11 Ekim 2013 Cuma 00:00
Erdoğan: BM dünyayı temsil etmiyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BM'nin demokratik bir yapı olmadığını, BM Güvenlik konseyi üyesi ülkelerin dünyayı yönetmeye çalıştığını, oysa bu ülkelerin dünyanın çoğunluğunu temsil etmediğini söyledi.

 

 

Merkezi Washington'da bulunan düşünce kuruluşu SETA, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı 'Yeni Türkiye ve Ortadoğu' başlıklı bir toplantı düzenledi. Toplantıda emekli Orgenaral Brent Scowcroft ve eski Kongre üyesi Robert Wexler de bir konuşma yaptı.

E. Orgeneral Scowcroft, 9 yıl boyunca Türk-Amerikan ilişkileri gelişmesi için aktif olarak çalışmaktan onur duyduğunu belirterek, Başbakan Erdoğan'ın Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine gerçekleştirdiği gezilerde verdiği yapıcı mesajlardan ötürü mutluluk duyduğunu kaydetti.

Scowcroft, Türkiye'nin seküler anayasası ve demokratik yönetim tarzıyla Ortadoğu'ya örnek olduğunu, Suriye karşısında gösterdiği ilkeli tutumdan ötürü ABD'nin duyduğu memnuniyeti aktardı.

ABD'nin PKK karşısında Türkiye ile yan yana çalıştığını ve çalışmaya da devam edeceğini belirten Scowcroft, Türkiye'nin NATO bağlamında, füze savunma radar sistemleri konusunda aldığı sorumluluktan ötürü de Türkiye'ye teşekkür etti.

Scowcroft, Türkiye'nin ABD'nin gücünün yetmediği diplomatik konularda her zaman ABD'nin yanında olduğunu belirterek, Türkiye'nin ABD'nin vazgeçilmez bir müttefiki olduğunu savundu. Türkiye'nin Suriye ile yaşadığı sorunlara da değinen Scowcroft, ilişkilerin düzelmesinin her iki ülkenin de çıkarına olacağını kaydetti.

Kongre üyesi Robert Wexler ise, Türkiye'nin tarihsel geçmişi dolayısıyla bölgede son derece önemli bir rol oynadığını belirterek, Türkiye'nin bölgesel bir güç olarak ABD'nin bölgedeki en önemli müttefiki olmaya devam edeceğini kaydetti.

Wexler, Başbakan Erdoğan ve Netenyahu'dan ilişkilerin düzelmesi için çaba sarf edeceğini de ümit ettiğini belirtti.

Akıllı insanların dostlarını her zaman hatırlayacağını, aptalların ise sadece ihtiyaç duyduklarında hatırladıklarını belirten Wexler, İsrail ve ABD'ye Türkiye'nin önemini hatırlattı.

Wexler, Erdoğan ile 14 yıl önce tanıştığını, hiç yaşlanmadığını belirterek iltifat etti.


ERDOĞAN: GİZLİ GÜNDEMİMİZ YOK

Wexler'ın ardından söz alan Başbakan Erdoğan ise, bazı ülkeler gibi gizli gündemleri olmadığını ve bu yüzden konuşmasının içten, samimi ve açık olacağını söyleyerek başladı.

Soğuk savaşın bitmesinin ardından dünyadaki eski parametrelerin değiştiğini belirten Erdoğan, artık eski varsayımlarla hareket edilemeyeceğini; dünyanın terör, iklim değişiklikleri, enerji, gıda, kıtlık, siber saldırılar, gibi yeni risk alanları ile karşı olduğunu vurguladı.

Bu sorunlarla mücadelenin ancak küresel işbirliği ile mümkün olduğunu hatırlatan Erdoğan, dünyada Çin, Hindistan, Brezilya gibi yeni ağırlık merkezlerinin de ortaya çıktığını, dünya meselelerinin ele alındığı yeni platformların ortaya çıktığını kaydetti.

"BM'nin demokratik bir yapı olmadığını" da vurgulayan Erdoğan, BM Güvenlik konseyi üyesi ülkelerin dünyayı yönetmeye çalıştığını, oysa bu ülkelerin dünyanın çoğunluğunu temsil etmediğini, bir taraftan demokrasiden bahsederken, dünyanın büyük bir çoğunluğunun taleplerine kulaklarını tıkayan bu yapının muhakkak değişmesi gerektiğini ve bu konunun her platformda dile getirilmesi gerektiğini kaydetti.

Erdoğan, bu konuyu da ilgili yetkililere söylediğinde de 'haklısınız' cevabını aldığını söyledi.


"170 MİLYAR DOLAY LİBYA'YA VERİLMEDİ"


Erdoğan, sadece askeri önlemlerle meselelerin çözülemeyeceğini, Irak ve Afganistan tecrübesinin de bunu gösterdiğini söyledi.

Erdoğan, Libya'ya yapılan müdahalenin ardından Libya'nın 170 milyar dolarlık parasının dünyanın çeşitli ülkeleri tarafından dondurulduğunu ve bu ülkeler tarafından küresel mali krizin olumsuz etkilerinden kurtulmak için kullanıldığını, bankalarda bekletilen 170 milyar doların nemasının da Libya'ya verilmeyerek, bu ülkeler tarafından kullanıldığını iddia etti. Başbakan Erdoğan, bu durumun ahlaki olmadığını savunarak, bu tür 'ayak oyunları' döneminin sona ermesi gerektiğini belirtti.

Erdoğan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki çabalarının asla sistem ihraç etmeye matuf olmadığını; ancak kendilerinden bu yönde yardım isteyecek olan ülkelere de yardıma hazır olduklarını belirtti.

Suriye lideri Beşşar Esed ile eskiden ailece görüştüğünü belirten Erdoğan, dış politikalarının prensipler üzerine kurulu olduğunu; Esed'i halkına uyguladığı baskı ve şiddetten ötürü bir çok kez uyarmasına rağmen kendilerini dinlemediğini belirterek yaptırımların yakında açıklanacağını duyurdu.

Esed ile yaptığı telefon görüşmesinde kendisine "biz teröristleri öldürüyoruz" dediğini belirten Erdoğan, "Koca Lazkiye şehrini denizden bombalamanın teröristleri öldürmek mi oluyor?" diye sorduğunu anlattı.

İsrail ile ilişkiler konusunda taleplerinin belli olduğunu belirten Erdoğan, ABD'nin Mavi Marmara saldırısı sırasında öldürülen ABD vatandaşı 19 yaşındaki Furkan Doğan'ın hakkını aramadığını da sözlerine ekledi.

Başbakan Erdoğan, Başkan Obama'nın geçen yıl aynı BM salonundan Filistin'in devlet olması gerektiğini söylediğini oysa bu yıl bu yıl bambaşka bir söylemi dile getirdiğini belirtti.

Erdoğan, BM'nin Somali'de yaşanan insanlık dramına sessiz kalaasını da eleştirdi.

Erdoğan, Başkan Bush ile oval ofiste yaptığı görüşmeye de atıfta bulunarak, Bush'a Somali'ye neden yardım etmediklerini sorduğunu, kendisinin daha geçenlerde 800 milyon dolar gönderdiğini söylediğini, konu araştırıldıktan sonra bu paranın tek bir kuruşunun bile halka gitmediğini, paranın orada çalışan yabancı görevliler ve raportörlerin parası olduğunun ortaya çıktığını kaydetti.

TimeTürk

Son Güncelleme: 11.10.2013 00:00
Anahtar Kelimeler:
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.