuvarını ziyaret etti. Burada Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan’dan merkez hakkında bilgi alan Cumhurbaşkanı Gül, üniversiteye ismini veren eğitim gönüllüsü, değerli işadamı İbrahim Çeçen’e Fahri Doktora ünvanı verdi.

 

AZMİNİZ ÜNİVERSİTEYİ TÜRKİYE’NİN SEÇKİN ÜNİVERSİTELERİNDEN BİRİ HALİNE GETİRECEK

 

Burada konuşan Cumhurbaşkanı Gül, Ağrı’da bulunmaktan, İbrahim Çeçen Üniversitesinde bulunmaktan, üniversiteyi yakından tanımaktan, laboratuvarı görmekten ve Senatonun aldığı İbrahim Çeçen beye Fahri Doktora ünvanı verilmesi törenine katılmaktan dolayı mutlu çok olduğunu ve kıvanç duyduğunu söyledi. Üniversite ile ilgili düşüncelerini yaptığı ziyarette paylaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Şunu ifade etmek isterim ki, en iyi yatırım alanı eğitim alanıdır. Türkiye de bunun farkında olduğu ve eğitim seviyemizin yükseltilmesi gerekliliğine inanıldığı için bütün illerimizde üniversite açıldı. Okulların sayısı giderek çoğalıyor. Uzun yıllardan sonra ilk defa bütçenin en büyük payı eğitime verilmeye başlandı. Bu kapsamda Ağrı İbrahim Çeçen Üniversite de kuruldu.  Burası bir devlet üniversitesi. Ama bir devlet üniversitesine şehrin tanınmış ve değerli bir işadamının isminin verilmesi çok yaygın değil. Bu nadir bir olaydır. Bu nadir bir şey ise değerli olması lazım. Şimdi bu üniversitenin avantajını şurada görüyorum. Bir taraftan devlet üniversitesi olduğu için devlet bir yandan tüm üniversitelere yaptığı görevi burada da yapacaktır ama diğer taraftan burayı diğer üniversitelerden farklı hale getiren ise çok değerli bir işadamımızın yaptığı katkılardır. İbrahim Beyi tekrar tebrik ederim. İbrahim Bey, biraz önce konuşmasında birçok yatırım yapmasına karşın en önemli yatırımının üniversite olduğunu söyledi. Ben de başka illerde herkese bunu hatırlatıyorum. Bu üniversite daima buradan gençleri yetiştirecektir. Sadece Ağrı ve Türkiye değil çevre ülkelere de hizmet edecek, kendini geliştiren gençler yetiştirecektir. Düşünün 20 - 30 yıl sonra bu üniversitedeki öğrenci, öğretim üyesi sayısı artmış, mezun olanlar hayatta da başarılı olmaya başlamışlar. Bunlar sizin için gurur kaynağı olacaktır. Üniversiteler sadece eğitim veren yerler değildir. Sosyal, kültürel ve bilimsel çalışmalar ayrı bir atmosfer oluşturarak şehre ve bölgeye de hizmet ediyorlar. Üniversiteler şehirlere lokomotiflik yapacak, şehirlerin seviyesine inmeyecek, şehirleri kendi seviyelerine çıkaracaklar. Üniversitenizin çok büyük avantajlarının olduğunu bugünden görüyorum. Çok güzel bir laboratuvarınız ve kampüsünüz var. Bunların sadece Ağrı’ya değil Türkiye’ye ve çevre ülkelere de hizmet edebilecek bir kapasiteyi taşıyor. Bunu noksan kapasiteyle çalıştırırsanız çok yazık olur. Dolayısıyla bütün bu imkanları geliştirmeniz gerekir. Bunun için de büyük bir canlılık ve dinamizm olması gerekir. Üniversiteler arasındaki rekabet içerisinde ne kadar ileri çıkarsanız o kadar çok başarılı olursunuz. Artık bütün üniversiteler arasında yarış var. Bu iyi bir şey. Gelişim böyle oluyor. Üniversitelerin birbiriyle yarışı, bilim dünyamızı zenginleştirecektir. Bir taraftan yarış bir taraftan işbirliği. Gördüğüm kadarıyla işbirliği için başarılı adımlar atmışınız. Laboratuvarı, bölge laboratuvarı olarak da ilan etmişsiniz. Öte yandan kampüsünüz derlenmiş toparlanmış bir master planı içerisinde yapılmış. Şimdi onun içini, ruhunu doldurmak gerekir. 300’ün üzerinde öğretim elemanı olduğuna göre burada bir birikim de olmuş demektir. İnanıyorum ki böyle bir azim, heyecan ve kararlılıkla devam ederseniz, bu üniversiteyi Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden haline getirebilirsiniz. Şunu ifade etmek istiyorum ki sizin başkalarında olmayan bir avantajınız var. Arkanda Türkiye’nin en büyük işadamlarından biri var. İsmini taşıyor. O da daima kaygı duyacaktır. Acaba benim ismimi taşıyan üniversite, başarılı oluyor mu olmuyor mu? Bir eksiği var mı yok mu? Şirketleri, uluslararası büyük şirketlerle ortaklık yapıyor. Bütün bunlar bu üniversite için avantaj olarak düşünülmeli ve onların bütün bu imkanlarından faydalanmalısınız. Eğer faydalanırsanız o da üniversite için yararlı olur. Sizler başarılı oldukça, onlar da daha çok bu heyecanı duyarlar. İnşallah ilerde geldiğimizde bu üniversiteyi çok daha gelişmiş, ismi daha fazla bilinir hale gelmiş bir üniversite olarak görmek isterim” diye konuştu.

 

İBRAHİM ÇEÇEN: “EN BÜYÜK ESERİM BU ÜNİVERSİTE”

 

Türkiye’de ve yurt dışında çok büyük eserler yapmasına karşın en büyük eserinin Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi olduğunu ifade eden İbrahim Çeçen, “Çok zor şartlarda okudum. Sonra kader beni işadamı yaptı. Fırsat buldukça da eğitime katkıda bulunmaya çalıştım. Bana göre eğitim ülkenin ana sorunudur. Bu konuda hepimize büyük görevler düşüyor. Bu üniversitenin açılması konusunda, uzun süre mücadele ettik. Bu mücadele sonucu hükümetin de olumlu tutumuyla 2007’de üniversite kurulmasına karar verildi. O zaman burası bir tarla idi. Üniversitenin kurulmasından sonra buranın dizayn edilmesi, binaların yapılması kanımca büyük bir başarıdır. Türkiye’de bu süre içerisinde devlet tarafından tek elden dizayn edilmiş tek üniversitedir. Tek elden 3 yıl içerisinde üniversiteyi bu hale getirdik. Fiziki yapılaşma önemli ama bundan sonrası üniversitenin asli görevini yerine getirebilmesi. İlin, ekonomik ve sosyal yönden üniversiteden yararlanması gerekiyor. Bugüne kadar yapılanlardan, yaptığım yatırımın çok iyi değerlendirildiğini düşünüyorum. Rektör Beye ve tüm yöneticilere çok çok teşekkür ediyorum. Benim beklediğim performanstan çok daha fazlasını sergilediler. Tekrar tekrar çok teşekkür ediyorum, başta Sayın Rektöre ve ekibine çünkü çok güzel sahiplendiler ve çok çalıştılar. Benim burada beklentilerim var. Üniversitenin ilin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkı yapmasını bekliyorum. Ağrılılar da üniversitelerine ve rektörlerine sahip çıksın. Akademisyenine ve öğrencisine gereken desteği versin” diye konuştu. 

 

CUMHURBAŞKANI GÜL: “BİRBİRİMİZE DESTEK OLMALIYIZ”

 

Brifing sonrası Merkezi Araştırma ve Uygulama Laboratuvarını gezen Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrunnisa Gül ile birlikte onuruna verilen akşam yemeğine katıldı. Yemekte şehit ve gazi yakınlarının masalarına giderek selamlayan Cumhurbaşkanı Gül, Ağrı’ya gelen ilk cumhurbaşkanı olmanın kıvancını yaşadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu:

 

“Eşimle birlikte Ağrııyı ziyaret etmekten çok mutluyuz. Ağrı Türkiye’nin en eski illerinden birisi. Dolayısıyla çok köklü bir şehrimiz. Böyle bir şehri uzun yıllardan sonra ilk ziyaret eden Cumhurbaşkanı olmak benim için kıvanç kaynağıdır. Dolayısı ile bunun bende bıraktığı heyecan farklı. Merkezde yaptığımız gezide de tüm vatandaşların gösterdiği muhabbet bizi ziyadesiyle mutlu etti. Hepsi bu ülkenin en değerli ve aziz vatandaşlarıdır. Memleketim çok büyüktür. Her vilayetin kendine has özellikleri var. İstanbul’un ayrı Doğu’nun ayrı, Karadeniz’in ayrı özellikleri var. Ayrı ayrı kültürleri gelenekleri var. Ama tüm bu farklılıklar bizler için bir zenginliktir. Bunlar zenginlik olarak görülmezse o zaman sıkıntıya düşeriz. Allah beni Kayseri’de sizi Ağrı’da yarattı. Birimizi anlamamız lazım. Ben kendimi Ağrılıların yerine koymam, özel düşünmem lazım. O zaman bu memleketin iyiliği ve zenginliği için ne kadar çok çalışmamız gerektiğini anlayacağız. Maalesef ülkemizin her yeri aynı zenginlikte değil. Bazı bölgeler zengin bazıların zenginleşmeye ihtiyacı var. Bunun için devletin kurumların olağan üstü gayretleri var. Bakın bu son teşvikler bölge için iyi imkanları beraberinde getirecek. Göreceksiniz çok kısa bir zaman içerisinde sanayi bölgeleri daha da gelişecek. Şehrin biraz yeniden yapılmaya ihtiyacı var. Burada biraz ihmal gördüm doğrusu. Vali ve belediye başkanı bilgi verdi. Yeni binaların yapılacağı yeni yolların yapılacağını söylediler. Değişikliğin Ağrı Türkiye’nin doğusunda ama dört ülkeye de komşu. Bu ülkelerden ülkeye giriş yapanlar buradan geçiyorlar. Ağrı zaten ismini Türkiye’nin en büyük dağından almış. Terör dediğimiz mesele ülkenin gündeminde çıkmalıdır. Tüm vatandaşlar birbirine eşit ve asil vatandaşlardır. Bunların hepsi bizim zenginliklerimizdir. Yarın Ahmed-i Hani Türbesini ziyaret edeceğiz. O da bizim zenginliğimizdir. Memlekete sahip çıkmanın ilk yolu terörü ülkenin gündeminden çıkarmaktır. Bunlarla ilgili şikayetleri çözmek bizim görevimizdir. Bunun için de çalışıyoruz. Ama işin içinde terör ve kan olursa o zaman yapılacak olanlar yapılamıyor. Aman teröre hiç müsaade etmeyelim. Bu işin içine karışmış onlarla oturup konuşmak anlatmak lazım. Bakın ne kadar çok can kaybı oldu. Onların hepsi bu ülkenin çocukları. Nasıl olursa olsun. Biraz önce şehit ve gazi ailelerinin ellerini sıktım. Onlara sahip çıkmamız lazım. Hiç kimseye Ağrılısın, Diyarbakırlısın deyip önünü kapatamazsın. Ağrılı işadamlarına gelin İbrahim Bey gibi şehrinize borcunuzu ödeyin diyorum. Okul, hastane yaptırın diyorum. Çok şükür bu ülkenin manevi değerleri bizi birbirimize bağlamaktadır. Demokratik değerleri de önümüzü açmaktadır. Birbirimize sarılırsak sıkıntıların daha kolay aşılacağına inanıyorum.”

 

Ağrı’nın ilk kez bir Cumhurbaşkanıyla buluştuğunu vurgulayan Vali Ali Yerlikaya, “Bize bu onuru yaşattıkları için kendilerine teşekkür ediyoruz. Ağrın’ın gelişmesi ve güzelleşmesi için çalışıyoruz. Ağrıya hizmet noktasında sorumlu olan bizler, 555 bin vatandaşa hizmeti en iyi şekilde ulaştırmaya çalışıyoruz. Bizler kardeşiz, eşitiz, biriz. Bu vatan ve şehir hepimizin” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

Son Güncelleme: 11.10.2013 00:00
Anahtar Kelimeler:
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.