İşte Tuğba'nın açıklamalarından satırbaşları;
"Bunları anlatmaktan üzüntü duyuyorum ama şiddet gördüm. Altan beni dövdü, burnum hala şiş zaten.
Benden para saklıyormuş. Bu çok ayıp bir şey. Konser paralarım da Altan'ın hesabına yatıyordu. Bazı ödemelerim aksadı. Sonra bana 'aa burada para varmış, bende unutma hastalığı var. Söylemeyi unuttum.' dedi. O an boşanmaya karar vedim.
"TELEFONUMU YERE ATIP PARÇALADI"
Avukatımla konuştum. Bana sakin olmamı söyledi. Orkestra şefim eşiyle birlikte bize yemeğe geldiler. Sohbet-muhabbet. Biz yeni albümün şarkılarını dinlerken içeri gelip 'sesi kıs' diye. Misafirler gitti, ben çok sinirlendim. Tepki verdim.
Telefonu yere atıp parçaladı. Benim elimdeki telefonu da alacağı sırada Cem'i aradım. 'Cem Yetiş' dedi. Cem eve geldi. O sırada Altan eşyalarını topluyordu.
"POLİS ÇAĞIRDIK"
Altan üzerime yürüdü. Polis çağırdık. Eve 2 tane memur geldi. Polisler gelince 'ben şikayetçiyim' dedi. Polislere 'gitmesini istiyorum' dedim. Tutanak tutuldu. Polisler gitti, o da evden çıktı.
10 dakika sonra kapı çaldı. Valizleri eve taşımaya başladı. Yine polisi çağırdım. Bu sefer alıp götürdüler.
"AĞZIMDAN KAN GELMEYE BAŞLADI"
Bana vurup saldırdıktan sonra burnumdan ağzımdan kan gelmeye başladı. Hala burnumun içi kırık. Ben de kendimi savunmak için omuzunu ısırdım. Isırık mevzusu doğru."
